Anupama Kundoo Mimarlığı: “Soyut ve Somut Malzeme Arasında”

Anupama Kundoo, uzun bir süreçte geliştirdiği tasarımı Full Fill Houses üzerinden, çevreci ve düşük bütçeli malzeme kullanımı, mimarlık eğitiminin karşı karşıya kaldığı sorunlar ve pratiğin önemi ile ilgili görüşlerini dile getirdi.

Anupama Kundoo Architect’in kurucusu, Kundoo bir röportajında: “Gelecekteki mezunların, hızla değişen dünyamızda etkisiz kalmamasını umuyorum,” demişti. Yakın zamanda kariyerinin 25. yılını kutlayan mimar, internete artan bağımlılığın, genç mimarların, mesleğin somut gerçekliğiyle ilişki kurma fırsatlarını gölgeleyeceğinden endişe duyuyor. Kundoo’ya göre: “İnternet, bizim mimarlar olarak, bu mesleğin evrimi boyunca geliştirdiğimiz diğer araçların yerine geçemez. Eğer bilgi düzeyi atalarımızdan fazla değilse veya en azından eşit değilse bu benim için bir ilerleme değildir.”

Kundoo: “Toplumsal geçişleri düzenlemede bir metot olarak tasarıma inanıyorum. Mimarlık, konular arası sentezin tasarlanmasıdır. Coğrafya, mühendislik, ekonomi ve beşeri bilimler hakkında düşünmek zorundayız.” Kundoo, mimarlığın sosyal sorumluluğuna böylesi inandığından, öğrencilerin mimarlık eğitimindeki eşlikçisi olarak tanımladığı uygulamalı eğitimin veya karşılaşmaların çok önemli olduğunu düşünüyor.

Bu karşılaşmaların, öğrencilerin tasarımlarına donanım kazandırma şansı var.

Mimar Anupama Kundoo, sürdürülebilir ve ekonomik yapım teknikleri konusundaki deneysel çalışmalarıyla tanınıyor. 2012’deki Venedik Mimarlık Bienali’nde de sergilediği, el yapımı tuğla ve terakota ile inşa edilen The Wall House ile ünlenen Kundoo, 2014’ten beri UCJC School of Architecture, Madrid’de, Affordable Habitat’ın yürütücülüğünü yapıyor.


Full Fill Houses

Kundoo 2016 yılında düzenlenen 15. Venedik Mimarlık Bienali’nde, Hindistan’daki ofisinde geliştirdiği, Full Fill Houses isimli, düşük bütçeli projesinin prototipini sergilemişti. Geliştirdiği prototipler, hem konutun strüktürü hem de mobilya ve depolama elemanları olarak işlev gören ferroçimento kutuların kombinasyonları ile üretilmiş. Bu teknik toplumun karşı karşıya kaldığı, evsizlik, finansal krizler ve iklim değişikliği tehdidi gibi bazı zorluklara cevap vermeyi amaçlıyor.

Araştırma ve pratik arasındaki ikilem, Kundoo’nun bienalde sergilenen tasarımında da kritlik bir noktada yer alıyor ve mimari araştırmayı sunumdan öteye taşımak için deneysel bir pavyon oluşturma yönünde verdiği bu kararda kendini gösterimiş. “Mimari ziyaretinizde, mekana sadece entelleküel tecrübelerinizle değil, gerçek ölçekteki vücudunuzla birlikte yerleşmek ve onu deneyimlemek zorundasınız.”

Biz burada sadece maddi açıdan sağlanan bir ekonomiden bahsetmiyoruz; bunun ayrıca çevre üzerindeki etkisinden de bahsediyoruz. Şu an kullandığımız yöntemlerle inşa etmeye devam edeceksek, bir gün bunu karşılayamayız. Benim işim çok daha az sayıda malzeme ile yapılar inşa etmek için alternatif çözümler üretmek ve onları hayata geçirmek.

Düşük bütçeyle ulaşabileceğimiz bir gelecek sağlamanın yolu eğitim olmalı. Benim mimari çalışmalarım, zanaatkarlar, mühendisler, tasarımcılar, üreticiler, kullanıcılar gibi topluluklar arasındaki bilgiyi inşa etmek ve onların ihtiyaç duydukları konutu elde etmelerini ve bunu maddi olarak karşılayabilmelerini sağlamak hakkında. İkili çalışmaların bir arada oluğu durumlarda zıtlıklar oluştuğunda zenginleşme ve bilgi ortaya çıkıyor. Eğer bilgi arayışı eylemin önüne geçtiyse orada gelişim vardır. (Mahabharata). Eğer eyleme geçme dürtüsü oluşacak etkinin önüne geçtiyse orada bir yıkım oluşabilir. Bilgi birikimi yapı inşa etme eylemini bilinçlendirir ve inşa etmek bilgi birikimini genişletir.

15. Venedik Mimarlık Bienali’nde, Kundoo’nun enstalasyonu fiziki olarak da bu ikilemi yansıtır şekilde yerleştirilmişti. Arsenale’in sol tarafında, ruh başlığıyla, kamusal yapılar ve konut çözümlerine ilişkin varyasyonların dış mekanla ilişkilerini gösteren 1:50 modeller bulunurken sağ tarafında madde başlığıyla, farklı elementlerin nasıl bir araya getirildiğini gösteren, 1:5 ölçekli tektonik modeller bulunuyordu. Bu ikisinin kesişimine ise iki tarafında sergilenen ikilemin senteziyle oluşabilecek potansiyelleri gösteren 1:1 ölçekli parçalar yerleştirilmişti.

Mimar Anupama Kundoo, 15 yılını hafif, dayanıklı, prefabrike ve boyanabilir bir malzeme olan ferroçimentonun potensiyel kullanım alanlarını araştırmaya adamış. Araştırmaları, ferroçimentonun sağlık yapılarında ve konutlarda, sabit depolama alanları sağlayan, pratik, stoklanabilir, dayanıklı ve estetik bir eleman olarak kullanılabileceğini gösteriyor.

Etkinliğe Katılım

26 Mayıs Cuma günü saat 11:00-12:00 arasında 40. YAPI Fuarı – Turkeybuild İstanbul’da düzenlenecek etkinliğe katılmak için http://www.yapifuariistanbul.com/tr-TR/visitor/yapi-turkeybuild-online-registration.aspx#goanchor adresinden online davetiye alınması gerekmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın