Bir Küçük Tasarım Manifestosu

Yine bir kolektif çalışma hikâyesi… Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde; Temel Tasarım dersi kapsamında, Mimarlık Bölümü birinci sınıf öğrencileriyle gerçekleştirdiğimiz serbest etkinliği anlatıyoruz.

Yine bir kolektif çalışma hikâyesi… Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde; Temel Tasarım dersi kapsamında, Mimarlık Bölümü birinci sınıf öğrencileriyle gerçekleştirdiğimiz serbest etkinliği anlatıyoruz.

Çalışma konusunu ortaya çıkaran en önemli etkenler; öğrenci arkadaşlarımızın genel olarak derste edindikleri, tartışılan kavramları, temel tasar öge ve ilkelerini ayrı ayrı ele aldıklarını gözlemlememiz ve bunların tasarım süreci içerisinde bütün olarak düşünülmesi gerekliliğini vurgulamak istememizdi. Tasarımın yapay olanı üretirken “doğal”ı da yeniden tanımladığı; bu anlamda bir müdahale arenası olduğu fikrinden yola çıkarak, doğallık-yapaylık kavramlarını tartışmaya karar verdik.

“Tasarımın temellerini, öge ve ilkelerini kavramak, tasarımın temel alfabesini öğrenmek demektir”[1] ve tasarım sürekli yeniyi arayan, sorgulayan bir düşünsel sürecin yansımasıdır. Harflerin kelimelere, kelimelerin ise cümlelere dönüşmesi gibi; öğrenilen bilgiler de benzer şekilde anlam oluşturmak üzere birleşir, örtüşürler. Tasarım sürecinde öğrenilen bilgiler, böylece özgün fikirlere evirilebilir. Bu sorgulamalarla kurgulanan çalışmada, hem aynı zaman diliminde farklı kişiler tarafından bağımsız olarak tasarlanmış birimlerin oluşturduğu birlikteliği, hem de farklı zamanlarda her biri bir öncekinin üzerine yapılan müdahalelerin oluşturduğu bütünü gözlemleyebileceğimizi düşündük. Gerek kent ölçeğinde gerekse hayatın diğer birçok bileşeni üzerine, “bütün parçaların toplamından farklıdır[2]”  önermesini tartışmaya açtık.

Çalışmayı dört aşamalı kurguladık:

  1. Bireysel kompozisyonların oluşturulması
  2. Üçerli gruplar halinde çalışmaların birleştirilmesi
  3. Grup çalışmalarının atölye genelinde birleştirilmesi
  4. Üç ayrı atölyede üretilen çalışmaların üç gün içerisinde katmanlar halinde eklemlenmesi.

Bireysel kompozisyonların oluşturulması:

Bu aşamada, öğrencilerden yarıyıl boyunca öğrendikleri temel tasarım öge ve ilkelerini kullanarak, “doğallık-yapaylık” kavramlarını sorgulayacakları bir kompozisyon oluşturmalarını ve kurgularını yazı ile de ifade etmelerini istedik. Çalışmada renkli fon kartonları, gazete ve dergi sayfaları, zımba ve makas malzemelerini kullandık.

Geçmiş çalışmaları üzerinden tasarımda özgünlüğü sorgularken, genel olarak biçim üzerinde yoğunlaşılması ve anlamın ağırlıkla forma yüklenmesi, çalışmanın diğer bileşenlerinin ve ilişkilerinin göz ardı edilmesi meselesini tartışmaya açtık. Benzer biçimler veya benzer tasarım problemlerinden yola çıkılsa da, sayısız farklı öneri ortaya çıkabileceği varsayımıyla; bireysel kompozisyonları oluştururken biçimleri; çember, daire ve silindir ile sınırlandırarak anlamın ve detayın önemini arttırmayı hedefledik.

Grup çalışması:

Öğrenciler rastlantısal seçilen üçer kişilik gruplara ayrıldı ve bireysel çalışmalar birleştirildi. Birleşim aşamasında kullanmaları gereken bir kavram veya sınırlayıcı bir kıstas olmamasına rağmen öğrendikleri ilkeleri (uyum, karşıtlık, egemenlik…) uygulayarak birer kurgu çerçevesinde çalıştıklarını gördük. Bireysel çalışmalara alışkın olan öğrenciler grup içi ilişkilerde de dengeli bir iş bölümü ile çalışmalarını yürüttüler.

Atölye içi çalışmaların birleştirilmesi:

Birinci günün sonunda, tüm grup çalışmaları birleştirilerek bir sonuç ürün elde edildi. “doğallık-yapaylık” kavramlarını sorgulayan bu enstalasyon çalışmasının, öğrenciler tarafından, Mimarlık Fakültesi avlusunda yer alan ağaçlardan birine “yer”leştirilmesine karar verildi. Böylece yapay bir ürünün doğal bir zemini oluştu. Bu öyle bir zemindi ki; yaşayan bir organizmadan, rüzgârdan, havanın kendisinden, kokusundan, ağacın dokusundan ayrı düşünülemezdi. Tıpkı sürekli değişen, örtülen, uzanan, yayılan kentler gibi… Pek çok küçük parçanın bir şekilde bütünü oluşturduğuna, çağırdığına dair yaptığımız tartışmada bu biçim zemin ilişkisini sorguladık. Zeminin görevi biçimi ortaya çıkartmaktı. Peki; biçimin görevi zemini vurgulamak olabilir miydi? Zemini anlamlandırmak ya da dönüştürmek?

“Birleştik”

Üç gün boyunca yukarıda anlatılan tüm süreçler üç farklı atölyede yürütüldü. Her atölyenin dört saatlik ders süresince yaptıkları çalışmalar avludaki ağaca eklendi. Böylece katmanlar halinde oluşmuş, belirli bir kurgusu olan, fakat rastlantısal biraradalığı yok saymayan bir çalışma oluştu.

Gözlemler ve tartışmalar:

Üç farklı atölyede, tasarımın bir süreç içerisinde biçim-zemin etkileşimi halinde oluştuğunu kolektif bir çalışmayla deneyimledik. İlk olarak katmanlar halinde birleşerek bireyselden başlayan ve daha sonra bütün atölyeyi kapsayan çalışmamız, zaman içerisinde, zeminini bulmak üzere rüzgârla, ağaçla bütünleşerek değişmeye devam etti ve ediyor da…

“Değişim yıpranmanın onarılmasını sağlar.”


Tartışmalar esnasında, bireysel çalışmaların genelin içinde fark edilemediği, hangi çalışmanın nerede başlayıp nerede sonlandığının, yapan kişiler tarafından bile tam olarak belirlenemediği fark edildi. Başta bu bir sorun olarak ortaya koyulmuş olsa da, üzerine konuşuldukça, farklı birçok bakış açısı da gelişti.

“Eğer çalışmaların sınırları ayırt edilebilseydi, nasıl “bir”leşebilirlerdi ki?”

Birer tasarımcı adayı olarak, mekândan-birimden başlayarak kentlere hatta yeryüzü ölçeğine kadar sorumlu olduğumuzu düşünüyoruz. Özgün birer tasarım harikası olarak ortaya koyduğumuz ürünlerin uzay boşluğunda olmadığını, kentsel-kırsal bir çevreye-zemine, zamana ilişkin olduğunu tekrar vurgulamak istiyoruz.


Ağacın önünde son sözler:

  • Neden bu ağacı seçtik ki?
  • Bu ağaç diğerlerinden ayrı ve yalnızdı. Büyük bir dalını kaybetmişti. Onu tamamlamak istedik.
  • Ama böyle de onun yalnızlığını ve eksikliğini afişe etmiş olmadık mı? Ağaç bu durumdan memnun mu acaba?

Bunlar; çalışma esnasındaki sorgulama ortamıyla ortaya çıkan farkındalığı gösteren birkaç örnek.

Evet… Yaptığımız çalışmada renk uyumu bulunmuyordu; sabit “bir” kompozisyon kurgusu veya belirgin “bir” temel tasarım ilkesi bulunmuyordu. Estetik değeri de tartışmaya açıktı. Öte yandan bu çalışmayla; öğrenci arkadaşlarımızla beraber, bir tasarıma nasıl yaklaşılabileceği, öğrenilen bilgilerin nasıl yorumlanabileceği, tasarımın sürekli bir sorgulama hali olduğu üzerine düşünme fırsatı bulduk. Bu bağlamda güzellik-çirkinlik, iyilik-kötülük, öteki-beriki ikilemleri üzerinde durduk. Bitmemişlik, rastlantısallık, biraradalık, birlik kavramları; mekân, yapı, komşuluk birimleri, kentin oluşumu, toplumsal yaşam ve etkileşim de çalışmanın planlanma sürecinde ön görmediğimiz derinlikte tartışıldı.

“Zımba neydi? Zımba insandı, bağlardı…”

Değerli fikirleriyle yanımızda olan Öğr.Gör. Oruç Çakmaklı’ya;  atölyenin gerçekleşmesinde desteği olan Yrd.Doç.Dr. Pınar Kısa Ovalı, Öğr.Gör. Bilge Ataç Özsoy ve Arş.Gör. Bilge Uysal’a teşekkür ederiz.

Çağın Tanrıverdi & Barış Kara
(Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi)

Katılımcılar

1. Gün:

Rıza Kılıç, Esra Demirci, Meryem Özgür, Bekir Erdoğan, Engin Yılmaz, Abdulkadir Tokay, Hüseyin Ermin, Mücahit Kasap, Hakan Alp, Reşat Gözaydın, Bilge Hendek, Nisanur Arslanboğa, Yunus Korman, Cemal Akyurt, Rabia Sertoğlu, Aslı Darıcı, Zehranur Kıtay, Sebil Koç, Beyza Hilal Güzel, Hilal Ünlü, Zeynel Tanrıkulu, Fethi Koç, Ramazan Alan, Serkan Aslan, Murat Zencirkıran, Selim Bilir, Kübra Çelik, Dilara Keser, Nida Nur Küçük.

2. Gün:

Simay Şanlı, Berk Birinci, Tuba Gaş, Gülcan Erdemoğlu, Nurhan Nur Usta, Fatma Sivlim, Canan Günaydın, Nursel Canpolat, Arzu Akdeniz, Eren Kazaz, Buse Durgun, Sinan Deniz Orhan, Mehmet Ali Kaya, Mert Ali Çömen, Ensar Tali, Burhan Berke Tevetoğlu, Berker Arda Yücegök, Cihan Tenekeci, Bilal Başaran, Erkan Tsıtak, Ünal Kurt, M.Kerim Öğün, Arda Akkaya, Muhammet Beykoz, Erdal Karakuş, Şahin Aydın, Fırat Güneş, Ahmet Faruk Özdemir, Selin Yazman, Selcan Eryılmaz, Furkan Fatih Demir, İrem Özkan, Pelin Yurdseven, Giray Kaya, Elif Yılmaz, Esin Şengönül.

3. Gün:

Sibel Paşaoğlu, Saranda Yusuf, Asip Asim, Alim Özdabak, Orhan Menteş, Nihan Beyza Şahin, Talat Erbaş, H.Şeyda Yeşilyurt, Yusuf Bozoğlu, Muammer Karamavuş, Hasan Hüseyin Sarıtaş, Mert Deniz, Ozan Cem Yücel, Ecrin Kabil, Melis Mustafa, Çağatay Yıldız, İbrahim Ergin, Ramazan Saltık, A.Volkan Kalender, Yasin Talha Koyi, Emre Arpacı, Yasemin Aydın, Sibel Tangüç, Nazlıgül Aktürk, Gülsüm Aydın, Chousein Gousouf, Ömer Çelik, Cihan Topçu.


[1] Çellek, T.& Sağocak, A.M. (2014). Temel Tasarım Sürecinde Yaratıcılık. İstanbul: Grafik Kitaplığı

[2] Koffka, K. (1935). Principles of Gestalt Psychology, Harcourt-Brace, New York.

Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

Etiketler

Bir yanıt yazın