İstanbul’un Central Park’ı neresi?

İki ay önce İstanbul'un Central Park'ı olur mu diye soruyordum. Bugün Merter mi, Kadıköy mü, Gezi mi neresi İstanbul'un merkezi parkı olur onu tartışıyoruz.

İstanbul’un bir ‘Central Park’ı olur mu?

Bu soruyu Gezi Parkı eylemlerinin ilk günlerinde sormuştum.

Ortada henüz ne biber gazı ne TOMA ne orantısız polis şiddeti ne de vandalizm vardı.

Gelin bir avuç Gezi Parkı’nın üzerine Topçu Kışlası’nı yeniden yapmak yerine Gezi Parkı’nı Maçka’dan Gümüşsuyu’na uzatarak hatta İnönü Stadı’nı da parka dahil ederek İstanbul’un merkezinde devasa bir park yaratalım demiştim.

Başbakan, benim küçücük Gezi Parkı’na 3 milyon metrekarelik Central Park önerdiğimi zannetti ve kızdı. Oysa önerdiğim şey yıllar önce İstanbul’a bir nazım planı hazırlamak için davet edilen ünlü Fransız mimar

Henri Prost’un 1930’ların sonunda daha o bölgeye hiçbir otel yapılmamışken, AKM ucubesi dikilmemişken üzerine çalıştığı bir plandı.

Londra’nın Hyde Park’ı, New York’un Central Park’ı Paris’in Tuileries Bahçesi var, İstanbul’un neden merkezi bir parkı olmasın?

Prost’un hayali maalesef gerçekleşmedi…

Gezi Parkı, Central Park’a dönüşmedi…

Ama bakın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehircilik Bakanlığı ile anlaşarak Merter-Zeytinburnu-Bakırköy üçgeninde devasa bir park için prensipte anlaştı.

Anlaşmanın içeriğini Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş cuma günü ilk kez Haber Müdürümüz Ömer Erbil’e açıkladı.

Bu anlaşma birçok açıdan çok önemli…

Bir kere 3 milyona yakın nüfusuyla o bölge İstanbul’un en yoğun yapılaşmasına sahip. Eskiden fabrikaların bulunduğu E5 ile sahil arası vadi o bölgenin tek nefes alan yeriydi.

Ama büyük gelir beklentileriyle yapılaşmaya açıldı.

Daha iki hafta önce o bölgenin onda biri için yapılan ihalede 1 milyar TL’nin üzerinde bir rakam çıktı.

TOKİ bu ihaleden 500 milyon TL’nin üzerinde bir gelir elde edecekti.

Aynı şekilde Büyükşehir Belediyesi’nin de o bölgede çok kıymetli arazileri var.

Aç imara çık ihaleye gelsin paralar.

Eskiden olsa işler böyle yürürdü.

Ama artık yürümüyor.

Hem Büyükşehir Belediyesi hem de Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ortada yapılmış 1 milyarlık bir ihale olmasına rağmen Başbakan’ın da bizzat müdahalesiyle betonlaşma yerine o bölgeye devasa bir park yapma konusunda uzlaşıyor.

Topbaş, “Bir iki ay içinde projeyi başlatırız” diyor.

Parkın içinde neler olacağını İstanbullulara sorarak kararlaştıracaklarmış.

Gelen talepleri dikkate alan uluslararası bir yarışma açmak dahil tüm alternatifler değerlendiriliyormuş. Şimdi bütün bu adımları seçim yatırımı olarak gören ya da Gezi’ye bağlayanlar çıkacak. Çıksın bence hiçbir mahzuru yok.

Keşke yerel seçimlerimizin en önemli gündemi o şehirlere yapılacak parklar olsa.

Keşke belediye başkanları daha fazla inşaat değil park vaat ederek-yaparak bizden oy istese.

Sonuçta İstanbul, Veliefendi Hipodromu’nu da içine alan 1 milyon metrekarenin üzerinde Türkiye’nin en büyük parkına kavuşacak.

Ayrıca Topbaş Kadıköy Kuşdili için de Şehircilik Bakanlığı ile anlaştıklarını, Fenerbahçe Stadı’nın yanı başına da devasa bir park yapılacağını söylüyor.

Gezi Parkı protestoları başlarken ben Prost’un önerisini hatırlatıp bir tane merkezi park hayal etmiştim, oysa şimdi iki devasa park birden hayata geçiyor.

Zeytinburnu’na ya da Kadıköy’e yapılacak bir park İstanbul’un Central Park’ı olmayabilir ama o yolda çok önemli bir adım.

Keşke hazır İnönü Stadı yıkılıyorken o bölgeye İstanbul’un Central Park’ı yapılsa.

Eminim o da olacak…

Baksanıza belediyelerimiz artık imardan vazgeçip park yapmakta yarışıyor…

İki ay önce İstanbul’un bir Central Park’ı olur mu diye soruyordum…

Bugün Merter mi, Kadıköy mü, Gezi mi neresi İstanbul’un merkezi parkı olur onu tartışıyoruz…

Ne dersiniz?

Etiketler

Bir yanıt yazın