Genç Mühendisler, Atıklar ile Gazze’yi Yeniden İnşa Ediyor

2014'teki saldırının ardından ciddi bir konut krizi içerisinde olan Gazze'de iki mühendislik öğrencisi, az miktarlarda bölgeye girişi yapılabilen çimento sorununa karşılık olarak atıklardan elde edilebilen bir tuğla prototipi geliştirdi.

İsrail kuvvetlerinin Gazze Şeridi’ni bombalaması sonucu, Birleşmiş Milletler verilerine göre yaklaşık 18 bin ev tahrip edildi ve 153 bine yakın yapı hasar gördü. Sınırdan geçebilecek yapı malzemelerinin sınırlandırılmış olması sebebi ile üç yıldan bu yana zarar görmüş ve yıkılmış yapıların çoğunun yeniden inşa edilememesi, Gazze’deki konut sorununun daha da ciddi boyutlara ulaşmasına sebep oldu.

2007 senesinde İsrail, inşaat malzemelerinin askeri amaçlarla da kullanılabileceğini iddia ederek malzemelerin Gazze’ye girişini yasaklamıştı. 2014’ten bu yana ise sınırlı sayıda inşaat malzemesi, sınırlı miktarlarda Gazze sınırından geçebiliyor. Euro-Med Monitor’un yayınlamış olduğu bir rapora göre ihtiyaç duyulan çimento miktarının yalnızca üçte biri Gazze’ye giriş yapabiliyor. Bu sebepten ötürü günümüzde Gazze’de on binlerce insan hala evsiz durumda. Majd Mashharawi, artık birlikte çalışmadıkları Rawan Abdulatif ile üniversite eğitimlerinin dördüncü senesinde “bu sefalete nasıl son verebiliriz” düşüncesinden yola çıkarak GreenCake bloklarını yarattı.

Mashhawari ve Abdulatif çimentonun yerine geçebilecek materyalleri incelerken, istedikleri kimyasallara erişemediklerini fark ettiler ve yapı bloklarını yaratabilmek için farklı malzemeler denemeye başladılar. “Kağıt beton” olarak adlandırdıkları bir deneyde, blok yapmak için kum ve agrega yerine atık kağıt kullandılar. Kağıt atıklar işe yaradı ve geri dönüşüm sistemi olmayan Gazze’de kağıt atıkları için de bir çözüm sağlanmış oldu. Ancak elde edilen ürün, çimentodan daha pahalıya geliyordu. Ardından denenmiş olan kil bloklarıyla ise, ateşleme sürecinde harcanan aşırı enerjiden ötürü sürdürülebilir bir çözüm sağlanamadı. Nihayetinde tahta ve kömürün yakılmasının ardından elde edilen küller üzerinde çalışmalar yoğunlaştırıldı ve haftada yaklaşık altı ton kül, depolama alanlarında biriktirilmeye başlandı. Ancak bu süreç oldukça zorlayıcı idi, yüzden fazla örnek üzerinde yapılan ilk testler çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlandı.

2014’ün Ağustos ayında çalışmaya başlayan öğrenciler, 2015 yılının başlarında “GreenCake blokları” adını verdikleri prototipi geliştirmeyi başardılar. Kül kullanılarak elde edilen prototip, sıradan çimento bloklarından daha ucuza, çimento blokların yarı ağırlığında oluşturulabiliyor.

Majd Mashharawi’ye göre çevresindekilerin projeye inanması uzun zaman almış:

Örnekleri test ederken kullandığım laboratuvarın çalışanları bazen benimle dalga geçip “ne yapıyorsun sen, insanlar çöplerden ev mi yapacak, ciddi misin” derlerdi.

23 yaşındaki Mashhawari, bir kadın olarak daha farklı zorluklarla da karşılaşmış:

Toplumun, kadınların da bir şeyler yapabileceğini kabul edebilmesi başta çok zordu. İnsanlar çok gelenekçi. Kadınların evde kalmaları, yemek pişirmeleri ve bebek sahibi olmaları gerektiğini düşünüyorlar. Özellikle de inşaat sektöründe, kadınların erkekler gibi çalışmamaları gerektiği düşüncesine sahipler. Fabrikaya her gidişimde işçiler bana bakıp “hanımefendi, siz kenara çekilin de sizin işinizi yapalım” diyorlardı. Akrabalarımın çoğu bana, “Hayatını inşaat blokları yaparak boşa harcamak yerine git de biriyle evlen” diyordu.

Gazze’deki yaşam kalitesini iyileştiren projeleri tanıtan Japonya Gazze Yenilik Yarışması’ndaki birinciliğin ardından, tuğla örnekleri Japonya’ya götürüldü ve burada yangın direnci gibi, Gazze laboratuvarlarında yapılamayan çeşitli testler gerçekleştirildi. Yerel bir girişimci firma olan Mobaderoon III, Eylül 2016’da gerçekleşen ilk imalat için finansman sağladı.

Mashhawari, 2017 Index Ödülü finalisti olmaya hak kazanan tuğlaların üretimi için kiraladığı imalathanede günümüzde on kişiye istihdam sağlıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın