Ankara Üniversitesi Kurum Belge Merkezi ve Arşiv Yapısı

Proje ile e-beyas 2014: Elektronik Belge Yönetimi ve Arşiv Uygulamaları Sempozyumunda plaket ile ödüllendirilien SGB Mimarlık projeyi anlatıyor:

Bir yapının kullanım amacı onun çevresine verdiği duygunun temel belirleyicisidir.  Hastane, okul, villa, kamu yapısı vb.  her yapı,   bireyin ilk bakışta var oluş nedenini ve içinde olup bitenleri anlayabileceği, hatta yorumda  bulunabileceği  bir ifadeyle çevresine tavır almıştır. Mimari disiplin çerçevesinde kulanım amacına uygun yapı tasarlama gerçeği, mimarın bu yapının oluşumunda temel aldığı “ana fikir”  ile içselleşerek  son kullanıcıya ulaşacaktır.

Yapı üretim sürecindeki temel çalışma olan “tasarım”, pek çok önemli ölçütü birlikte değerlendirip yoğurmayı gerektirir. Tasarım ile başlayan,  temel atma ile varlığını ortaya koyan, inşa süreci ile tamamlanan “Yapı”  aslında bir kitabın giriş-gelişme-sonuç bölümü kadar koordineli  ve disiplinli olmayı gerektirecektir. Arşiv yapıları özelinde işe başlamak ise;   güçlü ve birbiriyle yarışan iki ana karakterin bir roman içinde yer alması kadar zorlayıcı ve titizlik gerektiren bir çalışma anlamındadır aslında.

Temel gereksinimleri birbirine öylesine zıt iki varlık “İnsan”  ve  “Evrak” .

Yaşayan güneş ve doğal hava isteyen canlı varlık, nefes alma teknikleri ve uzun yıllar yaşayabilme koşulları çok farklı olan cansız varlık…

Yapı tasarımda mimarinin temel araçlarından biri olan geometriyi  bu zıt ihtiyaçları yapı da doğru karşılamak adına iyi irdelemekle işe  başlamak, BEYAS binamızın “U” şeklindeki yapısal duruş kararını beraberinde getirdi. İki ayrı kolda, zıt ihtiyaçlı yapı kullanıcıları yer alırken;  birleştirici hat “ana giriş” hattı olarak tasarlandı. İki köşeli yapısal duruş ise;  evrak giriş-dağılım ve yönetim- toplantı mekanları adına değerlendirme potansiyelini getirdi beraberinde.

 “U” formu uzayan kollarının varlığı ile yapı kullanım şemasındaki doğru tekniği bulmada yardımcı olurken, zıt gereksinimli mekanların ilişkilerini kesmek adına da doğal bir ayraç olarak karşımıza çıktı.  Genel kullanım alanlarından, özel kullanım alanlarına giden dolaşım şeması  basit-net  bir hat üzerinde şekillenirken, pek çok fonksiyonun tek katlı bir yapı üzeride var oluşu gerçeğini metrekare anlamında verimli kullanarak çözme kaygısı da titizlikle ele alındı. Yapının tümünde sadece %10’ luk bir alan hem evrak hem de insan dolaşımında gerekli ihtiyaç alanını karşılayabildi.

Alışılagelmiş  Arşiv yapılarında sık rastlanan “yer altı” evrak saklama durumu , BEYAS yapısında tamamen reddedildi.  Yer üstünde ve evrakların hizmet ettiği  “İnsan” ı ön plana alan anlayışla, iç avlulu ve bahçe kullanımıyla dış yaşama dönük bir duruş sergileyen BEYAS yapısı;  bu anlamda ilk ve özeldir.

Gezdiğim arşiv yapılarında evrakların depolandığı özel ortamlara ulaşırken hissettiğim bir hastanenin “Morg”  una inme duygusu öylesine etkilemişti ki beni;  BEYAS yapısını tasarlamak adına “yer üstünde”  olma ve depoların ulaşım akslarında bile güneşi hissederek günümüzden geçmişimize uzanan birikime ulaşabilme;  tasarımda öncelikli bir karar olarak ele alındı.

Etiketler

Bir yanıt yazın