O Yol, Yol Değil…

Hizmet diye sunulan bu yollar, kentsel alanda devasa rantlar üretilmesine aracılık ederek, sessizce kendi saadet zincirini kurmuştur. Ve bu zincir, yalnızca en zayıf halkası kadar güçlüdür.

Hatırlamak için yüz yıl geriye gitmeye hiç gerek yok aslında. Seksen, doksan yıl yeter de artar bile. Adına “yol” dediğimiz şey, bir süre önce bambaşka anlamlar taşırdı…

Memleket, uygarlık yoluna baş koymuştu. Yol, hedefti, umuttu…
Birlikte ortak hedeflere yol alınırdı. Yol, gelişmeydi, kalkınmaydı…
Kendince bir yol tutturmuştu insanlar. Yol, çalışmaktı, emekti…
Dürüst ve güvenilir yol gösterenlerimiz vardı… Yol, bilimdi, erdemdi…
Olumsuzluklar için elbet bir yol bulunurdu… Yol, çözümdü…

Yani yolları düşününce, birçok şey yolundaydı o zamanlar. Çünkü yol demek, hizmet demekti.

Peki, sonra ne oldu da bazı yollara karşı çıkar olduk? Memlekette siyaset de, ticaret de, hukuk da, adalet de kirlenince, yollar artık yalnızca hizmet için yapılmaz hale geldi de ondan.

Böylelikle yıllaaaar yıllar sonra, gerekliliği hayli tartışmalı yeni yollar oluştu.

Ve önce yollar zedeledi özenle korunan doğal değerleri. Yol, vandallık oldu…
Sonraki adımlarda yine yollar parçaladı geriye kalanları. Yol, alışkanlık oldu…
Bu parçalardan spekülatif değerler elde etmeyi yollar meşrulaştırdı. Yol, hukuksuzluk oldu…
Gizlenen ve değişen yol güzergahları mülkiyet dokusunu altüst etti.. Yol, adaletsizlik oldu…
Yollar halka ulaşamadan arazilerin eski sahiplerine yol göründü.. Yol, sürgün oldu…

Yolsuz kalanlarsa habire yol yaptılar. Yandaşlar yol yaparak yolunu buldular. Yola gelmez hırsları nedeniyle yolunu şaşıranlar da onlara destek verip, aynı yolun yolcusu oldular…

Yine de hepsi bir yolunu bulup, bütün bunları vatandaşa hizmet diye yutturdular. Vatandaş yola gelmişti, safça inandı. Ya da kimbilir, belki başka çıkar yol bulamadı.

Bugün bazılarının artık dönüşü olmayan bu yolda hatalarına sımsıkı sarılmaları boşuna değildir. Çünkü hizmet diye sunulan bu yollar, kentsel alanda devasa rantlar üretilmesine aracılık ederek, sessizce kendi saadet zincirini kurmuştur. Ve bu zincir, yalnızca en zayıf halkası kadar güçlüdür.

Memlekette siyasetin para ve varlık ile yapılabileceğine dair yaygın bir kanı da oluşmuştur zamanla. Bu nedenle, saadet zincirini oluşturup ondan pay almak, günümüzde siyaseti finanse etmenin en önemli yolu haline gelmiştir.

Lakin karşılığında feda edilenleri düşününce…

O yol, yol değildir…

Etiketler

Bir yanıt yazın