Katılımcı (1.Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

PROJE AÇIKLAMA METNİ

TASARIMA YAKLAŞIRKEN

Güneydoğu Anadolu Bölgesi; konumu itibariyle ‘Mezopotamya ve Anadolu’ arasında kalan kültürel etkileşimin kilit noktası pozisyonundadır. Mezopotamya’da Irak, İran, Suriye’den tasarım bölgesine nüfuz eden kültürel akım Anadolu’yu da sararak birlikte çalışan bir mekanizma şeklindedir. Bu yüzden Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tasarım kararlarını almadan önce bu mekanizmada spesifikleşen mimari üslupların nasıl oluştuğunu analiz edip entegrasyonu üzerinde düşünülmüştür. Bu yaklaşımda ekip tarafından belirlenen üsluplar şunlardır:

Eski Mardin ve Gaziantep plan ve kesit şemaları

Mardin sokakları

Halep’in Mardin üzerindeki etkileri

Bağdat şehir planlaması

İsfahan güvercin evleri

Diyarbakır boranhaneleri

İstanbul serçe sarayları

Harran evleri üst örtüleri

MEKAN OLUŞUMU

İbni Sina, boşluk ve mekân bahsinde sınırı varlığın temel niteliği olarak vurgular. Var olmakla paralel olarak gelişen kimlikte sınırlarla yakından ilişkilidir. Laoutzu’da meşhur şiirinde bu konu için: ‘Kilden yapılan çanağı, pencere ve kapılardan oluşan evi fonksiyonel kılan içindeki boşluktur.’ söyleminde bulunmuştur. İslam Dünyasındaki ilk ibadet örneği olan ‘Mescid-i Nebevi’de’ de; basit dikdörtgen formun, yaratılan boşlukla birlikte mekân haline geldiğini ve avlu kullanımının Mezopotamya’dan nasıl etkilendiğini ayrıca İslam şehirlerinde dikey örtüyle çevrelendirilmiş boşlukların, mimari gelişimin çıkış noktalarını oluşturduğunu görüyoruz. Mescid-i Nebevi, ilk mescit olarak basit ve sade olmasına rağmen son derece fonksiyonel olarak inşa edilmiştir. Yapılışından itibaren Medine’nin en önemli ilim ve kültür merkezi olmuştur. Bütün faaliyetlerin merkezinde yer alan bu mescit, fonksiyonları bakımından sonraki dönemde kurulan camilere örnek teşkil etmiştir.

MAHREMİYET VE MİMARLIK

Türk toplumunda kadınlar; konut mimarisinde plan ve işlev şekillenmesi açısından aktif rol oynamaktadırlar. Mahremiyet kavramının mimariyi nasıl şekillendirdiğini, kişinin/kadının fiziki alanda hareketini inceleyen mesafe analizi ile doğru orantılı olduğu anlaşılmıştır. Mesafeyi belirleyen unsurlar ses ve harekettir. Bir kadının da hareketinin sınırları eski Türk toplumunda; ev, sundurma, avlu ve sokak arasında süregelen bir süreci betimlemiştir. Bu yüzden ev tipolojisi de konuma göre değil mahremiyete uygun şekilde biçimlenmiştir.

ÇİFT AVLU OLUŞUMU

İlk ibadet yeri Mescid’i Nebevi’de; kadınlar erkeklerle birlikte camide eşit olarak görülmekteydi. Vakit namazlarından sonra kadınlar avluda toplanır ve peygamber efendimizle dini sohbetler ederlerdi. Peygamber efendimizin vefatından sonra ise kadınlar; avlu ve cami kullanımından tamamen kültürel etmenlerden dolayı uzak tutulmaya çalışılmıştı. Günümüzde ise kadınlar hala avluyu aktif olarak kullanamamaktadırlar. Bu nedenle tasarıma yaklaşırken kadınlara özel bir avlu düşünülmüştür.

MARDİN I PLAN TİPİNİN TASARIMA ENTEGRASYONU

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde tasarlanacak 200 kişilik caminin topoğrafyası; eski Mardin kent topoğrafyasına benzemektedir. Mardin kesit şemaları incelendikten sonra; ‘I’ plan tipi üzerinde durulmuştur. Bu tipte yapı alanı; 2 katlı olup avlu girişli ve teraslı organize edilmiştir. Bu tipten yola çıkılarak; avlu erkek avlusuna, teras kadın avlusuna, yapı alanı da kapalı ibadet mekânına uyarlanmıştır.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK / GÜVERCİN EVLERİ

