Kentsel Dönüşüm Yönetmeliğinde “Rantsal” Dönüşüm!

Kentsel dönüşümde yönetmelik değiştirildi. Yeni yönetmelikle projelerin hızlanması bekleniyor.

Kamuoyunda akıllara önce “rantsal dönüşüm”ü getiren kentsel dönüşüm kavramı, son yıllarda sık kullanılan kavramlardan biri.

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki 6306 sayılı Kanun’un Uygulama Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler 27 Ekim’de Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu yönetmelik değişikliğiyle kentsel dönüşümde, yatırımcının önünde engel kalmadı. Artık tek tek binalarla uğraşılmayacak. Her bir binadan ayrı karot (beton kalitesini ölçen numune) alımı olmayacak. Bakanlar Kurulu devreye girerek, belli bir bölgeyi “Riskli alan” ilan edebilecek. Böylece müteahhitlerin tasarlanan büyüklükte alanlar için proje geliştirmeleri kolaylaşacak. Bir bölgenin yüzde 65’i riskli ise yüzde 100’ü kapsama alınmış olacak. Bu sayede tek tek bina sahiplerinin itirazının önüne geçilecek. Projeler hızlanacak.

ŞEHİR PLANCISI MUTLUER: PATRONLARIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN…

Şehir Plancısı Zafer Mutluer, kentsel dönüşüm yönetmeliğinde patronlar lehine yapılan yeni düzenlemeleri hakkındaki soruları cevapladı.

6306 sayılı kanunun değiştirilmemiş haliyle de zaten inşaat sektörünün önünü açmak amacıyla çıkartıldığını hatırlatan Zafer Mutluer, “Bu kanun sermayenin ihtiyaçlarını oldukça karşılamasına rağmen, AKP’nin bir süredir konut faizlerinde indirim, taksit sayılarında artış gibi kolaylıklar sağladığı yetmezmiş gibi 6306 sayılı kanunun yönetmeliğinde sektörün daha da hızlı ilerlemesini sağlayacak kimi değişiklikler yapıldı” dedi.

“KURALSIZLIK BİR ADIM DAHA ÖTEYE TAŞINACAK”

Yapılan değişikliğin patronlar lehine hangi düzenlemeleri içerdiğini anlatan Zafer Mutluer şunları söyledi:

“Yönetmelikte yapılan değişiklikler ile birlikte inşaat sektöründe daha hızlı adımlar atılacak. Sektörün engel gördüğü kimi durumlar ortadan kalkacak. Somut olarak en fazla öne çıkan değişiklik, riskli alan tarifi ile ilgili yapılan değişiklik. Bu değişikliğe göre daha önce bir bölgenin riskli alan olarak ilan edilmesi için minimum 15 bin metrekare büyüklüğe sahip olması beklenirken, bu sınırlama kaldırıldı. Ayrıca riskli alan ilan edilebilmesi için konu edilen bölgedeki yapıların yüzde 65’inin riskli olarak ilan edilmesi yeterli sayılıyor. Yani bu değişiklikle inşaat şirketleri tek tek binaları yıkıp yeniden inşa etmekle uğraşmak yerine, doğrudan bir yapı adasını veya bölgeyi riskli alan ilan ettirip dönüşümü gerçekleştirebilecek. Bu süreçte binalarda beklenen üçte iki çoğunluk bölgeye uygulanmış oluyor.

Bakanlık, müdürlük veya idare, tapuda kayıtlı malikin ölmüş olması halinde mahkeme süreçlerini beklemeyip mirasçılık belgesi çıkarma, kayyım atama veya işlem yapma yetkisine sahip hale getiriliyor. Ayrıca riskli yapı ilanı yapan personele ilişkin de değişiklikler yapılmış olup işlerin daha hızlı yürümesi sağlanıyor. Bu değişikliklerle riskli yapı tespiti yapan personelin sertifikalarını yalnızca Bakanlık değil, Bakanlığın belirlediği kurum ve kuruluşlar da verebiliyor. Buna ek olarak lisanslandırma aşamasında inşaat mühendislerinin riskli yapı tespitinin kanuna ve yönetmeliğe uygun olarak yapılacağına dair taahhütname verme zorunluluğu kaldırıldı.

Sonuç olarak, halihazırda kentsel dönüşümde süren kuralsızlığın bir adım daha öteye taşındığı ve inşaat sektörünün kâr hırsını karşılayan bir yasal değişiklikle karşı karşıyayız.”

Söz konusu yönetmelik değişikliği, metropollerde kentsel dönüşümü gerçekleştirmeye talip olan sermaye gruplarının işini ve elini kolaylaştırıyor.

DEĞİŞİKLİK NELER GETİRİYOR?

• TOKİ veya İdare de riskli alan tespiti başvurusu yapabilecek.

• Riskli alan tespiti için 15 bin metrekare büyüklük sınırı kalktı.

• Kamu düzeni ve güvenliği, altyapı hizmetlerinin yetersizliği, toplam yapı sayısının en az yüzde 65’inin mevzuata aykırılığı halinde riskli alan ilanı yapılabilecek.

• Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu kapsamına giren taşınmazlarda da kentsel dönüşüm yapılabilecek.

• Riskli yapı tespiti yapan personel sertifikalarını sadece Çevre Bakanlığı değil belirleyeceği kurum ve kuruluşlar da verebilecek.

• Lisanslandırmada inşaat mühendislerinin taahhütname vermesi kaldırıldı.

• Malikin vefat etmiş olması halinde mirasçılık belgesi çıkarma, kayyum atama veya işlem yapma yetkisi Bakanlık’ta olacak. Bu yüzden mahkemelerde yaşanan sorun çözülecek.

Etiketler

Bir yanıt yazın