Katılımcı (MEES Mimarlık), Akhisar Eski Belediye Meydanı ve Yakın Çevresi Ulusal Mimarlık ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması

PROJE RAPORU

TASARIM YAKLAŞIMI

Kentsel Mekan ve Kent İmgesi

“Kent, çok sayıda işlevin bir arada bulunduğu, birçok amaca hizmet eden ve kişinin algısına göre farklı hızlarda olmakla birlikte sürekli gelişen ve değişen bir yapıdır, der Kevin Lynch.” Lynch’e göre, “kentsel mekan büyük kullanım alanlarının, dolaşım akslarının, odak noktalarının yer aldığı bir yapı olduğu gibi aynı zamanda kentte yaşayanların ortak umutlar ve beğeniler geliştirip ortak hafıza oluşturdukları bir yerdir.” Ancak kent bu içerikleri ile ele alındığında Akhisar yerleşimi özelinde günümüz Akhisar kentsel mekanını tanımlayacak bu tarz oluşumlar öne çıkamamaktadır.

Kamusal hayatın canlılığı, yaşayanlarının kent ile kuracağı ilişkilerin yoğunluğuna ve niteliğine bağlıdır. Kentlinin kamusal mekan ile ilişkisi, kente ait olma /aidiyet hissi, kamusal mekanın kentli tarafından algılanması ve kollektif bellekte, yerini alarak bir kentsel kimlik öğesine dönüşmesi açısından birincil önemdedir. Yaşayanların kente olan farkındalığını arttıracak olanda kentlerin tarihi değerlerinin korunarak, sosyokültürel ve fiziksel mekan sürekliliğinin sağlanmasıdır.

“Çoğu zaman, bir kentte yaşamanın aslında bir imgede yaşamak olduğu unutulur. O kentin caddeleri, bulvarları, kıyı şeritleri, tarihi binaları, görkemli köprüleri, alışveriş merkezleri hep bir izlenimi pekiştirir gibidirler. Üstelik bir kenti algılayış zaman içinde olduğu gibi, kişiden kişiye de değişir.” Yaşadığımız kente ilişkin edindiğimiz imgeyi oluşturan ana öğe anılarımızdır, yaşanmışlıklardır. İçinde hareketli bir yaşantının sürdüğü bir kentin yapısını oluşturanda yaşamın ta kendisidir. Bir kentin imgesi de zamanın getirdiği katmanlarla değişiklik gösterebilir. İçinde yaşarken fark etmiyor olsak da ne kentin kendisinin ne de sahip olduğumuz imgenin durağan olduğunu söylemek mümkün değildir.

Akhisar Kent Makroformu

Akhisar yerleşimi, tarihsel süreçlerin kent üzerinden okunabildiği bir kentsel gelişime sahiptir. Akhisar kent makroformu incelendiğinde, yerleşime ait bir meydan olmadığı, toplanma, etkinlik, tören, festival gibi kamusal eylemlere yönelik gereksinmeleri karşılayacak bir “kamusal alanı” olmadığı saptanmıştır. Kent merkezinde, tasarım alanı sınırında rekreatif olanaklı bir kent parkı olmasına karşın, toplumsal hafızada yer edecek bir kentsel kamusal alanı bulunmamaktadır.

Tasarım alanı ve yakın çevresi yapı işlevleri:

Tasarım alanı içinde, şu anda işlevsiz olan eski belediye binası ve çarşısı ile tarihi Yeni Gülruh Cami, tarihi Kız meslek lisesi, tarihi park sineması yer almaktadır. Tasarım alanı yakın çevresinde ise, Şehit Necdi Şentürk Kent parkı içinde Zeynel Zade halk kütüphanesi, gençlik merkezi, gençlik ve spor ilçe müdürlüğü ve kafeler ve konut bölgesi yer almaktadır.

Akhisar Yerleşimi ve Tasarım Alanı Okuması

Günümüzde Akhisar yerleşiminin farklı dönemlere ait yapısal izleri belli oranda okunabilmektedir. Geçmişteki yerleşim bölgesi, kentsel taşıma kapasitesinin azlığı nedeniyle, yetersiz kalarak yeni kent merkezi kentin güneybatı aksı boyunca yayılım göstermektedir

Sorunsal: Tasarım alanı, tarihi merkezde olmakla birlikte tarihten gelen fiziksel izlerini yitirmiştir. Alanın, mevcutta açık otopark alanı olarak kullanılması ile de kamusal sürekliliği tamamen kaybolmuş, salt araçlar için var olan, yayayı hiçe sayan, kentin merkezinde aidiyetsiz bir alana dönüşmüştür.