Güvercinler İslam tarihinde ayrı bir yere sahiptir. Zira Hicret esnasında mağaranın girişine yuva yaparak Peygamber Efendimiz’i Kureyşlilerden korumuştur. Günümüzde güvercinlerle yoğun olarak meydanlarda ve cami avlularında karşılaşmaktayız. Neden güvercinlerin cami avlularında bulunduğu ise bazı ilahiyatçılar tarafından kulluk bilincinden kaynaklandığı ile yorumlanmıştır. Bu bilgilerden yola çıkarak İsfahan ve Diyarbakır’daki güvercin evlerinin işlev şemaları incelenmiştir. Güvercin evleri Mezopotamya’da ve Anadolu’da geçmişte gelir kaynağı görevindedir. Halen daha bazı güvercin evleri ayakta durmayı başarmıştır. Tasarım bölgesindeki güvercin evleri ise Diyarbakır’da kendini göstermiştir. Bunlar da ‘Boranhane’ olarak adlandırılmaktadır. Günümüzde ise sadece 3-4 adet boranhane ayakta kalmıştır. Bunların yeniden canlandırılması ve camiye gelir kaynağı olması için stilize edilip, uyarlanması düşünülmüştür.

BORANHANE YAPI STRÜKTÜRÜ VE İŞLEVİ

Caminin ibadet işlevi dışında, özellikle de hayatı diğer canlılarla paylaşma konusunda ibadet yapısı kullanım kültürüne kazandırdığı yeni işleviyle boranhaneler, yalnızca namaz vakitlerinde değil, günün diğer saatlerinde de cami alanının kullanımına katkı sağlamaktadır. Arazide cami dışında kalan peyzaj alanlarındaki hava sirkülasyonlarının etkisi, boranhanelerin dış cidardaki alkerli kerpiç tuğla duvarların değişken açılı dizilimi sayesinde batı yoğunluğundaki hakim rüzgar yönü kullanılarak, güvercinlerden sebeple oluşabilecek kokuları uzaklaştırmaya yönelik kurgulanmıştır.

VAZİYET OLUŞUMU

Tasarımda arazi çeperlerinden alınan referanslara göre, yüzey ilişkileri kurgulanmıştır. Bu referanslar arazi sınırına benzer, cami kompleksi için yeni bir çeper oluşturmuştur.

Oluşan çeper; yüzey çizgilerinin doğrultusuyla tekrardan farklı nitelik ve büyüklükte arazi parçaları meydana getirilmiştir.

Yaya hareketlerinden yola çıkarak ışınsal dağılımlarla sirkülasyonlar belirlenmiştir.

Sirkülasyonlar ise doğrultu çakışmaları ile kesilerek yönlendiricilik kazandırılmıştır.

Yeniden belirlenen sınırlar arasında kalan boşluklar; ihtiyaç programı doğrultusunda yapı alanlarının sınırlarını oluşturmuştur.

Belirlenen hacimler dışında kalan bölümler; iç avlular, dış avlular ve karşılama mekânları olarak değerlendirilmiştir.

MARDİN SOKAKLARININ CAMİ SİRKÜLASYONLARINA ETKİSİ

Eski Mardin sokakları insan ölçeği baz alınarak organik olarak hala ayakta durmaktadır. Mardin sokaklarının analizleri doğrultusunda spesifikleşen bazı oluşumlar şunlardır:

Cami avlusuna konut, ticari ve ibadet alanından geçişler.

Kemerli ana mekânlara girerken hissedilen üç boyutlu algı

Taş duvarlar ile sınırlanan yönelimler

Sokaklardaki eğimin rampa ve merdivenlerle çözümlenmesi

Yeşilin cepheye etkisi

Yarı açık üst örtüler ile güneş kırınımlarının sağlanması

Abbaralardan doğal ışık alımı

CAMİ KUBBESİ VE MİNARE OLUŞUMU

Biçimsel tarz anlamında baskın şekilde Osmanlı geleneğini sürdüren ancak bölge geçmişindeki diğer hâkim kültürlerden ve yerel mimariden de etkilenerek güncel formuna ulaşan kubbe ögesi, yansıttığı gök kubbe hissiyatının yanı sıra, müminlerin maddi ve manevi varlığını kuşatan ilahi kudreti de temsil etmektedir. Yapıda stilize edilmiş şekilde kullanılan geleneksel Harran evi kubbesi, 6 eş uzunluktaki en kesitlere bindirilerek, giderek daralan şekilde yeni formunu bulmuştur. Ruhun yükselişi fikrini destekler bir yeri olan minare ögesi, İslam mimarisinde kubbe ögesi ile birlikte niteliksel ve biçimsel anlamda en ön planda olan yapı elemanıdır. Dünya ile gökyüzü arasındaki ilişkiyi doğrulama rolü üstlenen dikey uzantı formu, doğu ve batı yönlerindeki güneş hareketini insan ruhundaki doğuş ve batışlara atıfta bulunacak şekilde yapıda çift yüzey niteliğini destekleyerek kurgulanmıştır.

