Eşdeğer Ödül, Roboski Müzesi ve Anma Yeri Mimari Tasarım Yarışması

Emrah Mehmet Güllüoğlu, Eren Tümer ve Can Durmuşoğlu tarafından hazırlanan proje Roboski Müzesi ve Anma Yeri Mimari Tasarım Yarışması'nın birinci etabında belirlenen 5 proje arasında yer alıyor.

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi

Madde 1

Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.

Madde 2

1.    Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.

2.    Ayrıca, bağımsız, vesayet altında ya da kendi kendini yönetemeyen ya da egemenliği başka yollardan sınırlanmış bir ülke olsun ya da olmasın, bir kişinin uyruğu olduğu ülke ya da memleketin siyasal, hukuksal ya da uluslararası statüsüne dayanarak hiçbir ayrım yapılamaz.

Madde 3

Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.

‘’yürümek zor sarp kayalıkta yalın ayakla

elinde bir var, bir yok yaşamla

tırman dur, bata-çıka

tabanların yırtılmış,

kurumuş ellerin kıran soğukta

yanmış yüzün yansıyan beyaz ışıkta

yürümek zor, olmayan yolda

yol yok burada sen de anla …’’

Roboski Müzesi, müzenin sadece içerisinde bulunan donatıları sergilediği olgularla değil başlı başına bir sergileme unsuru olması düşüncesi tasarımın öncelikli hedeflerindendir.Duvarlar ardından, duvarlar arasında yıllardır süregelen acıların hikayelerinin anlatıldığı bir yapıyı oluşturan, bir mekanı, mekanları tanımlayan yüzeylerle var olabilen bir nesne olabilmesi istenmektedir. Donatılar olmaksızın var olabilen bir adalet çağrısıdır Roboski Müzesi yılların acıları gibi duvarlar ardından, duvarlar arasından.

Tasarımın  ana öğesi konumundaki duvarlar müze yapısının üst örtüsünü yırtıp geçerek baskınlığını sürdürmekle birlikte, üst örtü ile duvarların kesiştiği noktadaki yırtıklar sayesinde duvarların önünde duran biri için duvarlar ve temsil ettiği insanlar gökyüzüne uzanmaktadır, gökyüzünden gelen adaletsizliğin tersine topraktan doğup göğe yükselmektedir adalet çığlığı.Duvarlar arasından ve üst örtüden müzenin içine süzülen gün ışığının her daim duvarları vurgulaması ve ön plana çıkarması istenilmektedir.Duvarların başlı başına kalıcı sergi elemanları olmalarının yanı sıra üzerlerindeki yer yer bırakılan boşluklar ve duvarların önünde bulunan platformlar geçici sergileme için kullanıma uygun konumdadır.

Müze yapısının ana işlevi olan sergileme mekanı  34 duvardan oluşmaktadır.Sergileme mekanı etrafında konumlanan yardımcı mekanlar (çok amaçlı salon,ofis,ıslak hacimler) ile yapının fonksiyon ihtiyaçlarını karşılar niteliktedir.Yürüyüş aksı( kervan) müze vetören alanı topoğrafya uygun şekilde farklı kotlarda konumlandırılmış ve rampalarla birbirine bağlanmıştır.Kervanın başlangıcında bulunansinevizyon da yaşanan olaylara dair sürekli belgeseller yayınlanmaktadır.

Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
Bir teneffüs daha yaşasaydı,
Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
Devlet dersinde öldürülmüştür.
Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
– Maveraünnehir nereye dökülür?
En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:
– Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir.
Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor
Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:
Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım
O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik
Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazmıştır:
Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler
Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:
Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında
Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır
Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek

Ece Ayhan- Meçhul Öğrenci Anıtı

Etiketler

Bir yanıt yazın