Kent okumasında, mevcut katmanlı yapının kent kimliğini oluşturan öğeler arasında yer almadığı tespit edilmiştir. Bu anlamda Tasarım alanı potansiyelini kullanamamaktadır. Çok katmanlılık okunamamakta/ kendini belli edememekte, kentliler tarafından algılanamama sorunu nedeniyle de kentsel bellekte yer edinememektedir.

Tarihte belediye meydanı olan alan günümüzde açık otoparka dönüşmüştür. Bu durum kendiliğinden oluşmamış, aksine bile bile hem alt kotta hem üst kotta açık ve kapalı otopark yapılmıştır.

Oysaki eski belediye meydanının bellekteki yeri oldukça güçlüdür; tarihi park sineması, halk evi (kız meslek lisesi), tarihi Yeni Gülruh Cami, eski belediye ve çarşı yapısı ve kent parkı ile bütüncül bir kamusal alan tanımlamaktadır. Ancak geçmişteki yanlış tasarım stratejileri sonucu kentlinin hafızasında yer alan bu mekanlar niteliksiz kullanım durumları nedeniyle unutulmaya yüz tutmuştur.

Tasarım kararlarında, Akhisar Kentsel kimlik öğelerinin ele alınarak algılanabilirliği ve ulaşılabilirliği yüksek, tarihsel ve kültürel katmanlarıyla birlikte kentle bütünleşen bir kamusal alan tasarlanmıştır.

Kentsel Tasarım Stratejisi

Tasarım, kentsel ölçekte ele alınarak kentsel tasarım stratejisi geliştirilmiştir;

Tasarım alanı, tarihi yerleşim ile günümüz yerleşimi arasında bir KENTSEL DÜĞÜM, bağlaç olarak nitelendirilmiştir. Birçok katmanın iç içe geçtiği tasarım alanı, tarihi kent ile yeni kent arasında kentsel bir bağlayıcı, bütünleyici, birleştirici görev üstlenmektedir. Bu anlamda üst ölçek tasarım kararlarında tasarımın kentsel simge vurgusu bu etkileşim üzerinden ele alınmaktadır.

Ulaşım Stratejisi

Ulaşım stratejileri kapsamında, tasarım alanı ve çevresinde araç yolu ve trafiği, yaya yolu ve durak düzenlemesi yapılmıştır. Tasarım alanı içinde yer alan ve tarihi kentin ana yolu görevindeki 144. sokakta düzenlemeler yapılmıştır. Alanın tarihi niteliği ve insan ölçeği önemsenerek yol genişliğine müdahale edilmemiştir. 144.sokak araç trafiği tek yöne çevrilerek Tireli İsmail Bahri Bey caddesine (sağa) mecburi dönüş düzenlemesi yapılmıştır. Ayrıca otobüs durakları içeri alınarak yol serbest araç geçişine bırakılmıştır.

Ana Tasarım Yaklaşımı: Palimpsest Mekan

“Palimpsest, yeninin tam olarak silinemeyen eskinin üzerine bindiği bir katmanlar bütünüdür. Farklı dönemlerdeki izler birbirinin üstüne oturur, izler zaman zaman birbirine karışır.”

Kentsel mekanın kimliği kentlinin kent mekanıyla etkileşimi ile şekillenir. Farklı tarihsel dönemlere ait yapı ve kalıntıların kentsel mekandaki bir aradalığı kente zenginlik katan bir imge olarak bellekte yer eder. Kentsel mekanın bir palimpsest olarak okunması demek, kentsel mekanın ve mekana ait imgelerin kesintiye uğradığı noktaların varlığına işaret etmek anlamına gelmektedir.

