3. Ödül, Anamur Atatepe Sosyal Merkezi ve Çevresi Ulusal Mimari Proje Yarışması

PROJE AÇIKLAMA RAPORU

Her Anamurlunun hayatına bir yerinden dokunmuş, sırtını yeşile dayamış, şehrine yüksekten bakan bir tepe ile ilgili fikir üretme problemidir bu. Yaylalar coğrafyasında tepede olmak demektir. Serinlemek için çıkılan ve vakit geçirilen bir yerdir Atatepe. 30 gün boyunca her akşam patlayacak Top’a da kucak aşmıştır, direksiz futbol maçlarına da…

Tepeye yerleşmek fikri, tasarım sürecinde üzerinde çokça tartıştığımız bir mesele oldu. Programı parçalayıp eteklerine yayılmak tepe dokusunu ne kadar zedeleyebilirse, üzerine yerleşmek de bir o kadar yapıların istilası demek olabilirdi.

Yaşantıyı bir arada ve tepe ile zıtlaşmadan nasıl kurgulayabilirdik? En önemli sorunun cevabını Yörük Çadırının örtüsünün altında bulduk; hafif, basit, geçici ama bir o kadar da yerine ait olmaya çalışan strüktür ve örtüsü. Yörük Çadırının yerle kurduğu ilişkiye, iç-dış mekan sürekliliğinde sınırları belirsizleştirme becerisine ve tek bir örtü altında yaşamı kurgulayabilmesine öykündük; tektoniğine değil! Kullanıcısı olan kentliyle benzer bir şekilde; tepenin geçici bir ziyaretçisiymiş gibi hafif ve geçirgen olmasını istedik. Her şeyi ve herkesi bir kerede örtebilmesini ve bunu yaparken de iklimle uzlaşmasını arzuladık.

Yapı, kuzey-güney yönünde uzanarak tepenin doğu çeperine tutunurken manzara yönünün genişlemesini ve batı güneşini de arkasında bırakmasını fırsata dönüştürür. Mevcut durumda tepeye ulaşımı sağlayan toprak yolun güzergahı korunur ve sonundan tepeye çıkılır. Tepe bugüne değin kentlinin kullanımında olduğu haliyle, düzlüğünün neredeyse tamamını kullanıcılara sunmaya devam eder; fakat bu sefer örtü, üzerindeki kalabalığın üzerini örter.

Bu bağlamda yapı çelik strüktür sistemine takılmış plaklar ve üzerini örten bir örtü olarak tarfilenebilir.Yapının iki plağı vardır; birisi tepe kotuna diğeri ise manzara yönüne açılır. Plaklar mekanların içinden dışa uzanarak terasları oluşturur, teraslar ise eşşiz manzara deneyimini. Tepenin batı yönündeki vistası (Anemurium) yakınındaki yükseltinin önüne geçmesi ile kısıtlanır. Doğu yönündeki manzara ise (Anamur Mamure Kalesi ve Kıbrıs) neredeyse kesintisiz deneyimlenebilir.

Yapı formu yükseldikçe yaklaştığı çeperin eğiminin devamıymış gibi geriye çekilerek tepeye yaklaşır. Tepeye açılan mekanlar etkinlik odaları, çok amaçlı salon ve kafe olurken alt kotta idari birimler, çok amaçlı salonun alt girişi ve lokanta yer alır. Böylece tepede düzenlenebilecek olası etkinlikler ile etkileşime girebilecek mekanlar aynı zamanda saçaklarının güneşi kontrol edebilmesi ile şeffaflaşabilmış çeperleri ile manzara yönüne de bakabilir. Alt kotta ise manzara eşliğinde vakit geçirme vaadinde olan hacimler yer alır. Tepeyi ve alt kotu ise istendiğinde toplanabilir koltuklar ile planlanmış çok amaçlı salon bağlar. Sahnesi ise istendiğinde teras olabilmekte ve hem üst kottan hem de alt kottan ziyaretçilerini kabul edebilmektedir. Örtünün varlığı yapının çeperlerinin sıcak havalarda tümüyle açılabilmesini, her yönden geçirgenleşmesi ile de doğal serinlik etkisinden yararlanabilmemizi sağlar.

Etiketler

Bir yanıt yazın