Mimari Tasarım Eğitimi Nasıl Olmalıdır?

“Mimari Tasarım Eğitimi: Bütünleşme 2” başlıklı konferansın ilk gününde mimari tasarım eğitiminin çeşitli boyutları tartışıldı.

Prof.Dr. Murat Soygeniş’in moderatörlüğündeki birinci oturumun ilk konuşmacısı MSGSÜ’den Tolga Sayın’dı. Sayın, bütünleşme kavramını felsefi bir yaklaşımla ele alarak, bir kültür formu olarak sanat ve mimarlığın, aynı zamanda kültürün gelecek nesillere aktarılmasında görev alabilecek mimarlık eğitimi ve bunun bir parçası olan mimari tasarım eğitimin “kültür” altında bütünleşebilceğini belirtti.

Konuşmacı, mimarlık disiplini ve eğitiminin ortak zeminde bir araya geliş ve bireysel olarak mimari tasarım eğitimi aktörlerinin (öğrenen-öğreten) diyalog ortamında kültürle bütünleşebileceği dile getirdi.

İkinci konuşma Maltepe Üniversitesi’nden Güliz Orhon taraından gerçekleştirildi.”Tasarımla Bütünleşme” bağlamında Maltepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde 2011-2012 eğitim yılında hayata geçirilmiş olan bütünleşik eğitim modelinin oluşum süreci, modelin içeriği, öğrencilere sunduğu olanaklar ve bu doğrultuda üniversitedeki mekansal düzenlemeler ele alındı.

Çankaya Üniversitesi’nden Orkunt Turgay ise mimari tasarım eğitiminin tasarım sürecindeki kurgusal boyutun gerçeğe dönüşmesi deneyimini Arçelik ile beraber gerçekleştirilen ve birinci olan projenin uygulandığı, tasarımcının ise uygulama sürecinde kontrolör olduğu tasarım stüdyosu deneyimlerini aktardı. 2007-2008 Güz dönemindeki tasarım stüdyosunda Arçelik Fabrika Binası “Toplantı ve Ürün Sergileme Mekanı” tasarımı için tamamen profesyonel bir ortam hedeflenmesi doğrultusunda projelerin değerlendirilmesi de Arçelik çalışanları tarafından gerçekleşmiş.

Prof.Dr. Ayfer Aytuğ’un moderatörlüğündeki ikinci oturumda ise ilk olarak İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi’nden Derya Yorgancıoğlu, mimarların yeni tanımlanan profili üzerinden tarihsel çerçevede disiplinlerarası işbirliğinde eğitim ve öğretim üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Bu bağlamda, 1950’lerde Amerika’da Beaux Arts pedagojisinin sorgulanması, mimarın bir takım üyesi olması gerektiği anlayışının ortaya çıkması ve pedagoji devrimi üzerinde durdu. 1960’larda araştırma odaklı tasarım stüdyoları üzerine bilgi de veren konuşmacı, Bologna reformunun amaçları olan iş yaşamına hazırlık, demokratik bir toplumun aktif vatandaşları olarak hayata hazırlık, kişisel gelişim, geniş ve ileri düzeyde bir bilgi temelinin geliştirilmesi ve sürdürülmesi hedeflerinin de üzerinde durdu.

Yıldız Teknk Üniversitesi’nden Çiğdem Canbay Türkyılmaz ulusal ve uluslararası örnekler üzerinden tasarım eğitiminin kurgusu, stüdyoların yürütülüş biçimi, aralarındaki farklar ve benzerlikleri ele alan bir konuşma gerçekleştirdi.

Anadolu Ünivesitesi’nden Mutlu Oral ise mimari tasarımın literatürdeki yansımaları ve Anadolu Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi örnekleri doğrultusunda Türkiye’de mimarlık eğitimine dair bilgi verdi.

Ertuğrul Çağrı Korkmaz ise ilk sene verilen temel tasarım derslerinde estetik ve sanat kavramlarının aynı çatı altında işlendiğini ancak tasarımda bu iki kavramın bir arada ele alınamayacağını sanat ve estetik ayrımı yapılması gerektiğini savundu.

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Sevgi Türkkan, mimarlık tasarım eğitiminde müzareke kavramı ve bu kavramın farklı bir boyut kazandığı, altı hafta süren, birinci sınıf tasarım stüdyosu dersinde işlenen Karaköyx2 projesinin bu bağlamdaki sürecine ve sonuçlarına dair bilgi verdi.

Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Hande Aladağ, mimarlık mesleğinin disiplinlerarası yönü üzerinde durarak Yapı İşletmesi Tezsiz Yüksek Lisans Programı hakkında bilgi verirken, Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nden Hasan Tahsin Selçuk da 90’lı yıllarda Türkiye’deki mimarlık dergilerinde mimarlık eğitimi sorunsalını irdeledi.

Prof.Dr. Gülen Çağdaş’ın moderatörlüğündeki üçüncü oturum ilk yıl mimari tasarım stüdyosu değerlendirmeleriyle devam etti.

Fotoğraf: İTÜ Mimarlık Birinci Sınıf Grubu: Derb-eder

Etiketler

Bir yanıt yazın