“Bu Mimari Belki Yüz Yıl Önce de Var Olabilirdi”

Boran Ekinci ile Bodrum-Gümüşlük'teki Kooperatif Evleri Projesi üzerine sohbet ettik.*

Heval Zeliha Yüksel: Öncelikle okuyucularımızın da sizi biraz daha yakından tanıması için bize biraz ürettiğiniz mimarlıklar hakkında bilgi verir misiniz?

Boran Ekinci: Projelerimiz ağırlıklı olarak konut projelerinden oluşuyor. Fakat bunun yanı sıra tek konut, ARGE –belediye binaları gibi çalışma ortamları içeren ofis yapıları, marinalar ve küçük ölçekli otel yapıları ile ilgili çalışmalarımız var. Konut projeleri ile ilgili çalışmalarımızın yelpazesi oldukça geniş. Mesela, eğimli arazide alçak konut tipolojisinde çok fazla çalışmamız var. Projelerin çoğunun ortak özelliği ise yeşille iç içe olması. Kapalı mekân tasarımı kadar açık alan tasarımına da önem veriyoruz. Açık alan- kapalı alan ilişkileri projelerimizde öne çıkıyor. Kısaca ürettiğimiz projelerde açık-kapalı alan ilişkilerini etkin şemalarla ele almaya çalıştığımızı söyleyebilirim.

Son projelerinizden özellikle bahsetmek istiyoruz. Doğa dostu projeler üretiyorsunuz. Eğime göre kademelenen, yeşilin içinde kaybolan, bir yandan da mekânsal çözümleri ile çok yaşanabilir sonuçlar çıkıyor ortaya. Öncelikle elinize sağlık. Bize “Kooperatif evleri” projenizi anlatır mısınız?

Kooperatif evleri projesinde, hemen hemen her kapalı mekânın bir açık mekânı var. Bütün odalar, yaşam mekânları, her biri ayrı ayrı avlulara, bahçelere, teraslara açılıyor. Açık alanlara bakarsak; kapalı alanlardan nerdeyse fazla ve daha majör bir konumda. O iklimde açık alanlar çok kıymetli bir durum oluşturuyor. Rüzgar, güneş gibi fiziksel etmenleri iyi değerlendiren olanaklar sunuyor. Bunun yanında en önemlisi hep ağaçlarla iç içe bir ortam kuruyor. Yaşanılan her mekânda hem görsel olarak yeşille ilişki kurabiliyorsunuz, hem de adımınızı attığınızda bir ağacın altına ulaşabiliyorsunuz. Kooperatif evleri haricinde, bu tip teras ev tipolojilerinde ve eğimli arazide çalıştığımız projelerin birçoğunda yeşille kurduğumuz bu yaklaşımımız çok belirgin. Kapalı alanları, açık alanlar, düşük bahçeler, avlular ile kuruyoruz. Hatta bazı ofis mekânlarının tasarımında bile tüm çalışma mekânlarının avlulara ve teraslara çıkmasına, açılmasına önem veriyoruz. İstanbul’da yaşamamız, açık alana ve ağaçlara olan hasretimiz açık alanları bu şekilde ele almamıza neden oluyor olabilir. Ağacı en önemli mimari öge olarak dikkate alıyoruz. Her mekânın ağacı var gibi bir durumu oluşturmaya çalışıyoruz.


Gümüşlük Kooperatif Evleri – Boran Ekinci Mimarlık


Gümüşlük Kooperatif Evleri – Boran Ekinci Mimarlık

Bodrum’un genel mimarisinden farklı gibi görünüyor ilk bakışta. Oysa doğa ile bütünleşmiş bir proje. Projeyi ilk ele almaya başladığınızda nasıl bir yer olmasını arzulamıştınız? Ve bu düşüncelerinizi mimari fikirlere nasıl entegre edebildiniz?

Öncelikle imarı çok düşük olan bir bölgede arsa arayışı başladı. Herkes fazla yapı yapalım, imarımız yüzde yirmi olsun, otuz olsun merakındayken, biz yüzde beş imarı olan bir arsa bulduk. Bunun amacı evlere bahçe verebilmek, açık alanlardaki keyfi sürebilmek ve çevreyle daha iyi bir uyum yakalayabilmekti. Yoğunluğun düşük olması bizim için önemli bir kıstastı. Projeyi düşük yoğunlukta, alana yayılan, tek katlı yapılar olarak ele aldık. Böylece ağaçlar büyüdüğü anda evlerin doğada kaybolmaya başlayacağını öngördük. Şu an inşaat devam ediyor, inşaat esnasında bile yapıları alanda net olarak algılayamıyorsunuz. Üst kotlardan aşağı kotlara bakınca da evlerin yeşil çatıları ve mevcut bitki örtüsüyle doğanın içinde kaybolma hissiyatının pekişeceğini düşünüyoruz. Kısaca tabiat ve çevre ile olan hissiyatımızın, bağımızın kuvvetlendiği bir ortam kurmak istedik.

Kooperatif projesi, bütünlüklü yaklaşımının, tek ev özelinden de sürdürülmesinin yanında alandaki her evin, kendi alanında, kendine özel tasarımı açısından da enteresan bir yaklaşıma sahip.
Süreçte önce kişiler belli oldu, sonra bir kooperatif kuruldu, daha sonrasında ise arsa alındı. Arsa alındıktan sonra topografyaya, tabiata zarar vermeyecek şekilde 15 üye arasında bölündü. Böylece her üyenin evi kendi arsasında temel kriterler sabit tutularak ayrı ayrı tasarlandı. Dolayısıyla her üyenin evi kendi istediği gibi olan, alanda bulunan ağaç, kaya, eğim gibi fiziksel koşullara uyumlanan bir kurgu ile oluşturuldu. Her evin, bulunduğu alana özel tasarlanmasını projenin önemli bir ögesi olarak görüyoruz.


Gümüşlük Kooperatif Evleri – Boran Ekinci Mimarlık

Cephede ve iç mekânlarda doğal malzemelerin tercih edildiğini görüyoruz. Ayrıca iç mekânda mermer de kullanılmış. Hangi taşı kullanmayı düşünüyorsunuz? Diğer malzemeleri nasıl seçtiniz? Mesela terasların çatılarında saz kullanmayı düşünüyorsunuz sanırım. Biraz bilgi verebilir misiniz?

Kooperatif projesindeki malzeme kullanımı neredeyse klasik. Ancak cam yüzeyler, açık alanlar ile görsel bağlantıyı kurduğu ve manzarayla olan ilişkiyi daha kuvvetli kıldığı için fazla. Bu mimari belki yüz yıl önce de var olabilirdi. Yani son derece sade bir yaklaşımı var. Taş kaplanan duvarlar ve büyük açıklıklar var. Ek olarak kütlelerin arasına, önlerine saçaklar ekleniyor. Saz saçaklar ve su geçirmez saçaklar olmak üzere iki tip saçak mevcut. Saz, kargı da deniyor, çok güzel bir serinlik veriyor ve maliyeti de çok düşük. Saz saçaklardan büyük gölgelikli alanlar oluşturuluyor. Saz kullanımı, özellikle bodrum ikliminde geniş cam yüzeyleri gölge altında bırakmak için çok işlevsel bir hal alıyor. Küçük avlularda ise bu saz saçaklar yok, ancak o alanlarda ağaçların gölgelik vazifesini üsteleneceği açık. Mekânları birbirine bağlayan omurgada ise su geçirmez saçak tipi var. Yani ıslanmadan mekândan mekâna geçiş mümkün olabiliyor. Bu saçak altındaki mekân, yağmura karşı korunaklı bir biçimde kapatılabilme potansiyeline de sahip. Kısmen bodrum katlarda bazı mekânlar yer alıyor. Bunlar hep düşük bahçelere açılıyorlar. Düşük bahçelerde de gölgelik görevini ağaçlar üstleniyor.

İç mekânda kullanmak istediğimiz mermerin henüz net seçimi yapılmadı, carera mermeri olabileceği düşünüyoruz, ayrıca her zaman için traverten alternatifi de var. Ev sahipleri ile taş seçimi için görüşülecek, ortak bir karara varılacağı kanaatindeyim. Fakat ortak bir karar, herkesin evi ayrı olduğu için illaki şart değil. Taş yerine ahşap parke kullanmak isteyenler de olacaktır. Genel yaklaşımımız sıcak iklimde kolay temizlenebilir taş olması yönünde. Malzeme alımı konusuna gelince bu konu daha detaylı irdelenecektir.


Gümüşlük Kooperatif Evleri – Boran Ekinci Mimarlık

Dergimiz doğal taş ağırlıklı olduğu için genelde sorduğum bir soru var: Ülkemiz mermer kaynakları açısından çok zengin. Bu değerli malzemenin yeterince kullanıldığını ve yerel olana kıymet verildiğini düşünüyor musunuz? Siz doğal taş kullanıyor musunuz? En çok tercih ettiğiniz doğal taş hangisi acaba?

Çok tercih ettiğim bir doğal taş söyleyemeyeceğim. Fakat tabi ki travertenin özel bir yeri var. Hem cephede, hem de iç mekânda çok kullanışlı oluyor, ayrıca bütçesi de son derece uygun. Bunun haricinde ülkemizdeki mermerlerin birçoğu enfes zaten. Mermerin her cinsi, her daim kendine kullanılacak güzel bir nokta bulabilir. Diyabaz benzeri taşlar son derece hoşumuza gidiyor. Çoğu yerde, farklı projelerimizde kullanıyoruz. Bazalt ise açık alanlarda çok tercih ettiğimiz bir taş. Bu taşların yanı sıra, farklı mermer cinslerini daha çok kullanmayı arzu ediyorum. Projelerde birçok mermer cinsinin kullanımı söz konusu olabilir. Özellikle yeşil tonlarında olanlar ve oniks çok ilgimi çekiyor. Oniksin bütçesi uygun olsaydı, kooperatif projesinde ağırlıklı olarak kullanmayı tercih ederdim. Taş tercihi, biraz konu bütçe konusuna giriyor.

Son dönemde hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz? Biraz bilgi verebilirseniz çok sevinirim.

Şu anda Bodrum’da inşaatı devam eden birkaç projemiz var. Epic Island projesi, kooperatif projesi ve tek evler. Ayrıca Gümbet ve Torba’da tasarım aşamasında olan projelerimiz var. Çeşme’de de tasarım aşamasında olan bir projemiz var. İstanbul’da ise toplu konut üzerine bazı projelerimiz var; onun haricinde Gaziantep, Manisa’da ufak ölçekli projelerimiz var. Bu dönem ağırlıklı olarak konut üzerine çalıştığımızı söyleyebilirim.


Gümbet Evleri – Boran Ekinci Mimarlık


Gümbet Evleri – Boran Ekinci Mimarlık

Söyleşi yaptığımız her mimara yerel veya global olarak izlediği ve önemsediği tasarımcı ve / veya mimarları soruyorum. Eğer sizin de varsa paylaşırsanız memnun olurum…

Artık dünyanın birçok yerinde birçok iyi mimar var. Ben yerelden, benim için daha ön plana çıkanları söyleyebilirim. Aslında çok arkadaşımız var ama yaptıkları işleri değerlendirdiğimde, Emre Arolat’ın yaptığı işleri beğeniyorum. Nevzat Sayın’a büyük saygım var. Can Çinici’yi her zaman çok yetenekli bulmuşumdur. Ahmet Alataş, Ömer Selçuk Baz, Alişan Çırakoğlu; işlerini beğendiğim meslektaşlarımdan. Bunların haricinde çok kıymetli birçok arkadaşım var. Saymaya devam edersem listenin uzayacağını, burada kesmem gerektiğini düşünüyorum. Teşekkür ederim.

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

* Bu söyleşi Natura Dergisi’nin Nisan 2017 sayısında yayınlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın