‘Kanal İstanbul 2017’de açılacak’

Bülent Erandaç, Kanal İstanbul projesini yürüten ekipten aldığı bilgiye göre, projenin 2017'de açılacağını açıkladı

Hayat durmuyor. “Büyük Türkiye” hedefine yürünürken, bir taraftan etrafımızı saran sıkıntılarla uğraşılıyor, diğer taraftan güzel gelişmelere zemin hazırlanıyor.

Bu bağlamda, “Kanal İstanbul, 2017 yılında açılacak” haberini, proje çalışmalarını gizlice yürüten çekirdek kadrodan aldıktan sonra, Selimpaşa-Silivri’ye hareket ettim.

12 Haziran 2011 Genel Seçimleri’ne giderken açıklanan çılgın proje ‘Kanal İstanbul’ çalışmalarının hangi noktada bulunduğunu görmek ve anlamak için işi yürütenlerle konuştum, Silivri-Selimiye ve Çatalca bölgesinde bir gazeteci incelemesi yaptım.

Proje, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nin koordinatörlüğünde özel bir ekip tarafından yürütülüyor.

Proje çalışmalarının jeolojik etüt, net güzergah belirleme sürecinde bulunuyor. Yılsonunda kamulaştırma çalışmalarına başlanacak. Büyük aksilikler olmadığı taktirde, 2017 yılında çalışmaya başlayacak. Belirlenen ve değişmediği taktirde güzergah şöyle olacak: Marmara Denizi-Selimpaşa (Kıyıkent-Yalıkent- Denizkent – Aykent Tatil siteleri arasından)-Ortaköy, İnceğiz, Gökçeli, Kızılcaali, Çanakça, Dağyenice, Belgrat ormanları, Ormanlı, Karacaköy-Evcik plajı-Karadeniz.”

Bölgenin çehresini de değiştirecek projenin yapımı sırasında kanalın iki ucuna Marmara’da Selimpaşa civarı, Karadeniz’de Evcik plajı yakınında büyük limanlar inşa edilmesi planlanıyor.

Matrai bölgesi

Bir değerli hocam, Kanal İstanbul’un Çatalca’nın Karadeniz sahillerinden çıkış yapacağını anlattığımda, tarihi notlar verdi:

“MATRAİ” ismi ile bilinen Çatalca bölgesi 2 bin 500 yıllık bir tarihe sahip. Yerleşim Milattan 450 sene önce Romalılar tarafından şimdiki İnceğiz Köyü’nün bulunduğu yere yapıldı. Büyük İskender’in Asya seferi sırasında (M.Ö. 331) Çatalca yandı. Sonra tekrar inşa edildi.

Avar Türkleri 616’da, Bulgar Türkleri 813’de Çatalca’dan geçerek Bizans’ı kuşatmışlardı. 1090 yılında ise Peçenek Türkleri Çatalca üzerinden Büyükçekmece’ye kadar ilerlemişti.

Bizans İmparatorluğu döneminde İstanbul’un kapısı özelliği kazandı.

İmparator Anastasius, 507 – 511 yılları arasında Çatalca’nın Karadeniz kıyısındaki Evcik iskelesinden Silivri ilçesinin batısındaki Karıncaburnu’na kadar uzanan surları yaptırdı. Bu surlar Çin Seddi’nden sonra Hunlar’ı durdurmak için yapılan dünyanın ikinci büyük surlarıdır. Ormanlık alandaki kısmı halen ayaktadır. İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak için Gümüşpınar Köyü yakınlarında halen ayakta bulunan su kemerleri ile İstanbul’a su taşınmıştır. Çatalca, I. Murad devrinde 1371’de Osmanlı topraklarına katıldı. “Ateş düştüğü yeri yakar” atasözümüz, herhalde bu gibi haller için de söylenmiş. Trakya Halk Komitesi üyesi Çorlulu dostlar, Ergene’nin kurtarılmasını istiyor ve şöyle konuşuyorlar:

Son 10 yılda Trakya’da ekilebilir arazilerin yüzde 22’sinin sanayileşti. Bu sanayi işletmelerinin yer altı sularını denetimsiz kullanıyor. Bölgede çok değil 20 yıl önce 15-25 metre derinlikten çıkarılan suya artık 80-100 metre derinlikte ancak ulaşılabilmekte, yeraltı suları giderek tükenmekte. Bölgedeki sanayinin yüzde 88’i kaçak. Bu kaçak işletmeler atık sularını Ergene Nehri’ne akıtıyor.”

Bilindiği gibi, Ergene, Meriç nehrinin kollarından biri. Karadeniz kıyılarındaki Yıldız dağlarından doğup, çatallar çizerek, birçok kolu alarak, Meriç Nehri ile birleşerek Ege’ye dökülüyor. Marmara Bölgesi’nde Ergene Bölümü’ne de ismini veriyor.

2 bin 50 tesis

Nehir, Çerkezköy ve Çorlu’daki sanayi tesisleri yüzünden kirletilmektedir. Özellikle taştığı zaman bütün Ergene Ovası kirleniyor. Bu kirlilikten Uzunköprü, Pehlivanköy, Alpullu, Sinanlı, Çorlu, Çerkezköy, Muratlı gibi nehir üzerinde bulunan yerleşim birimlerinin çok etkilendiği anlatılmakta ve çare aranmaktadır. Kurulmuş platformlar aktif bir çalışma içindeler.

Sıkıntıyı gördükten sonra, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun uzmanlarından bilgi istedim.

Son durum şöyle: 12 bin kilometre büyüklüğündeki Ergene Havzasında halen 2 bin 50 adet sanayi tesisi mevcut. Havzada 53 belediye hizmet veriyor. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından 2012 yılı başında açıklandı.

Eylem Planına göre, 2011 yılında Ergene nehrinin 34 kilometrelik kısmı ıslah edildi. 2012 – 2013 yıllarında dere ıslahları tamamlanacak. DSİ tarafından atık su arıtma tesisleri inşa ediliyor. Islah organize bölgeleri kuruluyor. Sanayi tesisleri için müşterek atık su arıtma tesisleri kuruluyor.

Ergene Havzası’nın ağaçlandırılması gerekiyordu.

Bugüne kadar 142 bin 834 hektarlık bir alan ağaçlandırıldı.

Zirai kaynaklı kirliliğin kontrol edilmesi üzerinde çalışılıyor.

Hedef, Ergene nehrinde kısa vadeli 3 yılda bazı parametrelerde üçüncü sınıf kaliteye, 5 yıl içinde de ikinci sınıfı su kalitesini yakalamak. Uzun vadede bütün parametreleri ikinci sınıf su kalitesine getirmektir.

Etiketler

Bir yanıt yazın