“Diskalifiye ile Birlikte Biz de Şoke Olduk”

90 projenin başvurduğu İZKA Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması Kolokyum ve Ödül Töreni 21 Aralık Cumartesı günü İzmir Kültürpark Resim ve Heykel Galerisi'nde düzenlendi.

İzmir Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal’ın başkanlığını yaptığı kolokyumda açılış konuşmasının ardından jüri başkanı Hikmet Gökmen söz aldı. 2010 aralık ayında yapılan ilk jüri toplantısında, jüri üyelerinin mevcut parselin yanındaki parselin de alınarak yarışmaya açılması önerisini sunduğunu ve 3 yıllık süreç sonrasında iki parselden oluşan yarışma alanını elde ettiklerini dile getiren Gökmen, 9 Ağustos 2013’te ilk jüri kompozisyonunda jüri başkanı olan Ahmet Eyüce’yi kaybettikten sonra ekibe yeni kişilerin katıldığını belirtti.

Yarışmaya gönderilen 90 projeden 2 projenin eksikleri nedeniyle değerlendirmeye alınmadığını belirten juri, projelerde özellikle kütle kompozisyonu, mekan ile kurulan ilişki, doğal ışık kullanımı gibi kriterlerin göz önünde bulundurduğunu söyledi. Murat Tabanlıoğlu, yarışmaya katılan ekiplerin büyük çoğunluğunun genç olduğundan ve bu durumdan gurur duyduğundan bahsederken, yarışmayla elde edilen İstanbul’daki Milli Reasürans Binası’nın yarattığı kamusal alan zenginliğinin bu alanda istedikleri kamusalık ile paralellik taşıdığını belirtti.


1. Ödül Maketi

Ali Okan Yılmaz, jüri başkanı Hikmet Gökmen’e “90 proje katılmışken jüri raporunda keşke her proje için iki cümle yazılsaydı” eleştirisinde bulundu. “Diskalifiyeden sonra beşinci mansiyonu vermeniz daha uygun olurdu. Katılımcılara özenli davranıldığını gösteren bir davranış olabilirdi.” dedi. Gökmen, “Yönetmeliğin tariflediği şekilde raporları yazdık. Diskalifiye ile birlikte biz de şok olduk ve yönetmelik gereğince çalışmamızı tamamladık.” diyerek cevap verdi.

Jüriye, diskalifiye olan proje hakkında Mimarlar Odası’na bilgilendirmede bulunup bulunulmadığı soruldu. Jüri, bu konuyu kendi arasında değerlendirip bir sonuca varacaklarını belirtti. Diskalifiye olan birinci ödül müelliflerinden Emre Şavural ise, “Bahsedildiği gibi etik dışı bir durum söz konusu değil. İZKA Genel Sekreterliği’ne dün ihtarname çekip gerekli belgelerle savunmamızı sunduk.” açıklamasında bulundu.

Şartnamede teslimde istenen teslim koşulları çok ağır olmasına rağmen neden satınalma ödülü yer almadığı eleştirisine, jürinin Satınalma Ödülü’nü önerdiği fakat belirli bütçelemeler konusunda ödül grubu miktarının daha fazla olmasının ve mansiyon sayısını arttırmanın tercih edildiği belirtildi. Baran Yardımcı, “Burada yarışmanın programı yoğundu.  Diskalifiye edilen projeyi de incelediğimizde programda istenilen metrekareden daha az kullanıldığını ve birimlerin beklenenden daha farklı şekilde biraraya getirildiğini farkettik. Jüri bu farklılıkları nasıl değerlendirdi?” sorusu üzerine Murat Tabanlıoğlu, “3 sene önceki ilk yarışma alanı da Kalkınma Ajansı için yeterliydi, fakat biz ikinci parselin de alınmasını önerdik ve İZKA için bu bina esneklik taşıyabilecek düzeyde bir bina olma fırsatını yakaladı. Farklılıkları bir yarışma için çok faydalı görüyorum.” dedi.

Emre Ergül “İZKA ilk parseldeki binaya sığabiliyordu. 3 metre tavan yüksekliğinin iyi bir ofis için yeterli olmayacağını düşündük, şu an şartnamede verilen metrekare İZKA’nın legal hakkının altındadır. Bu da yarışmacıya binayı boşaltma imkanı tanır ve bu farklılıkta zenginlik yaratır.” diyerek İZKA’nın herhangi bir ofis yapısı talep etmediği, kamuya yönelik bir kullanım istendiği vurgulandı. Şartnamede verilen programı yorumlamak yarışmacının insiyatifindedir bölünebilir, parçalanabilir. Çoğunlukla kamusal dış mekanı besleyen donatılar olarak yorumlanan projelerin teslim edildiği belirtildi.

Selim Ardalı, “Binanın taşıyıcı sistemi tanımlandıktan sonra hala aynı bina olup olmayacağı konusunda görüşlerimi bildirdim. Diskalifiye edilen proje hakkında da uygulandıktan sonra kesinlikle yarışmada tasarımda teslim edilen bina olmayacağı konusunda uyarılarımı yaptım.” dedi ve neredeyse yarışmaya katılan hiçbir projenin mühendislik açısından mevcut hali ile uygulanamayacağını ekledi.

Ali Okan Yılmaz, diskalifiye olan birinci proje maketinin 1/200 tekniğinde olmadığını düşündüğünü söyledi ve eleştirdi. Ramazan Avcı, “1/200 maket yapmayı biliyoruz, algıyı projede istediğimiz yere kaydırmayı tercih ettik. Abdi Güzer’in bir tespiti vardır, Bayndırlık döneminde yarışmalarda bir çetele tutulurmuş, maketi 1/200 tekniğinde vermiş mi, planlarda 1/100 tekniği uygulanmış mı gibi. Bu nedenle, Bayındırlık dönemi yarışmalarında standartlaşma var. Biz projemizi en iyi anlatacak şekilde teslim ettik.” dedi.


Diskalifiye edilen projenin maketi

Avcı, “Ben diskalifiye durumunu duyar duymaz bir özür yazısı yayınladım. İş ortaklığı denilen süreç bitmişti. Biz projemizle bir söz söylemek için yarışmaya girdik. Projenin tasarım sürecinde son gün değil, tüm süreçte inşaat mühendisleriyle görüştük ve mühendisimizin projenin tam anlamıyla bu şekilde üretebileceğine dair raporlarını teslim ettik.” diyerek projenin mevcut hali ile uygulanamama tespitine dair açıklamada bulundu.

İzmir Valisi’nin konuşmasının ardından Hasan Topal İZKA’yı projeyi yarışmayla elde ettiği için teşekkür etti ve önemli bir katkı olduğunu vurguladı. “Dilerim bütün karar vericiler yarışma yöntemini kullanırlar.” diyerek kolokyumu sonlandırdı.

Etiketler

Bir yanıt yazın