İstanbul’da öyle bir geçer zaman ki

İstanbul'la ilgili doğru bilinen yanlışları da gün yüzüne çıkarttı

Yüksek mimar Sinan Genim, 400 yıllık İstanbullu bir aileye mensup. Gerçek bir İstanbul aşığı olan Sinan Genim’in mesleki başarısının yanında bir diğer özelliği ise büyük bir kolleksiyoner olması. Genim’in elinde 10 binin üzerinde eski İstanbul fotoğrafı bulunuyor. Yeni yılın ilk gününde İstanbul’un silüetine ışık tutan Genim’le, şehrin 160 yıl önceki fotoğraflarında yolculuk yaptık. Ünlü mimar İstanbul’la ilgili doğru bilinen yanlışları da gün yüzüne çıkarttı.

“Silüete ilk dokunan Kanuni”
“İstanbul’un, İstanbul oluşu Kanuni’den sonradır. Şehri Fatih almıştır. Ancak yeni yapılanma ve mimari 1520’lerden sonra hız kazanmıştır. Şehrin silüetini ilk değiştiren Kanuni’dir. Türkler fetihten 80-90 yıl sonra İstanbul’a alışmıştır. Cumhuriyet sonrası özellikle 80’den sonra yapı stoğundan inanılmaz patlama yaşanıyor.”

“Eski İstanbul çorak bir yerdi”
“Herkes eski İstanbul’a atıfta bulunur. Oysa eski İstanbul bugünkü şehirden çok daha kötü durumdaydı. Günümüz İstanbul’u son derece modern bir kent. Belki nüfus fazla, trafik yoğun… Ancak 2012 İstanbul’u; 1852’den daha yeşil bir kent. Osmanlı’nın dağılma sürecinde kent sıkıntılarla boğuştu. Yalılarda yaşayan insanlar bile kışları mangalla ısınmaya çalışıyordu. Bu şehir sanıldığı gibi ormanlık da değil. Eski İstanbul şimdikinden daha çoraktı. Şehrin her yanında dağ gibi odun yığınları diziliydi.”

“Sinan inşaat izni alamazdı”
“Süleymaniye Cami’ni inşaa eden Sinan’a ‘şehrin tepesine bu da yapılır mı’ diye soran olmadı. Radikal bir kararla Süleymaniye inşaa edildi. Sinan bugün yaşasa belki de Süleymaniye’yi yapmasına izin verilmezdi. 8 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip İstanbul’un tarihi dokusu bozulmadan yenileme çalışmaları yapılabilir.

Etiketler

Bir yanıt yazın