1. Ödül (2. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

Sade yaşayanız, giyimde ve yemekte sadeliği tercih ediniz. Yaya ve yalınayak yürüyünüz.

Hadis-i Serif

Bir yeri yeniden düşünmek;

Bir yere dahil olmak için önce o yeri tanımak, orada olup biteni öğrenmek ve hayatını anlamak gerekir.

‘insan yaşadığı yere benzer.’
Edip Cansever

İnsanlar da binalar gibi yıllardır yaşadığı yere benziyordu. Ancak dünyalar değişti, hayatlar değişti ve binalar da değişti. Artık yaptığımız binalar nerdeyse bulunduğu alanla ilişki kuramayacak boyuta geldi. Yani yaptıklarımız çevresini bilen, kültürünü bilen ve doğaya meydan okumayan tevazu sahibi eserler olmalı.

Yere dair;

Alanın Güneydoğu’da bir yer olduğunu biliyoruz. Bu yerin Mezopotamya Ovasında bir yerde olması öngörüldü. Bu öngörünün nedeni ise alanda kot farkının çok olmaması ve ovanın karakteristik bir yapı diline sahip olmasıdır. Bu işlemin ardından Mardin’de ibadet yapısı ve ovada ki yapı tekniği ve kültürünü inceledik. Mardin’de kayaların çok olmasından ötürü yapı malzemesi çoğunlukla taştır. Ovada ise tek inşai malzeme olarak kullanılabilecek malzemenin toprak(kerpiç) ve yetiştirilen ağaçlardan elde edilen ahşaplar olduğunu gördük. Aslında klasik kerpiç yapılar olduğunu öğrendik. Bu yapılar, yere özgü malzeme kullandıkları için kendi içinde bir doğal iklimlendirme sistemine sahip olduğunu fark ettik. Binalar hem malzeme olarak farklı bir şey söylemiyor hem de herhangi bir fazladan ısıtma soğutma ihtiyacına gerek duymuyor. Bu bilgiler ışığında biraz daha alt ölçeğe inip tekil yapı örnekleriyle analize devam ettik.

Yarışma şartnamesinde verilen bilgiler alanın sadece imar planı ile düzenlenmiş bir kent parçası olduğunu tariflemektedir. Alanın yapısallaşmamış olması biz tasarımcılar da farklı etkilere sebep olmuştur. Bu etkilerden birisi; İslam kent kültürünün araştırılıp irdelenmesi, alana bu bağlam doğrultusunda bir yaklaşım sunulması gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Yapılan incelemelerde İslam kentlerinin Camii yapısı ve onu çevreleyen külliyelerden referanslar alarak başladığını göstermektedir. Tüm bu referanslara kamusal ve özelleşmiş kent alanları da dahildir. Tüm bu camii tipolojisinin vermiş olduğu referanslar tasarım alanında kılavuz oluşturmamızı sağlamıştır. Oluşturulan bu kent kılavuzu kentli ile interaktif bir etkileşim ile kent geneline yayılmaktadır. Camii ve külliye yapıları var olma sürecinden itibaren kente dolaysız bir şekilde yapım dili, biçim ve strüktürü ile bir örnek teşkil edecek formda planlanmıştır.

Mardin Ulu Camii

Mardin’de, mimari kimlik anlamında anıtsal yapıları daha çok Selçuklu Devleti inşaa etmiştir.

Selçukluların inşaa ettiği camilerin en büyük ortak özelliği yatayda kurulan saf düzeni ve iç mekanda kolanatlı taşıyıcı sistemidir. Bu camilerin şemalarına alışan cemaat, namaz sonrası hemen bir kolona sırtını dayandırıp ibadetinin geriye kalan kısmını tamamlar. Yatayda kurulan saf düzeni ise cemaatin ön safta daha çok yer alabilmesini imkan tanır.

Yerleşime dair;

Alanda 1 metrelik kısmi kot farkları bulunuyor. İbadet mekanının yerleşeceği alanda aynı kot farkı yer almakta. Yapılacak olası kütlenin dolu hali alana duvar örüyor. Fakat projede işlenen cephe detaylarıyla bu duvar etkisi kırılıyor. Projede iç mekan ve dış mekan arasındaki farkı olabilecek en düşük seviyede tutmak istiyoruz. Çünkü; yapının bütün ölçeklerde ortak bir dili barındırmasını hedefledik.

İbadet yapılarının iç mekanda aynı zamanda dış mekanda oluşturdukları çeşitli çatı formları var. Bazıları tek kubbe bazıları ise çoklu kubbe sistematiğine sahiptir. Taşıyıcı sistemlerin değişmesi ile istediğimiz açıklıkları istediğimiz şekilde geçe biliyoruz artık.

Geçmişteki fonlara referans vererek bir yandan da günün ve zamanın yeniliklerinden faydalanarak oluşturmak istediğimiz taşıyıcı sistemini iç mekanda görmek istedik.

Cemaatin namaza dururken baktığı Mihrap duvarını, yeşil ve ona fon oluşturan bir duvar şeklinde ele aldık. Böylelikle namaza duran kişinin yüzüne yeşillerden kırılmış bir gün ışığı düşüyor, hem de su ve doğal peyzaja bakarak vadedilen güzelliğin temsiliyetini görüyor. Allah ile kul arasındaki ilişkiyi, doğanın ve ışığın gücünü kullanarak temsil etmeye çalıştık.

Araziye çapraz gelen kıble yatay aksı yerleşimin ana kararlarını belirledi. Arazinin kuzeyinden var olan meydan ve yeşil alanın birbirleri ile ilişkisine dikkat çekildi.

Bina programını ibadet ve destek olarak birbirinden ayırmanın ve külliye şemasının yeniden yorumlanmasını uygun gördük. Külliyenin de araziden gelen veriler ile cami ile ilişki kuracak şekilde yerleştirmeye başladık.

Kuzeyde bulunan meydan ve otoparkın camiye giriş oluşturma potansiyeline sahip olduğunu düşündük. Kuzey ve güneyde, aynı aksta bulunan yeşil alanları da sirkülasyon olarak birbiri ile ilişkilendirmeyi doğru bulduk.

Arazinin, Güneydoğu’da ve hafif yükseltisi olan bir ovada olduğunu varsaydığımızda yerin coğrafi verileri kendini beli etmeye başlıyor. Yani yazları sıcak ve kuru olması ana kararları etkilemeye başlıyor. Yapıya yaklaşım yollarını saçaklar ile oluşturursak ve külliyeyi geniş sert zeminli tek bir boşluk yerine dar sokaklara dönüşmeye çalışan bir kurguda oluşturursak coğrafya ile aynı sözü söylemeye başlayacağımızı düşündük.

Tasarım alanın kuzeyinde yer alan kent meydanından doğrusal bir aks ile ibadet mekanına girmeden önce açık bir avluya düşmektedir. Tasarım alanına dahil olan kullanıcı Güneydoğu kent tipolojisinde önemli bir tutan dar sokaklarla tasarım alanında ki diğer yapı kütleleriyle ilişki kurmaktadır. Namaz vakitlerinde kamusal alanlardan beslenen avlularla ibadet mekanına dört kapıdan giriş yapabilmektedir. Bu kapılardan birisi de kadınlar için ayrılmıştır. Avluyu çevreleyen duvarlara eşlik eden şadırvanlar ile abdesthane mekanlarına kolay bir erişim sağlamaktadırlar. Kentli namaz vakitleri dışında kapalı açık ve yarı açık olarak sunulan mekanlarda vakit geçirebilmektedir. Yapı adası etrafında yer alan iki meydan kuzeyde çarşı ve sosyal birimlerle, kıble yönünde yer alan meydan ise avlu ve kültürel birimlerle beslenmekte kentliyi her daim alanla ilişki kuracak bir düzeye taşımaktadır. Alanın Doğusunda konumlan eğitim birimleri kent içerisinde yer alan diğer eğitim tesisleriyle konumundan dolayı daha net bir ilişki kurmaktadır. Kamusal alanlarla çevrelenen tasarım mekanı kendisini kentliye uzaktan da görülebilen bir nirengi noktası ile temsil etmektedir. Bu nirengi noktası camii tipolojinde önemli bir yer tutan minaredir. Minarenin kavramsal olarak inanlara haber vermek gibi bir işlevi vardır, tasarımda bu öğe insanlara haber vermek dışında kentteki yapıların gabarisi için uzaktan da fark edilebilecek bir referans vermektedir. Minare ile tasarım alanındaki avluların ve sokakların bütünselliği doğrusal saçaklarla bağlanmaktadır.

Etiketler

10 yorum

  • muvahhid-oncu says:

    Yeni Hiçbirşey yok , Behruz ÇİNİCİ cam mihrabı ile Sancaklar Caminin basamaklı saflarını alıp birleştirince Muhteşem ! fikir ortaya çıkmış.

    İslam hakim olduğu her dönem bilimde de öncü olmuştur, Çağın strüktürü yada yeni bir öneri yok , Alt metin ancak bu kadar boş olur, ibadet nedir niye edilir yok. En fazla mansiyonluk bir proje …

  • mimar-bey-diyeceksiniz says:

    Fena değil ya hakkını yemeyelim. Diğer projeler göz kanatıyor.

  • burak-asik says:

    tebrik ederim kardeşim. üst ölçek ve alt ölçek araştırmaların, yöreye ait yapı-sokak tipolojisi ve malzeme tipolojilerini beğendim. incelediğin konuları iyi harmanlayıp, başarılı bir proje çıkarmışsın ortaya. tek bir eleştirim olacak. cami saf düzeni çok uzun geldi bana zira cemaatin kalabalık olmadığı zamanlarda camiye namaz kılmaya giren insanlar daha çok hocanın etrafında toplanmaya çalışırlar. dolayısıyla safların sağ ve sol tarafları boş kalacaktır.

  • isil-esen1 says:

    Analiz süreci oldukça olumlu . Sadeliği yakalamak için çok veri toplayıp , o verilerin özünü yansıtmak gerekir. Bu ‘öz’ ü iyi yansıtmışsınız. Yalın ve çalışan bir tasarım olmuş, tebrik ederim.

  • 34339 says:

    Raporun giriş kısmı, bütün süreci özetliyor aslında. Gayet tutarlı bir yaklaşım, tebrikler..

  • elif-girdap says:

    Projeye imrendim diyebilirim gerçekten sadeliği yakalamış. Ve bunu körü körüne taklit yaparak değil kendine özgün çözümlerle yapmış tebrik ederim.

  • tugba-okcuoglu says:

    Tebrikler, oldukca basarili buldum projenizi. Aradan siyrilip birincilik ödulu almasina sevindim. Gecici olan ve kalici olan arasindaki tektonik gerilim etkileyici..

  • muvahhid-oncu says:

    İlk yorumuma düzeltme yapıyorum özür dilerim. biraz behruz çinici biraz sancaklar birazda bu Riyad Saleh Al Rajid Camii Yalın mimarlık

    🙂 🙂 nerde özgünlük anca mansiyon 🙂

  • hatice-cosar says:

    Gerçekten etkileyici bir yaklaşımla tasarlanmış , Tebrikler 🙂 Bana göre tek eksiği aynı tonu malzemelerin çoğunda fazla kullanmanız

  • tarkan-reis says:

    cenne cami her sene milletçe sıvanıyor , burada bu gelenek yaşatılabilir mi?!

Bir yanıt yazın