Her Derde Deva Bisiklet

Kopenhag dünyadaki yaşam kalitesi en yüksek şehirlerden bir tanesi. Her sene farklı kurumlar tarafından yapılan en yaşanabilir, en yeşil şehirler listesinde ilk onda yer alıyor.

Şehrin bir başka özelliği de dünyadaki bisiklet dostu şehirlerden bir tanesi olması. Aynı zamanda dünyadaki en başarılı kamusal bisiklet programına sahip şehir. Bu özelliği geçtiğimiz yıllarda Uluslararası Bisiklet Birliği tarafından ilk bisiklet şehri ünvanı ile taçlandırıldı. Bu kapsamda 2008-2011 yılları arasında önemli etkinlikler düzenleniyor.

Kentteki bu yaygın bisiklet kültürüne “copenhagenize” adı veriliyor. Bunu başka şehirlere yaymak ve adapte etmek için çaba sarfediyorlar. Bu konuda önemli bir adım 2007 yılında atıldı. Danimarkalı kentsel tasarımcı Jan Gehl, Times Meydanı’nı yayalaştıran New York City Department of Transportation (DOT) tarafından, New York’ta yayalar ve bisikletliler için tasarımlar yapması için davet edildi.


New York City Department of Transportation’ın New York’ta başlattığı sokak rehabiltasyon çalışmaları sonuçlarını vermeye başladı. Jan Gehl de ekipte yer alıyor.

Böyle bir kültürün yaygınlaşması birden olacak bir şey değil. Kopenhag’ta bu kültürün yaygınlaşması 100 seneyi almış ve bisiklet yollarını 27 sene önce yapmaya başlamışlar. Araçların yanı sıra bisikletler için ayrı sinyalizasyon sistemleri, bunun yanında bisikletlilerin aralarında anlaşmalarını sağlayan bir işaret sistemleri bile var.


Bisiklet kullananlar işaretle kendi aralarında anlaşıyorlar.

Kentte toplam 350 km bisiklet yolu var, bununda 40 km’si yeşil yol. Yaşayanların %37’si her gün evden okula ya da işe giderken bisiklet kullanıyor. Bisiklete binenler her iş günü Kopenhag’ta 1,2 milyon km yol yapıyor ki bu sayı iki kez aya bisikletle gidip-gelmekle eşdeğer.


Bisikletlilerin sola rahatça dönebilmeleri için yapılmış cep.

Bisiklet kullanımının özendirilmesi konusunda yapılan çalışmalar neticesini veriyor. Çalışmaların başladığı tarihten itibaren bisiklet kullananların sayısı %20 arttı, araba kullananların sayısı %10 azaldı. Ulaşım aracı olarak tercih edilmesinin en önemli sebeplerinden birisi kolay ve hızlı olması çünkü bisikletle kentte saatte 16 km hız yaparken, araba ile 27 km hız yapılabiliyor.

Bir yandan bunun bir de bedeli var. 1 km bisiklet yolu yapmak yaklaşık 1 milyon Euro’ya mal oluyor fakat bu sayı metro ya da kara yolu yapımında oldukça az kalıyor. 1 km’lik metronun yapılması 250 milyar Euro, kara yolu ise 12,5 milyon Euro’ya mal oluyor.

Özel Tasarımlar
Bisiklet kültürünün beraberinde getirdiği kente özgü bazı durumlara da göz atmak gerekir. Bunlardan birkaç tanesi şu şekilde.

Kargo Bisikletleri
Kopenhag adeta bir kargo bisikleti cenneti. 2 ya da daha fazla çocuğu olan ailelerin %25’i bu bisikletlerden birine sahip. Sahip olanların %50’si de çocuklarını taşımak için bunları kullanıyor. Yine şehirde yaşayanların %22’si arabaları yerine kargo bisikletlerini kullanıyorlar.


Kargo bisikleti ile çocuklarını taşıyan anne. Kopenhag sokaklarında sıklıkla rastlanan bir manzara.

Bir yandan sadece çocuklu ailelerin kullandığı bir araç değil. Kargo bisikletleri, postacılar, tamirciler, bir yerden bir yere yük taşıyanların başvurduğu önemli bir ulaşım aracı.

22-25 Haziran 2010 tarihleri arasında Kopanhag’ta gerçekleştirilecek Velo-city Global 2010 Konferansı’nda bir de kargo bisikleti yarışı yapılacak.


Poster tasarımı Mikael Colville-Andersen & Richard Melcher

Kargo Bisikletinden Satış
Kargo bisikletini çocuklu ailelerin yanı sıra seyyar satış yapmak isteyenler de sıklıkla kullanıyor.


Kargo bisikletinde kahve satışı.

Bisiklet Sayacı
1 Mayıs 2009 tarihinden beri Kopenhag’ın caddelerinde bisiklet sayacı var. Bisiklet yoluna yerleştirilen bir sensör ile geçen bisikletler sayılıyor. Anında sayaca günlük ve açıldığı tarihten itibaren kaç adet bisikletin geçtiği yansıtılıyor.


Bisiklet sayacının ilk yerleştirildiği günden bir fotoğraf. Sayacın yanındaki pompadan bisikletin inmiş lastiği şişirilebiliyor.

Kargo Bisikletleri için Park Yeri Tasarımı
Kentte yaşayanların arabaları yerine tercih ettikleri bu araçlar güvenli park alanlarını hak ediyor. Bundan yola çıkarak başlatılan bir pilot proje ile bisikletler için fiberglas’tan araba şeklinde kapalı park yeri tasarlandı.

Gizli Park Yerleri
Bellahøj Yüzme Salonu’nun dışındaki bisiklet park yerleri binanın çevresindeki kaldırıma gömülmüş durumda. Bisiklet park edilmediği zaman rahatça görülebilen tasarım o kadar gizlenmiş ki alan dolu olduğu zaman görülmesi imkansız.

Aslında bu yeni bir fikir değil. 1970 yılında Arne Jacobsen aynı tasarımı Ulusal Banka binasının dışında kullanmıştı.


Arne Jacobsen’in tasarımı olan bisiklet parkı.

Metro’da Bisiklet Park Odası
Kopenhag’taki metro istasyonlarının tümünde bisiklet park odaları bulunuyor. Duvarda bir bar bulunuyor ve bisikletler bunun üzerine takılıyor.

IKEA’daki Kargo Bisikletleri
IKEA 2 sene önce Danimarka’daki şubeleri için yeni bir konsept başlattı. Firma, yaptığı araştırma sonucunda ülkedeki müşterilerinin %25’i mağazalara bisikletleriyle ya da toplu taşıma araçları ile geldiği ortaya çıktı.

Bunun üzerine IKEA birkaç adet bisikleti kiralanmak üzere park yerine ayırdı. Bundan sonraki amaç kiralama işini bisiklet dostu diğer şehirlerde yaygınlaştırmak.

Kopenhag Oyunu
Monopoly ile Danimarka’ya özel Bezzerwizzer oyunun karması olan yeni oyunda bisikletliler yerini çoktan almış. Kadın, erkek yalnız bisiklet sürenler, çocuklarıyla kargo bisikletine binenler, uzun bisikletleriyle yük taşıyanlar… Bir kentin bir kutu oyununa yansıması.

Etiketler

2 yorum

  • ahmet-turan-koksal says:

    Kadıköy nispeten düz (Yani FB stadından Bsotancıya kadar sahil yolu. Orada gari bir koşu bisiklet yolu var ama ben daha farklı bir şekil şemal getirilebilir diye düşünüyorum. Belediye Başkanı Atatürkçülük hususunu kendine çekmek yerine, bisikletçilik konusunda çalışabilir mi biraz da.

    Siz ne dersiniz?

  • emine-merdim-yilmaz says:

    Ben lisedeyken hatırlıyorum, Kalamış’ta, bizim buradaki Faruk Ayanoğlu Caddesi’nde bisiklet yolu yapılmıştı. Hatta Faruk Ayanoğlu Caddesi’ndekinin izleri duruyor.

    Elbette bisiklete spor yapma amaçlı binmek gerek, sahil yolu bunun için uygun. Bence esas mesele bunu bir ulaşım şekli olarak da yaygınlaştırmak. Evinden çıkıp, işine bisikletle gidebiliyor olmak gerek. Selin, 2010 yazında Kadıköy’den işe bisikletle gelmeyi denemişti. O da yorumlarını yazar elbet.

Bir yanıt yazın