Yaşam Vadisi’nde Uygulanabilir ve Gerçekçi Sistem Önerileri

Beylikdüzü Belediyesi Yaşam Vadisi Uluslararası Fikir Projesi Yarışması kolokyumunda yarışmacılar ve jüri projeleri tartıştı.

Beylikdüzü Belediyesi Yaşam Vadisi Uluslararası Fikir Yarışması kolokyumu, 11 Haziran Cumartesi günü danışman jüri üyelerinden Yüksel Demir ve Tayfun Kahraman, yedek jüri üyelerinden Bahar Aksel ve Onat Öktem, asli jüri üyelerinden ise Sasa Begovic, Belemir Dalokay ve Zekai Görgülü’nün katılımıyla Beylikdüzü Kültür Merkezi’nde yapıldı.

Jüri başkanı Fuensanta Nieto’nun katılamadığı kolokyumda sözü ilk olarak moderatör Ebru Firidin Özgür aldı. Kent kültürünün oluşması için kamusal alanlara ihtiyaç olduğunu belirten Ebru Firidin Özgür İstanbul ekolojik açıdan tükenirken yapılaşma baskısı altındaki vadiyi kullanıma açma fikrini takdir ettiğini söyledi. Buna ek olarak bu projenin uluslararası yarışmayla gerçekleşmesini olumlu bulduğunu belirtti.


1. Ödül

Sözü alan Zekai Görgülü iki yıl içerisinde üçüncü yarışmasını tamamlayan Beylikdüzü Belediyesi’ni tebrik ve yarışma sürecinde yer alan raportörlere çalışmaları için teşekkür ederek konuşmasına başladı. Görgülü, değerlendirme süreci hakkında bilgi verdikten sonra sözü kolokyum katılımcılarına bıraktı.

Katılımcılardan ilk soruyu belediye meclisi üyesi Ahmet Bağbekleyen sordu: ”Jüri yarışma projelerinde engelli duyarlı tasarım gözlemledi mi? Değerlendirme ölçütleri arasında bu var mıydı? Bu konuda danışmanlık hizmeti aldı mı?”. Belemir Dalokay, yarışma konusunun üst ölçekten yaklaştığını ancak projenin incelmiş olan noktalarında bu kriterlere dikkat edildiğini söyledi.


2. Ödül

Yarışmada mansiyon ödülü alan About Blank ve Kcap Architects & Planners ekibinde yer alan Erhan Vural, öncelikle şartnamesinden sonuçlarına kadar son derece profesyonelce hazırlanmış olan yarışma için jüriye teşekkür etti. Vural, sergiyi gezdikten sonra kendi ekiplerinin diğer ekiplerden farklı olarak yarışmayı okuyup sonuçlandırdıklarını fark ettiğini dile getirdi ve sordu: “Jüri raporunda projenin alan dışındaki mimari yapılanmaya odaklandığı ve bunun olumsuz değerlendirildiğinden bahsedilmiş. Yarışma alanına baktığımızda alanın %75’inin imarlı olduğunu gördük ve tanımlanmış imar bilgilerini kullanmaya karar verdik. Bu kararımızın jüri tarafından eleştirilmiş olması konuyu yanlış anlamış olmamız yönünde şüpheler doğurdu. “Competition Area” olarak bahsedilen alan yalnızca “Core Zone” muydu? Soruya ilk cevabı veren Sasa Begovic, bu yarışmanın kendisi için öncelikle bir planlama yarışması olduğunu söyledi. Yarışma projelerini değerlendirirken gerçekçiliğe dikkat ettiklerini ve bunun yanında mevcut dokunun dikkate alınması gerektiğine inandıklarını söyledi. Sözü alan Tayfun Kahraman, yarışmaya katılan beş projenin yaklaşımının ve dilinin birbirinden çok farklı ve özgün olduğunu ve üç önemli ölçüte dikkat ettiklerini söyledi: Projenin topoğrafyaya, mülkiyet desenine ve plana yerleşimi. Projenin yapılaşma yaklaşımının mevcut durumda uygulama sıkıntıları yaşayacağından dolayı eleştirdiklerini belirtti. Danışman jüri üyelerinden Yüksel Demir, yarışmanın öncelikli amacının Beylikdüzü’nün ihtiyaçlarını olabilecek en kısa sürede karşılamak olduğunu ve bu durumun değerlendirmelerde gerçekçiliği öne çıkardığını söyledi.


3. Ödül

Bir sonraki soru yarışmada 2. ödülü alan ekipte yer alan Ahmet Balkan’dan geldi. About Blank ekibinin sorusu üzerine uygulanabilirlik ile ilgili devam etmek istediğini söyleyen Ahmet Balkan hem “Core Zone”da hem de yarışma alanı dışında uygulanabilir olduğunu düşündükleri tasarımlar önerdiklerini söyledi ve 1. ödülü alan projenin yarışma alanı dışında uygulanabilir projeler geliştirip geliştirmediğini sordu. Zekai Görgülü, “Core Zone” da getirilen çözümlerin yarışma alanı dışındaki çözümlere oranla değerlendirme sürecinde daha fazla ağırlığı olduğunu söyledi. Ekleme yapmak istediğini söyleyen Belemir Dalokay, 2. ödül grubunun projesine bakmadan raporunu okuduğunda projenin kafasında 1. Ödülü aldığını söyledi ancak 1. proje seçilirken esas olarak “Core Zone” un dikkate alındığını ekledi. Sasa Begovic raporun en iyisi olduğunu ifade ederken Tayfun Kahraman da raporu övdü ve Belediye’nin yarışmacı ekibinin de izniyle bu rapordan yararlanması gerektiğini belirtti.

Yarışmacılardan sonra Beylikdüzü’nde yaşayan bir kişiden vadiyle ilgili bir soru geldi: “Proje uygulanırken alanın sınırı olacak mı yoksa projelerde olduğu gibi alana her yerden girilebilecek mi? Zaman zaman olumsuz durumlarla karşılaşabiliyoruz. Ebru Firidin Özgür cevabı 1. Ödül grubunun vermesi için mikrofonu Can Kubin’e iletti. Can Kubin, tasarım yaklaşımında korunma odaklı duvarları ve güvenliği olan bir söz söylemediklerini ve bunun da kamusal alanda, parklarda söz konusu olmadığını belirtti. Bunun yanında projede tasarımın insanların giriş, çıkış ve kullanım biçimlerini yönlendirdiğini söyledi.

Belemir Dalokay, uzun yıllardır peyzaj mimarlığı yapmasına rağmen çok az kentsel tasarım yarışmasına tanıklık ettiğini ve Beylikdüzü Belediyesi Yaşam Vadisi Uluslararası Fikir Projesi Yarışması’nın gerçekleşmesi için koyduğu katkılardan dolayı Ömer Yılmaz’a teşekkür etmek istediğini belirtti. Çok verimli bir süreç ve sonuç olduğunu dileğinin Ömer Yılmaz’ın bu tip yarışmaların açılmasına öncülük etmesi olduğunu söyledi.

Yarışmada 3. Ödülü alan ekipte yer alan Alper Derinboğaz yarışmaya hâkim olan uygulanabilirlik durumunun mimarlık ve peyzaj alanlarının önüne geçerek bir sistem önerisi gerektirdiğini söyledi. Kendi projelerinin getirdiği sistem önerisini jürinin nasıl değerlendirdiğini soran Alper Derinboğaz’a Sasa Begovic cevap verdi. 3. Ödülü alan projenin çok iyi bir analiz gerçekleştirdiğini ancak önerdiği sistem modelinin parçalanamaz ve uzun vadede gerçekleşebilecek oluşunun eleştirildiğini söyledi. 

Etiketler

Bir yanıt yazın