Londra 2012 Olimpiyat Oyunları için Hazır

Londra 64 yıl aradan sonra, 3. kez yeniden Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapacak.

Hazırlıklar olimpiyatlardan 1 yıl öncesinde tamamlanmak üzere. Belediye başkanı hazırlıkların son durumunu şu sözler ile dile getiriyor; “Sokaklar hazır, değil mi? Trenler hazır, taksiler hazır, otobüsler hazır. Yeni duraklar bile hazır. Oteller hazır değil mi? Bisikletler hazır. Oyunların oynanacağı yerler önceden hazır zaten. Hatta olimpiyatları yarın bile düzenleyebiliriz. Dünyanın yarısı uyurken bunu yapabiliriz. Tüm Londra bu büyük şölene çoktan hazır”

Seçim aşamasında Olimpiyatlar’ın Londraya verilmesinin en önemli nedeni sunduğu sürdürülebilirlik vizyonu ve dönüşüm olarak belirtilmişti. Dolayısıyla sunulan kentsel dönüşüm projelerinin toplumsal içerikleri, kentte süren mekansal değişim ve geliştirilen altyapının yanında, yaratılacak istihdam ve yerel halkın süreç ile işbirliği içerisinde olması dikkat çeken noktalardan.

Fakat 2012 Olimpiyatları’nın en dikkat çekici özelliği şüphesiz ki olimpiyat mekanları.

Kentte kurulan Olimpiyat Köyü 6 temel yapı ve birçok farklı aktivite alanını barındırıyor. Olimpiyat köyünün dışındaki bazı alanlarda da özellikle su sporları için çeşitli düzenlemeler yapılıyor.

Ayrıca Londra, oyunlar için üretilen alanların sunduğu ekolojik çözümler ile en “yeşil olimpiyat olmaya da aday gözüküyor. Olimpiyat Köyü ve bağlantılı bütün gelişim bölgelerinde yenilikçi teknolojiler kullanılıyor. Bütün tasarımlar, düşük karbon salınımı, etkin su ve atık dönüşümü, çevreyle uyumlu malzeme kullanımı, bölgedeki biyolojik çeşitliliği koruma, hava kalitesini artırma, minimum gürültü kirliliği üzerine yoğunlaşılıyor.

Olimpiyat köyünde farklı ölçekli kalıcı ve geçici bir çok yapı beklenenden hızlı sürede tamamlandığı belirtiliyor. Yapıların her birinin farklı ve ünlü mimarlık ofislerine yaptırılması ise önümüzdeki olimpiyatların merakla beklenmesinin sebeplerinden bir diğeri.

Yapılardan, Populous ve Peter Cook tarafından tasarlanan, dünyanın en çevre dostu, 80 bin kişi kapasiteli, belirlenenden 1 ay önce, 1.000 günde ve hesaplanandan 10 milyon euro daha az bütçe ile tamamlanan Londra 2012 Olimpik Stadyumu en çok göze çarpan tasarımlardan biri. Malzeme miktarını en azda tutmak üzerine kurgulanan stadyumda bu denli ince, yoğun ve hafif bir şekilde tasarlanırken, kullanılan malzeme miktarı ve içereceği enerji önemli ölçüde azaltılmış. Geri dönüşüm sonucu elde edilmiş polimer bazlı yapıların kullanıldığı bu malzemelerin birçoğunun oyunlardan sonra farklı alanlarda tekrar kullanılabilecek olması ise projenin sunduğu ekolojik çözümlerden biri.

Olimpik Stadyum’un Olimpiyatlar’dan sonraki akıbeti ise henüz meçhul. Taraftarlarıyla ünlü West Ham United ve Totenham Hotsbur stadyumu kullanmaya talip.

Tamamlanan bir diğer olimpiyat mekanı olan, 17.500 seyirci kapasiteli Olimpik Su Sporları Merkezi Hauz 29’un tasarımında ünlü mimar Zaha Hadid’in imzası var. Çatısı dalgalı olan binanın iki yanında bulunan ve oturma alanlarının bulunacağı alanların, olimpiyatlar sona erdiğinde kaldırılması planlanıyor.

Olimpiyat parkının tamamlanan en büyük üçüncü yapısı 12.000 kapasiteli basketbol salonu. Wilkinson Eyre ve KSS Design Group tarafından tasarlanan, 1000 ton çelik ve geri dönüşümlü beyaz kaplama kullanılan salonun, dünyada yapılan en büyük ve etkileyici geçici yapı olduğu söylenebilir. Kısa süreli büyük spor organizasyonları için yer ve paradan tasarruf etmek isteyen ülkelere örnek olması beklenen, olimpiyatlardan sonra sökülecek olan stad, kısa bir süreliğine de olsa dünyanın en iyi takımlarının, en iyi oyunlarına sahne olacağını söylemek mümkün.

Göz kamaştıran bir diğer mekan ise Olimpiyat Köyü’nün kalıcı ögesi olan, Hopkins Architects tarafından olimpik ve paralimpik bisiklet yarışları için tasarlanan, Velodrome. Hiperbolik parabolit çelik strüktür çatısı, 360 derece cam ile kaplı tabana oturan yapının tasarımının bisiklet yoluna bir gönderme olduğu belirtiliyor. 6.000 seyirciye ayrılan alanlar yine tüm alanı çevreleyerek tüm piste hakim olacak şekilde 2 kademeli olarak yerleştirilmiş. Parkurun tasarlanma aşamasında ise aralarında madalya sahibi Sir Chris Hoy, Victoria Pendleton, Jason Kenny’da bulunduğu birçok atlete danışılmış. Oyunlar bittikten sonra ise London Velodrome’un bisiklet kiralanan, antreman yapılan, atölyeler düzenlenen, yerel halkın ve elit atletlerin kullanacağı yaşayan bir mekan olması öngörülüyor.

Oyunların yapılacağı mekanların yanı sıra bir diğer önemli tasarım ise Anish Kapoor tarafından tasarlanan 115 m yüksekliğindeki ArcelorMittal Orbit kulesi.

Olimpiyat Köyünün bir nevi simgesi olacak olan kule, Londra’nın en yüksek heykeli olacak. Karşılaştırma yapılacak olursa, Kule New York Özgürlük heykelinden 22 m daha yüksek.

Kulede bulunan platformlar ise ziyaretçilere Olimpiyat Köyünü farklı manzaralardan görme fırsatı sunarak, olimpiyattan sonrada kente önemli bir turistik değer katması öngörülüyor.

Londra olimpiyatlar için dünyaya verdiği tüm sözleri şimdiden yerine getirmişe benziyor. Bizlere ise başlangıç töreni ve heyecanlı oyunlar için sabırsızlanmak düşüyor.

Oyunların yapılacağı mekanların tümünü http://www.london2012.com/map.php?dtend=2011-09¢er=55.61302%2C-4.33324&dtstart=2011-01&zoom=5 adresinden görebilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın