Dere Dere, Acı Dere Mert Değil, Dert Dere

Ali Sirmen'in 06 Temmuz 2012 günü Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan yazısı.

Dereler ve doğa herhangi bir şekilde intikam alır mı?

Doğanın nihai bir gayesi bir amacı var mı ki, dereler intikam alsınlar?

Dereler intikam alıyorlarsa neyin intikamını alırlar?

Zenginliklerini çalıp huzurlarını bozanlardan intikam alan korku fimlerinin firavun mumyalarının benzeri midir dereler?

Samsun’un Canik ilçesindeki Mert Deresi, dokuz can aldığına göre, Mert Dere değil, dert dere midir?

Canik ilçesinde, on cana mal olan esas dert nedir?

Mert Deresi mi?

Rant tutkusu mu?

Çağdışılık mı?

Sınır tanımaz kendini beğenmişlik mi?

“Bi şiiy olmaz abiii”cilik mi?

Yoksa bunların hepsi birden mi?

Kabahati dereye atıp ağıt yakmakla yetinmek ve yeni felaketleri beklemek istemiyorsak eğer, oturup düşünmeliyiz.

Bu halk çok bina yaptı dere yataklarına. Sonra ilk afette aval aval baktı encamına.

“Cahil halk!” dendi, derenin intikamı olduğu söylendi.

***

Bu kez binaları yapan, kentsel dönüşüm adı altında sokuşturan halk değil, TOKİ.

Karşımızdaki cehaletin cinayeti değil, sınır tanımaz hırsın, iktidar ve rant tutkusunun, ben ne yaparsam doğrudur inadının neden olduğu felakettir.

Son olay, kafası çalışmayan, ders almayan toplumlar için nasihat gibi musibetin de hiç hükmü olmadığını gösterdi.

Koskoca TOKİ, kentsel dönüşüm müjdesiyle, dere yatağının hemen dibine, riskli bölgeye inşaat yapıyor.

Uyarıyor uzmanlar, TOKİ’ciler aldırmıyorlar.

Dere yatağına koca binayı konduranlar, Mert Deresi üzerinde yeterli ıslah çalışmalarını da yapmıyorlar.

Cahil toplumun organize gücü, AKP iktidarının en önde gelen kuruluşlarından biri TOKİ de iktidarın tabanı gibi, “bişşşiyyy olmaz abiii” zihniyetiyle hareket ediyor.

Kentsel dönüşüm diye sunulan, organize cehalet projesinin yapımı sırasında ilgililer uyarıyorlar, “Bu binalara bodrum yapmayın!” diye, aldıran olmuyor.

Cahil toplumun, oluşturduğu kentsel dönüşüm projeleri hazırlayan, büyük etkin “çağdaş(!)” kuruluşu TOKİ bir kez daha gösteriyor ki, taban cahil, “bişşşşiy olmaz abici”yse, o temel üzerine bina edilen kuruluşlar da aynı oluyorlar.

***

Bir kez daha en büyük afetin ahmaklık olduğu kanıtlanıyor.

Bütün bunlar eski TOKİ Başkanı, Şehircilik ve Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın, kentsel dönüşüm ile depreme karşı önlem alınacağını söylediği sırada oluyor.

TOKİ bu kafayla gittiği sürece, depremler yine aynı yıkıcı sonucu verecektir.

Samsun’daki felaket, İstanbul’da kentsel dönüşümün neler getireceğini de gösterecek bir ipucudur.

Kentsel dönüşümle amaçlanan, kent rantını sömürmektir aslında.

Samsun’da on vatandaşı sele kaptıran kafa İstanbul’da kentsel dönüşümle bir deprem halinde kaç kişiyi daha ölüme gönderecektir?

Bize hep yalan söylüyorlar.

İstanbul her geçen yıl, her geçen gün, depreme karşı daha korunaksız hale geliyor.

Depreme karşı alınacak tek önlemin konut sağlamlaştırmak olduğunu sanan halkın gözü boyanıyor.

İstanbul’da muhtemel bir depremde, yaralıları hastaneye sevk etmek bu trafik dolayısıyla mümkün değil.

Bir deprem halinde ölüleri gömecek, mezarlık için gerekli arazi yok. O kadar ölüyü olmayan mezara götürecek araç yok.

Bunları düşünmekten, çözmekten aciz toplum durmadan kaybeder ve ağıt yakar:

“Dere Dere, Acı Dere

Mert Değil, Dert Dere…”

Etiketler

Bir yanıt yazın