AVLU OLUŞUM DUVARLARI

İhtiyaç programı hacimleri ve boranhaneler vaziyete yerleştirilmesinin ardından avlu oluşumları için seperatör duvarlara ihtiyaç duyulmuştur. Bu duvarların strüktüründe çerçeve şeklinde beton plak çalıştırılmış ve orta hacim, tuğlalarla kaplanmıştır. Bu tuğlalar oluşturulurken boranhanelerin delikli tuğlalarından referans alınmış ve ortası boşaltılmıştır. Üst üste binen bu tuğlalar, insan yönelimleri etkisi ile döndürülerek beton taşıyıcıya oturtulmuştur. Yer yer sarmaşık kaplanan yüzeylerle iç ve dış avluların sınırları oluşturulmuştur.

TAÇ KAPI

11 birimden oluşan kübik çerçeve grubu içerisindeki kemer formunun olumlu manipüle aşamalarını ince hassasiyetlerle yansıtan etkisi, İslam mimarisindeki eyvan imgesinin modernize edilen algısı, kullanıcılarını avluya ulaştıran kamusal güzergâhıyla birlikte geleneksel cami mimarisinde önemli bir yer sahip olan taç kapı ögesini oluşturmuştur.

CAMİNİN AYDINLANMASI

Caminin öncelikli olarak doğal aydınlanması ön planda tutulmuştur. Güneş ışığı alınan açıklıklar caminin 4 farklı ayrıtında konumlandırılmıştır:

Erkek mahfiline giriş bölümünden cam duvarlarla, caminin sağ ve sol cephelerinde uzun ince pencerelerle ve caminin kubbesi ve havalandırma jaluzilerle alınmıştır. Gece ise strüktürlere ve cephe açıklıklarına yerleştirilen şerit aydınlatmalarla ışıklandırma sağlanmıştır.

CAMİ HAVALANDIRILMASI

Isıtma ve soğutma, yere döşenen kolektif borularla sağlanması planlanmıştır. İç ibadet mekânının doğal havalandırılması için minber arkasına havalandırma jalûzisi yerleştirilmiştir. Beş farklı çark ile jalûzilerin açıklık-kapalılık oranı mekanik olarak sağlanarak iç mekânda yükselen sıcak havanın atılımı düşünülmüştür.

PEYZAJ

Arazi topoğrafyası çok eğimli olduğu için; zorda kalınmadığı müddetçe istinat ve basamaklardan kaçınılmıştır. Eğim doğal kotlarında bırakılarak engelliler için yardımlı ve yardımsız taş zemin rampalarla geçişler yapılarak mekânlara erişim kolaylığı sağlanmıştır. Yeşil alanlar sirkülasyonların aksları şaşırtılarak yerleştirilmiş ve ağaçlandırılmıştır. Yeşil alan içerisine beton bloklar yerleştirilerek bank, güvercin havuzu ve basamak işlevleri kazandırılmıştır. İbadet alanlarının okuyuculuğu için giriş akslarına kademeli havuzlar yerleştirilmiştir. O akstaki döşemelere havuz akslarını devam ettiren döşeme değişiklikleri ile peyzaj tamamlanmıştır.

STATİK

Caminin taşıyıcı sisteminde betonarme taşıyıcı elemanlar kullanılmıştır. Bu elemanlar bölgenin depremsel ihtiyaçlarını karşılayacak boyutlarda perde ve kolonlar seçilmiştir. Perde yerleşiminde yapının her iki yönünde de yakın oranlar yakalanmaya çalışılmıştır. Caminin betonarme dairesel kirişlerden imal edilecek bir kubbesi vardır. Bu kubbeyi 35×70 ana taşıyıcı kirişler taşımaktadır. Cami kubbesinde bulunan boşluklar alüminyum doğrama kullanılarak kapatılması kubbe yükünün hafifletilmesinde önemli rol oynamıştır. Ayrıca bu doğramalar bölgenin kar yükü olan 1.25 kN/m2 ‘yi taşıyabilecek kapasiteye sahiptir. Yapıda boşluklu perdelerden oluşan minare mevcuttur. Minarenin ağırlık merkezinin yüksekliğinin aşağıya çekilebilmesi için 1.6 mt temel kalınlığı seçilmiştir. Yapının ayırıcı duvarlarında hafif olması amacıyla boşluklu briket kullanılmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın