Katılımcı (monoroom | Architects), Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi Mimari Proje Yarışması

PROJE RAPORU

Başlangıç kısmı bir rampa ve duvar ile belirsizlik, devamında yoğun taşıyıcılar ile yaşanmışlık ve sonucu yeşil ile beraber duyguların dökümü şeklinde olan Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezi Mimari Proje Yarışması önerisi.

Proje alanındaki yeşil çevre, tasarımın temel ilham kaynağı durumundadır. Öyle ki, düşünülen senaryoda yeşil alanlar, nihayetinde duyguların dışa dökümünün yapılacağı sorgulama alanlarıdır.

Alanının kuzey kısmına konumlandırılmış olan, otopark ve yaya hazırlık yolu, projenin ana elemanlarından olan rampaya ulaştırır. Bu rampa, iki adet duvarın dehrisine inen bir yoldur. Rampa boyunca yürürken deneyimleyen duygu belirsizliği yaşarken, rampayı tamamlayıp, duvarın arkasına geçildiğinde duygu yoğunluğu ve en sonunda ise yeşil koruluk alanda, duygu boşalması gibi hissiyatlar yaşanır. Hayal edilen anıt deneyimleyene bir yol göstericidir, duygulara cevaptır.

Bu iki duvarın güney yüzünde, diyagonal kirişler ile bağlı asimetrik formlarda strüktür elemanları bulunur. Bu taşıyıcılar, ilerleyen zamanlarda anıtın simgesel birer parçası olacaktır.

İnsan çıkarım yapmak ister, her tecrübe kişide derin izler bırakır. Savaş veya barış, bazen nedensizlik… İnsanın olaylara anlam veremediği anda, yaşananlar geleceğe izler bırakırlar. Çıkarımlar belki o gün değil de, bir nesil sonra yapılacaktır. Bütün yapılacak olan çıkarımlara acele edercesine girmek yerine, proje de bulunan rampa bir görev üstlenir. Hazırlar, dinginleştirir. Görsel bağlantının kopması bile gerekebilir, hem kot aşağı inmek, hem de bu yürüyüşte adım attıkça, büyüyen iki duvarın dehrisinde kaybolmak, tamamen duygu belirsizliği üzerinedir. Devam edelim… Bahsi geçen taşıyıcı elemanların, tek görevleri tavanı taşımak ve geniş bir alan bırakmaktır. Sağında ve solunda yarı açık sergi koridorları ile çevrede ki yeşil bütünlüğün, görsel bağlantı açısından bir an bile kopmaması gerekir. Neden mi? Savaşta sebepsiz yere bulunmak olabilir mi? ”Ne işim var burada?” dememiş midir asker? Onu oraya bağlayan yardımsever ve güçlü duruşu iken, aslında belki kopmakta istiyordur gökyüzüne baktıkça. Projede bu duygu, sergi alanlarının da yaşanmışlıkların anlatıldığı alanı çepeçevre çeviren cam yüzeyler ve sunduğu yeşil silüet eşliğinde vatan, özlem, coşku, hüzün şeklinde anlatılmıştır… Kendini hep hissettirir ama ulaşılması zordur. Seninle aynı zeminde değildir. Bulutlara bakar gibi bakarsın ağaçların gövdelerine… Başını kaldırman gerekir…

Yapı bütününde ki bu anlatımlar, deneyimleyene duygu yoğunluğunu yaşatması içindir. Çıkarımlar için gerekli olandır. Kişi yürür… Güncel yorumcuların anlatımlarına bakar geçici sergi alanında. Bazen es vermek isteyebilir hemen sağında yeşil bir ağacın gövdesi vardır. Devam eder, duygular kabarmışken kalbinde, artık ayrılması gerekiyordur. Ulaşılması gereken yer o ağacın dibidir. O ağaç belki vatandır, belki ailedir, belki de sevgilidir. İşte o anda tüm çıkarımlar yapılır. Yeşil koruluk alanda ki o ağacın altında. Ya hüzündür ya da coşku…

Tasarlanan anıtın dramatik bakış açılarının yanı sıra, kamusal anlamda da hizmet veren ve lokasyonunu özelleştiren peyzaj dokunuşları yansıma havuzları, kübik ve az yükseklikte yürüyüş yolları oluşturulmuştur. Ana rampaya alternatif olarak, proje alanını gezdirmeye yönelik kurgulanmıştır.

Değinildiği gibi yapının formu bir anıt niteliğindedir. Bu amaçla sergi elemanı olarak tören alanına eşlik eder. Tören alanı proje alanının doğusunda bulunur. Peyzaj ve yeşil çerçeve ile iç içedir.

Proje alanında korunması beklenen tüm ağaçlar ve alternatif yeşil alanlar sunulmuştur.

Proje hikayesini özetlersek, başlangıç kısmı bir rampa ve duvar ile belirsizlik, devamında yoğun taşıyıcılar ile yaşanmışlık ve sonucu yeşil ile beraber duyguların dökümü şeklindedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın