Bienal’in EN’leri

Venedik Mimarlık Bienali'nden gerek sergide yer alan projeler, gerekse pavyonlar arasından Arkitera olarak bir seçki yapmaya karar verdik.

29 Ağustos’ta açılan Venedik Mimarlık Bienali 25 Kasım’a kadar devam ediyor. Bienal’deki sergilerin tümünü gezmek ciddi anlamda emek ve zaman gerektiriyor. Bienal alanında bulunduğumuz süre zarfında gözümüze çarpan, bize farklı gelenlerden bir seçki hazırladık.

En Yenilikçi

Rusya Pavyonu


Sergei Tchoban ve Sergey Kuznetsov tasarlanan sergi Altın Aslan Ödülü’nde mansiyon kazandı. Pavyonu ziyarete gelen kişiler ellerine verilen iPad’ler ile duvardaki QR Code’lardan Skolkovo projesi hakkında detaylı bilgi edinebiliyorlar.

En Heybetli

Arum


Zaha Hadid Architects tarafından tasarlanan Arum, Arsenale’deki gerek ölçek gerekse malzeme açısından en heybetli enstalasyonlardan bir tanesiydi.

El Emeği Göz Nuru

Anupama Kundoo’nun evi


Bir yanda teknolojik Arum bir yanda da Anupama Kundoo’nun Wall House’u. 2000 yılında Hindistan’da inşa edilen evin aynısı Venedik Mimarlık Bienali için yeniden inşa edildi. Yapımında Queensland Üniversitesi öğrencileri, Hintli el sanatçıları ve İtalyan ustalar bir arada çalıştı.

En Edebi

Architecture Magazines: Playgorunds and Battle Grounds

Steve Parnell, mimarlık dünyasının en uzun soluklu yayınlarından dördü olan Domus, Casabella, Architectural Review ve Architectural Design’ın arşivlerinden bir okuma odası oluşturmuş.

Kanayan Yaraya Tuz Basan

Spain mon amour


Fotoğraf: Luis Fernández Galiano

İspanya’daki ekonomik krize, yüksek işsizlik oranına gönderme yapan Spain mon amour ekibi beyaz kıyafetleri, beyaz maskeleri ve ellerinde beyaz proje maketleri ile Arsenale’de ziyaretçileri karşıladı.

En Eğlenceli

Çevre sorunları, ekonomik krizler, işsizlik her zaman olumsuz konuların yanında eğlenceli işler de yok değildi.

Brezilya Pavyonu’ndaki hamaklar,
İspanya Pavyonu’ndaki trombolin,
İrlanda Pavyonu’ndaki ahşap tahterevalli,

En Öğrenci İşi

40.000 Hours

Giardini’deki ana pavyonda yer alan 40.000 Hours isimli çalışma dünyanın dört bir yanındaki mimarlık okullarından öğrencilerin maketlerine yer veriyor. Başlık ise maketlerin yapımına harcanan süreye, emeğe vurgu yapıyor.

En Postmodern

Hans Kollhoff


Hans Kollhoff’un Rönesans Dönemi’nin mimari dilini incelediği çalışması.

En Siyasi

İsrail Pavyonu


Amerika-İsrail siyasi ilişkilerini ele alan serginin temasını şu cümle gayet güzel özetliyor “Israel is the largest American aircraft carrier in the world that cannot be sunk… and is located in a critical region for American national security.”

En Sık Rastlanan

Unconscious Places


Gerek Arsenale’de gerekse Giardini’deki ana pavyonda Thomas Struth’un Unconscious Places başlıklı fotoğraflarına sıkça rastladık.

En Koloniyal

Danimarka Pavyonu


Danimarka, Grönland benim diyor başka bir şey demiyor.

Ana Sergideki En İyi Proje

Copycat

Cino Zucchi’nin Copycat projesi aynı zamanda Altın Aslan Ödülü’nde mansiyon kazandı.

En Detaylı

Dialogue in Details

Toshiko Mori Architects’in, Dialogue in Details başlıklı çalışmasında Marcel Breuer, Philip Johnson, Frank Lloyd Wright, Paul Rudolph ve Ludwig Mies van der Rohe gibi mimarlık tarihinin önemli isimlerinin projeleri orijinal detay çizimleri ve çizimlerin büyük ölçekli maketleri ile yer alıyor. Bu haliyle proje adeta bir yapı dersi veriyor.

En İyi Pavyon

Japonya Pavyonu


Fotoğraf: Patricia Parinejad

Toyo Ito tarafından tasarlanan Japonya Pavyonu, Bienal’in en iyilerinden ama en sıkışık pavyonlarından biriydi. Pavyondaki serginin iyi olduğunu sadece bizler değil, Altın Aslan Ödülü’nün jürisi de düşünmüş olacak ki “En İyi Ulusal Katılım” ödülünü vermekte çekince görmediler.

En Sürdürülebilir

Almanya Pavyonu


Fotoğraf: Nico Saieh

Almanya Pavyonu’nun teması “Reduce, Reuse, Recycle”dı.

En Turistik

Kıbrıs Pavyonu


Turizm temasını ele alan, zemini kum ile kaplı Kıbrıs Pavyonu.

Arkitera olarak kendimizce bir seçki yapmaya
Etiketler

Bir yanıt yazın