Fatboy Slim Devam…

İstanbul'un dev yapılarını derlediğimiz Fatboy Slim haberimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

İstanbul Sapphire

Kiler Holding tarafından geliştirilen ve tasarımını Tabanlıoğlu Mimarlık’ın yaptığı İstanbul Saphhire, Shard London Bridge’den sonra Avrupa’nın en yüksek 2. binası, Türkiye’de ise inşa edilmiş en yüksek yapı. 261 metre yüksekliğinde ve toplam 61 kattan oluşan yapı, Levent-Maslak aksı üzerinde Büyükdere Caddesi’nde konumlanıyor. Saphhire de, ayrıcalıklı imar hakkına kavuşturulan yapılar arasında yer alıyor. 4. Levent için emsal değeri 2,5 olarak belirtilmesine rağmen Saphhire, imar planlarında yapılan değişikliklerle sahip olması gereken inşaat izninin çok üzerinde, 165.000 m² inşaat alanına kavuşarak yükseldi. Yüksek ve devasa binaların inşa edilmesini kentin gelişmişliği ile örtüştüren Başbakan Erdoğan, Saphhire’in açılışında gerçekleştirdiği konuşmasında da yapıyı, İstanbul’un sembol eserleri arasında göstermişti. Kiler Grubu ise New York’un Empire State Binası örneğinde olduğu gibi İstanbul Saphhire’i de İstanbul’un modern simgesi haline getirmeyi amaçladıklarını belirtmişti.

İş Kuleleri

Gökdelenler bölgesi Büyükdere Caddesi’nde yer alan İş Kuleleri, en yükseği 181,20, diğer ikisi 117,61 metre yüksekliğindeki 3 gökdelenin birleşiminden oluşuyor. Türkiye İş Bankası yönetim binası olarak tasarlanan kulelerin tasarımı Tekeli-Sisa Mimarlık’a ait. 1988’de Türkiye Şişe Cam Fabrikaları Genel Müdürlüğü için açılan sınırlı proje yarışmasında uygulama için seçilen proje, İş Bankası’nın arsayı satın almasından sonra değişiklik geçirerek İş Bankası Yönetim Binası için uygulanmıştır. İnşaatı 2000 yılında tamamlanan İş Kuleleri, 2011 yılına kadar Türkiye’nin en yüksek yapısı ünvanını koruyordu.

Cevahir AVM

Şişli’de yer alan, mimarisini Minoru Yamasaki’nin üstlendiği Cevahir AVM, açıldığı yıllarda dünyanın 2. en büyük alışveriş merkezi olma niteliğini taşıyordu. Toplam 356.000 m²’lik inşaat alanına sahip olan Cevahir AVM, Şişli’nin ortasında, çevresiyle ilişkilendirilemeyen, insan ölçeğinden oldukça uzak bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Yeşil alana hasret, apartmanlarla örülü Şişli’de böyle devasa bir yapının inşa edilmesi, bölgenin hem araç hem de yaya yoğunluğunu katlayarak mekandaki hareketliliği kısıtladı. Diğer taraftan Cevahir AVM’nin tek sorunu hantal bir mimariye sahip olması değil. Geçmişte İETT’ye ait bir arazinin özelleştirilip satılması sonucunda inşa edilmesi olanaklı kılınan yapı, zamanında arazinin yeşil alan olması konusundaki tartışmaları da ezip geçerek bugünlede yabancı turistlerin uğrak mekanı olan bir AVM olarak öne çıkıyor. Aslında kamuya ait bir arazinin, kamu yararına hizmet eden bir işlev kazandırılmasındansa ulusal çıkarlar bahane gösterilerek nasıl turistik hedefleri güçlendirmek üzere dönüştürüldüğüne güzel bir örnek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 2006 yılında imar planında yaptığı değişikliklerle İETT arazisini prestij alan olarak göstererek yükseklik serbest bırakılmış, emsal değeri ise 3 olarak belirlenmişti. 2007 yılında ise Dubai Şeyhi El Maktum’a satılan arazi için TMMOB Şehir Plancıları Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası dava açarak 19 Mayıs 2006’da onaylanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın iptalini istemişti. Bu dönemde CHP’Li meclis üyelerinden deprem riskine dikkat çekilerek arazinin deprem anında toplanılabilecek yeşil alan olarak işlevlendirlimesi önerisi gelmişti.

Perpa

Perşembe Pazarı esnafını bir araya toplama projesi olan Perpa’nın yapımına 1986 yılında başlanmış, proje kapsamındaki birçok yasal soruna rağmen açılışı 1989 yılında gerçekleşti. Perpa’nın yapımı, medya tarafından büyük bir coşkuyla aktarılmış, “Rekorlar binası”, “Perpa Pentagon’u geçti” gibi haber başlıkları ile oldukça ilgi görmüş. 69 bin metrekare ile dünyanın en büyük monoblok gövdelerinden birine sahip olan PERPA, 1990’ların ‘küresel kent İstanbul’ vizyonuna uyum sağlayacak modern bir proje olarak da dönemin başbakanı Turgut Özal ve İBB Başkanı Bedrettin Dalan tarafından övgüyle karşılanmıştı.

Forum İstanbul

Multi Corporation tarafından geliştirilen ve 2009 yılında açılan Forum İstanbul, 495.000 m²’lik inşaat alanı ile Türkiye’nin ve dünyanın en büyük alışveriş merkezi özelliğini taşıyor. Birçok ödüle layık görülen Forum İstanbul projesinin ardında da kent yönetimlerinin çelişkili ve tartışmalı kararları yer alıyor. Forum İstanbul’un bulunduğu arazi, aslında 1980’lere kadar bir çiftlik arazisi. 1980’de şehir ve çevre parkı işlevi verilmiş, 1984’te ise 1/500 ölçekli Nâzım İmar Planı ile İstanbul Gıda Toptancıları, İmalat, Sanayi ve Depo Alanı’ ilan edilmiş. 1986 yılında, dönemin Arsa Ofisi olan TOKİ, kooperatif tarafından imalat sanayi ve depolama alanı olarak kullanılması için araziyi kamulaştırarak tapusuna da “kamulaştırma amacından başka bir amaca tahsis, üçüncü şahıslara devir ve temlit edilemeyeceği” şartını koymuştu. 1989 yılında da 1/1000 ölçekli ‘İstanbul Gıda Toptancıları İmalat, Sanayi ve Depolama Alanı Mevzii İmar Uygulama Planı’ kabul edildi. 2005 yılında ise TOKİ, “amacı dışında kullanılamayacağı ve üçüncü kişilere devredilemeyeceği” şerhini kaldırarak araziyi, MDC Türk Mall İki Emlak ve Yatırım İnşaat Ticaret Anonim Şirketi’ne sattı. Arazinin imar sorunu çıkarılan birçok planla çözülürken, Forum İstanbul bize, hem planlamanın kent yönetimlerinin elinde ciddi bir silah olduğunu hem de kamuya ait arazilerin nasıl özelleştirilerek el değiştirdiğine dair güzel bir örnek oluşturuyor.

Fatboy Slim severler için bu kez Push the Tempo’yu seçtik.

Etiketler

Bir yanıt yazın