“…palimpsest durum, kente ait olanın yok edilmeye çabalanması ve kent üzerine yeni yeni katmanlar üretilmesiyle gözlemlenir. Şüphesiz ki kentlerin çok katmanlılığı onların kültürel zenginliğinin göstergelerinden biridir fakat, kenti saran tabakaların izlerini tam koruyamaması ve yeni gelenin eskiyi tahrip ederek ona tutunmaya çalışması, kentin kimliğini koruyamamasına sebep olmaktadır. Bu durum kentlinin kente duyduğu duygusal bağın ve kentle ilgili yüklendiği hatıraların yıkımını da beraberinde getirmektedir.”

Kolektif belleğin bir ürünü olan kent belleği de bir palimpsest gibi üst üste binen katmanları içerir ve kentin kimliğinin şekillenmesinde önemli rol oynar. Yani kentlerin sadece yapılı çevresinin değil belleğinin de bir palimpsest olarak okunması mümkündür.

Tasarım alanı, kentsel ölçekte bir bağlaç, kentsel düğüm olmakla birlikte yarışma alanı ölçeğinde de, çok katmanlılığı barındırmaktadır. Birçok farklı yerleşimin izlerini barındıran tasarım alanında kültürel ve sosyal açıdan da bir çok katmanlılık söz konusudur.

Tasarım alanı farklı işlevlere sahip mekanlar barındırmaktadır. Sanat, eğlence, rekreasyon, eğitim, dini yapı, çarşı gibi zengin işlevlerle donatılmış bir alan olarak işlevsel çakışmalar itibariyle de bir ÇOK BOYUTLULUK söz konusudur. Bu anlamda tasarım alanı, tarihsel, kültürel, sosyal ve fiziksel yapısı itibariyle PALİMPSEST bir mekandır. Tasarım yaklaşımında, bu çok boyutluluk ve çok katmanlılığın öne çıktığı bir ÇAKIŞMA alanı bir ODAK – bütüncül bir KAMUSAL ALAN olarak ele alınmıştır.

Mimari Tasarım Yaklaşımı

– Tasarlanan Kamusal Yapı:

Tasarlanan kamusal yapıda, farklı etkinliklere olanak tanıyan meydan kurgusu ile bütüncül, kapalı, yarı açık ve açık mekanlarıyla kamusal sürekliliği sağlayan bir mimari tasarım kurgusu oluşturulmuştur. Kentsel strüktür ile bütüncül olarak tasarlanan yapının, yarı açık gölgeleme alanları ve kapalı birimlerin açık alan bağlantıları kentsel strüktürle ilişkilendirilmiştir. Böylece kapalı, yarı açık ve açık mekan sürekliliğinin güçlü bir şekilde sağlanması hedeflenmektedir.

Tasarlanan yapı, bir kent imgesi, meydanı çevreleyen kentsel strüktürün bir parçası olarak kapalı mekan gereksinimini karşılamaktadır. 2 katlı olarak tasarlanan yapı, ±0.00 kotu ve +4.00 kotlarından oluşmaktadır.

Kamusala hizmet edecek bu yapı, barındırdığı işlevlerle kent meydanını besleyecek ve kendisi de meydandan beslenecektir. Bu anlamda karşılıklı, bütüncül ve sürekli bir ilişki kurulmaktadır.

Yapı zemin kotunda, eski çarşının bulunduğu parselde, yerel kültürel bir çarşı – pasaj tasarlanmıştır. Kafeler, dükkan, hediyelik eşya ve Akhisar zeytin ve zeytin ürünleri tanıtım ve satış mekanları bulunmaktadır. +4.00 kotunda ise eğitim salonları, atölyeler, idari ofis, kitaplık, çok amaçlı kullanıma yönelik açık ve yarı açık platformlar bulunmaktadır.

– Hafıza Mekanları: Tasarlanan Kamusal Yapı

Eski belediye binasının cephe oranları tasarlanan kamusal yapıda dikkate alınmış ve yapıya ait bazı izler yeni tasarıma yansıtılmıştır.

Belediye = Kamu (Kamuya ait olan / Kamu için var olan)

Belediyeler kamunun gereksinimlerini karşılamak, yerleşimleri halk için nitelikli kılmak amacıyla var olmaktadır. Bu anlamda belediyeler halk içindir, kamuya aittir.

Eski belediye binası izleri üzerine tasarlanan yeni yapı, belediyenin kamuya ait olma durumunu tümüyle ortaya koymak üzere Kamusala / Halka ait bir yapı olarak tasarlanmıştır.

– Zeminaltı Otopark Alanı:

Eski yer altı otoparkı yerine konumlandırılan 100 araçlık yeraltı otoparkı tasarlanmıştır. Otopark girişi yol kotundan, Tireli İsmail Bahri Bey caddesi üzerinden alınmıştır. Mevcut yol kotu dikkate alınarak tek katlı olarak çözülmüştür. ±0.00 kotundan araç girişi olmak üzere, ±0.00 kotu ve +4.00 kotlarında kentsel strüktür üzerinden de yaya girişi bulunmaktadır.

Peyzaj Tasarım Stratejisi

İlkesel olarak yapılan tüm peyzaj müdahaleleri Manisa kentinin coğrafya, iklim ve bitki örtüsüne uyumlu olarak tasarlanmıştır. Tasarım alanı ölçeğinde ele alınan kentsel ve mimari tasarım yaklaşımlarındaki bütüncül tasarım anlayışı peyzaj kararlarında da belirleyici olmuştur. Bu anlamda çevrede bulunan açık alanların birlikte çalışabilme potansiyelleri irdelenmiş, kentsel kullanımlarda ortak bir peyzaj dili geliştirilmiş ve kentlinin toplanma, buluşma, tören vb. ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir tasarım kurgulanmıştır.

Peyzaj tasarımında yumuşak yeşil alanlar ve sert zeminler tasarlanmış, yaya yolları ile kentsel strüktür bir süreklilik boyunca konumlandırılmıştır. Yaya sürekliliği ile peyzaj sürekliliği ahenk içerisinde akıtılarak nitelikli mekan oluşumlarına olanak sağlanmıştır.

– Tarihi Yapılara Yaklaşım Stratejisi

Tasarım alanı içinde yer alan tarihi cami ve tarihi lise, mevcut yoğun ağaçlık dokusu nedeniyle tarihi yapıların kentsel mekandan algılanması zorlaşmaktadır.

Yoğun ağaçlık doku nedeniyle tarihi yapı gözükmemekte, alış aksı kendini gösterememektedir. Bu anlamda yönlendirici, alışı güçlendiren ve bu yapılarla iletişim kuracak, kamusal / kentsel elemanlar kurgulanmıştır.

Yapılan kamusal tasarımın bir parçası olarak lise ve cami yönünde de kentsel elemanlar tasarlanarak, hem bu iki tarihi yapıya yönlendirici, alışı kuvvetlendiren, hem de bu bölgede kamusalı arttıracak çözümler ve mevcut kullanımlara da nitelikli öneriler geliştirilmiştir. Bu amaçla durak tasarımları yapılmış, oturma birimleri, aydınlatma elemanı, gölgeli mekanlar, bitki koyulan saksılıklar gibi farklı işlevlere yönelik bir strüktür oluşturulmuştur. Cami ve lise avlusuna iç ve dış yöne hizmet eden birimler tasarlanmıştır.

– Kentsel Donatı Tasarımı (Kent Mobilyaları):

Tasarım alanında kentsel donatı olarak; tasarlanan kentsel strüktüre takılan saçaklar, oturma birimleri, aydınlatma elemanları, çöp kutuları ve saksılar gibi kent mobilyaları tasarlanmıştır. Bu kentsel mobilyalarda malzeme tercihi olarak; ahşap malzeme ağırlıklı olmakla birlikte, çelik ve beton malzemeler de kullanılmıştır.

– Bitkilendirme Stratejisi:

Bitkilendirmede, Manisa’nın doğal bitki örtüsünde yer alan ve florasına uyum sağlayabilecek bitkiler kriter olmuştur. Kent meydanı içinde; mekana canlılık kazandıracak şekilde renkli bitki tercihleri ile meydanı yaşatacak düzenlemelere gidilmiştir. Kontrollü şekilde bölgenin su rejimini bilen yerli bitkilerin yetişmesi amaçlanmıştır. Ağaçlandırmada özellikle, az su kullanımına dikkat çekilerek, buna uygun ağaç tipleri dikilmiş, endemik bitki türleri kullanılmıştır.

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın