Emek cephesinde yeni hiçbir şey yok

Cercle d'Orient (Serkildoryan) çevresi ve Emek Sineması projesinin müellefi, mimar Fatih Kesgün dün sabah 2.5 saat süren ve Emek Sineması'nın salonunda sonlanan bir geziyle gazetecilerle sohbet etti.

Bu proje elbette Cercle d’Orient, İsketinj Apartmanı, Melek Apartmanı, Emek, İpek ve Rüya Sineması’nı kapsayan restorasyon projesiydi. İpek Sineması’ndaki büyük bir yangın sonrası mahvolan Serkildoryan binasının restorasyonu ile ilgili bilgi veren Kesgün, Serkildoryan’ın aslına uygun olarak korunup eski fonksiyonuna döneceğini söyledi. Tabii bu dönüşümün en önemli aktörü aylardır gündemimizde olan ve “gitti gidiyor” diye sinemaseverleri sokağa döken Emek Sineması’ydı.

Aslında bu sohbette duymadığımız, bilmediğimiz yeni bir şey konuşulmadı. Yıllar sonra hem Serkildoryan’ın ve Emek Sineması’nın içine girdik. Melek Apartmanı’ndaki makine dairesinden merdivenlerle inilen dar bir tünelle vardığımız yer Emek Sineması’ydı. Projenin mimarı Fatih Kesgün “Emek Sineması özgün bir mekân değil, şimdiye kadar defalarca tadilat görmüş” diye sürekli yineledi.

Yaşanan sürecin bir mimarın ya da bir firmanın insiyatifine bırakılmadığını söyleyen Kesgün projenin “rantbl” olmadığının ve kesinlikle yıkılmayacağının defalarca altını çizdi. Evet, yıkılmayacaktı, nakil olacak, taşınacaktı; hem de Melek Apartmanı’nın dördüncü katına. Kesgün şunları söyledi: “Yıkım sözkonusu değil. Salonun her bir metrekaresini tek tek tespit ettik ve nasıl bir yöntemle nakil edeceğimizi ortaya koyduk. Yıkım demek ne demektir? Mesela ben bu duvarı yıkarım, bunun adı yıkımdır. Bugün burada dokunduğunuz duvara proje bitince dokunamazsanız o zaman biz suç işlemiş oluruz.” Emek Sineması’nın ‘vatana ihanet’ boyutunda tartışılması da proje sahiplerine göre belli ki rahatsız ediciydi. AVM olmayacağı söylenen yapı adasında bir de sinema kompleksi olacak. Emek Sineması Melek Apartmanı’nın dördüncü katına duvarıyla boyasıyla taşınacak, sinemaya 10 sinema salonu daha eklenecek.

Emek’in alt katında ‘satış üniteleri’
Melek Apartmanı’nın altında, bir diğer anlamda Emek’in alt katlarında sığınaklar ve satış üniteleri olacak, yani dükkânlar… “Bu bir AVM değil” diyen Kesgün “hangi alışveriş merkezinin yüzde 40’ı sinemalara ayrılmıştır” diye soruyor ve amacın bu tarihi adanın hiçbir vakfa ihtiyaç duymadan sürdürülebilir gelire sahip olması olduğunu, sonra da kamuya devredileceğini söylüyor. Soruyoruz: Teknik olarak bu şekilde korunabilir mi diye. Korunabilir diyor ama bizim önerdiğimiz müdahale yöntemi farklı -ki bu yöntem bizim önerdiğimiz şekliyle de yapılmıyor. Konu şimdi yargıda. Söylediklerine göre ruhsat alması için herhangi bir engel yok ama tahliye işlemleri bittikten sonra ruhsata başvuracaklar. Emek Sineması uzun süre daha gündemden düşmeyeceğe benziyor. Ve tabii burada taraflar ikiye ayrılıyor: Emek Sineması’na zemin kottan girmek isteyenler ya da yürüyen merdivenle dördüncü kata çıkmakta sakınca görmeyenler.

Etiketler

Bir yanıt yazın