Fogo Island Inn

Shorefast Vakfı'na ait, Saunders Architecture tarafından tasarlanan Fogo Island Inn Oteli, Fogo ve Change adaları yararına işletiliyor.

Zita, Anthony ve Alan Cobb tarafından kurulan Shorefast Vakfı’nın, Newfoundland’in kuzey kıyısının 4 asırlık geleneğinden öğrenilenleri bir yapıda birleştirmesi sonucu ortaya çıkan Fogo Island Inn geçmişi geleceğe taşımaya yardım ediyor. Kanada’nın en eski yerleşimlerinden Fogo Adası için kültürel ve ekmonomik bir motor olarak tasarlanan otel geleneksel bilgi ve geleneksel yollar için yeni bir bağlantı noktası yarattı. Amaç, eski şeylerle yeni yollar bulmaktı. Coğrafi izolasyon, adalıların yüzyıllar boyunca elle üretim yapmalarını, zorluklar altında geri dönüşüm ve yerel çözümlerin ustaları olmalarını sağladı. Bu kültürel ve entellektüel mirasın buluşturulması yapının tasarımında anahtar rolü gördü ve inşaat sırasında varlık kazandı.

Ana bina doğu-batı yönünde 2 katlı kamusal mekanlar içerirken, kuzey-güney yönünde kıyıya paralel 4 kaltı 29 misafir odası bulunduran X formunda bir plana sahip. Tüm odalar okyanusa bakıyor ve boyutları 30 ila 100 metrekare arasında değişiyor. Üçüncü ve dördüncü katta yer alan tüm odalarda soba bulunuyor. Dördüncü kattaki odaların tavanları çatı eğimini takip ediyor ve doğu kanadındaki 3 odada uyuma alanları asma katlarda yer alıyor. Ortak alanlarda bir sanat galerisi, yemek odası, bir bar, bekleme salonu ve Memorial Üniversitesi eski başkanı Dr. Leslie Harris’in özel koleksiyonunu içeren bir kütüphane bulunuyor. İkinci katta ufak bir sinema salonu, dördüncü katta ise okyanusa bakan saunalar ve sıcak küvetler yer alıyor. Geleneksel “kıyı” bacakları döşemeleri destekleyerek tüm binanın arazi üzerindeki taban alanını azaltıyor ve böylelikle yakındaki kayalar, likenler ve orada çıkan çilerkler üzerindeki etkisi minimuma iniyor.

Enerji ve su kullanımında tasarruf sağlayan ekolojik, kendini idame ettiren sistemler projenin başlangıcından itibaren tasarıma entegre edildi. Otel yüksek yalıtımlı çelik strüktürden oluşuyor ve çatıda 2 sarnıçta toplanan yağmur suyu bodrumda filtrelenip, tuvaletlerde, çamaşır odaları ve mutfakta kullanılıyor. Solar ısı panelleri de çamaşır odaları ve mutfakta kullanılan sıcak su temininde yardımcı oluyor. Odalar arasında kullanılan ses yalıtımı sayesinde misafirler sadece dalga seslerini duyabiliyorlar. Araç otoparkı ise arazinin dışında.

Etiketler

2 yorum

  • mithat-incitas says:

    gunumuzde kendi icinde yasayan medeniyyetler ve disari dunyayla baglanti kurmayan kisimlar icin yeni baglantilar kurmak cok zor bir is.kulturel farklarin ayni hizaya gelmesi icin gereken cok titiz bir haritadir ve bu haritayi tasarlamak imkanli ama zordur.
    boyle kulturleri birbiriyle icice sokmak ve tanitimda bulunmak cok guzel bir davranis.
    saygilar,mithat

  • samet-parladi says:

    gizemli bir adada muhteşem bir tasarım…

Bir yanıt yazın