Clemens Holzmeister Resim Sergisi 18 Kasım’da CerModern’de Açılıyor

Cumhuriyetin ilk yıllarında yeni Başkent'in imarında görev almış önde gelen isimlerden biri olan Avusturyalı mimar Clemens Holzmeister (1886-1983), 125. doğum yılında bir resim sergisiyle anılıyor.

“Büyük Millet Meclisi’nin mimarı” olarak tanınan Holzmeister, 1927-1954 yılları arasında Ankara’nın başlıca devlet yapılarının projelendirilmesini üstlenmişti. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda yönetimin neredeyse ‘resmi mimarı’ ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin profesörü olarak tanındı. Büyük Millet Meclisi’ni projelendirişi, İstanbul ve Ankara’da geçen onaltı yıllık sürgün dönemine rastlar (1938-1954).

Resim sergisi, mimarın Viyana’da yaşayan kızı Dr. Barbara Mohapp’ın özel koleksiyonundan getirilen 44 resim eskizden oluşmakta. Resimlerin Clemens Holzmeister’in Türkiye’ye duyduğu derin sevgiyi yansıttığını ifade eden Dr. Mohapp, bu resimlerin yapıldıkları ülkeye geri dönmelerini dilemektedir.

Etkinlik, mimarlık okullarının diploma projelerine yönelik uluslararası Archiprix Ödülleri’nin Türkiye programıyla birlikte, CerModern salonlarında düzenlendi.

Başkentin ‘resmi mimarı’ Clemens Holzmeister’in resim sergisi
Aydan Balamir

Cumhuriyetin ilk yıllarında yeni Başkent’in imarında uzun soluklu görevler almış olan Avusturyalı mimar Clemens Holzmeister (1886-1983), Türkiye’de çalıştığı dönemde yönetimin ‘resmi mimarı’ konumunda idi. Türkiye’de ilk işlerini gerçekleştirdiği yıllarda (1927-1937) ve daha sonra İstanbul ve Ankara’da yaşadığı dönem boyunca (1938-1954), verdiği mesleki hizmetleri ve hocalığıyla saygı görmüş, onurlandırılmıştır. Ülkesinde ise bir ulusal kahraman konumundaydı; ölümünden sonra da ilgi odağı olmayı sürdürdü.

Türkiye’de Holzmeister’i anmak, Cumhuriyet’in erken dönemini de anıp hatırlama şansını verir. Mimar, son olarak 2001 yılında kapsamlı bir sergi(1) ve sempozyum(2) ile anılmıştı. “Clemens Holzmeister, Tarihin Dönüm Noktalarında bir Mimar” başlıklı mimarlık sergisinin genişletilmiş kataloğu 2010 yılında yayımlandı.(3) On yıl sonra bu ikinci sergi, mimarın Türkiye’de yaşadığı dönemde (1938-1954) ve daha sonra 1962 ve 1971 yıllarındaki seyahatleri sırasında yaptığı resimlerden bir seçkidir. Sergide yer alan resimlerin, Clemens Holzmeister’in Türkiye’ye duyduğu derin sevginin belgeleri olduğunu vurgulayan Barbara Mohapp, bu resimlerin artık yapıldıkları ülkeye geri dönmelerini dilemektedir.

“Peyzaj ve Sahne Ressamı Clemens Holzmeister: Mimarın Türkiye’de Yaptığı Resimler” başlığıyla gösterime giren koleksiyon, içerik olarak iki ana temadan oluşuyor:

1. Manzara resimleri (1940-1972): Mimarın İstanbul’da ve Anadolu’ya gezileri sırasında yapmış olduğu 24 resim.

2. Sahne dekorları (1942): Jül Sezar trajedisinin dekorları için hazırlanmış 7 sahne tasarımı, 6 çalışma eskizi ve sahne düzenlerini gösteren 7 plan eskizi.

Ankara Halkevi’nde (eski adıyla Türkocağı) sahnelenen oyunun dekorlarını gerçekleştiren mimara, dönemin “Maarif Vekili” (Milli Eğitim Bakanı) Hasan Âli Yücel tarafından yazılmış teşekkür mektubu da, sanat insanıyla iletişimin üslubu açısından ayrıca değerlendirilmelidir.

İki dünya savaşı arasındaki uluslararası mimarlık pratiğinin yanısıra, Salzburg’da gerçekleştirdiği opera sahneleriyle de ünlenmiş olan Holzmeister’in 1940 yılında Ankara’de Faust Operası için yaptığı sahne dekoru, dönemin tiyatro literatüründe yer almış bir tasarımdır. Jül Sezar trajedisinin dekorları ise, savaşın kızıştığı bir dönemde 1942’den 46’ya kadar sahnelenmiş bir oyun için belki yeterince dikkati çekmemiştir. Ankara Halkevi’nin tiyatro düzeneği bakımından donanımlı olsa da, hayli mütevazi ölçülerdeki sahnesinde antik Roma’nın ihtişamı ve oyun içinde sık değişen mekânların temsili, ustalık isteyen bir iştir. Eldeki sahne çizimleri, bu görevin üstünden gelindiğini anlatıyor.

Clemens Holzmeister için bir tiyatro oyununun temsili ile toplumsal yaşamın temsilleri arasında fark yoktu. Her ikisi de kurguya dayalı olduğuna göre, tasarladığı sahne mekânlarını yaşamın kendisi gibi, yaşamın gerçek mekânlarını ise sahne gibi kurgulayabilirdi. İlkinin en etkileyici örneğini Salzburg Festival Evi bahçesine kurduğu “Faust Kenti’ (1933) ile gerçekleştirmişti (Max Reinhardt ile). İkincisini gerçekleştirmek için en büyük fırsatı ise, Ankara’nın kamusal mekânlarını planlarken buldu. Jül Sezar temsili için sahne tasarlama görevi bu bakımdan iyi bir tesadüftür. Roma’da cumhuriyeti kontrol altına almaya çalışan Sezar yönetimi sırasındaki iktidar mücadelesinin mizanseni, Türkiye’nin erken cumhuriyet yıllarında yeni rejimin temsili için uygun mimarinin yaratılmasından çok farklı değildir Holzmeister için.

Notlar
1. Serginin gösterimleri: TBMM Şeref Holü, Ankara (2-14 Ekim 2001); Çankaya Çağdaş Sanatlar Galerisi, Ankara (19 Şubat-3 Mart 2002); Dolmabahçe Kültür Merkezi, İstanbul (15-30 Mart 2002); İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul (10-15 Nisan 2003); Viyana Teknik Üniversitesi, Viyana (18 Mart-2 Nisan 2004); 6. Uluslararası Mimarlık ve Tasarım Bianali (BIA), Sao Paulo (22 Ekim-11 Aralık 2005).

2. Düzenlenen sempozyum: “Gelenek ve Modernlik Arasında bir Mimar, Clemens Holzmeister, Uluslararası Sempozyum, İTÜ Mimarlık Fakültesi, İstanbul, 10-11 Nisan 2003.

3. Aydan Balamir, ed., Clemens Holzmeister: Çağın Dönümünde Bir Mimar / An Architect at the Turn of an Era, Boyut Yayınları, İstanbul 2010.

Clemens Holzmeister’in Anadolu gezi güzergahı

Clemens Holzmeister (1886-1983), BİYOGRAFİ
Clemens Holzmeister, 1886 yılında Avusturya’da Tirol eyaletinin Fulpmes köyünde doğdu; gençlik yıllarını Innsbruck’da geçirdi. 1913 yılında Viyana Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra aynı okulda asistanlık görevine başladı. 1924’te Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne profesör olarak atandı. Birinin başında Clemens Holzmeister’in, diğerinde Peter Behrens’in bulunduğu iki mimarlık sınıfından oluşan Akademi’de Holzmeister ile Behrens, mimarlık eğitiminde köklü reformlar yapan başarılı bir ekip olarak çalıştılar.

Eğitimle mimarlık pratiğini birlikte sürdüren Holzmeister, proje yarışmalarında aldığı ödüller ve ses getiren uygulamalarıyla, ülkesi dışında da tanınmaya başladı. 1927 yılında Almanya’nın Düsseldorf kentindeki Prusya Güzel Sanatlar Akademisi’nden davet aldı. İki akademik görevi birlikte yürüttüğü dönemde (1928-33), Türkiye’de yeni başkentin imarı için de projeler üstlendi. Hitler’in 1933’te yönetimi ele geçirmesiyle Düsseldorf’daki görevi sona erdi.

Holzmeister’in eşzamanlı olarak yürüttüğü uluslararası mimarlık pratiğinin önemli bir kesitini, Türkiye projeleri oluşturur. Yeni başkentin yönetim yapılarını projelendirmek üzere 1927 yılında Türkiye’ye davet edilen Holzmeister, ardarda gerçekleştirdiği 13 projeden sonra, 1937 yılında Büyük Millet Meclisi’nin uluslararası proje yarışmasını kazandı. Şubat 1938’de Meclis projesini gerçekleştirmek üzere Atatürk tarafından görevlendirildiğinde, Hitler’in birlikleri Avusturya’yı işgale hazırlanıyordu. Bu sırada Viyana’daki görevinden de uzaklaştırılmış bulunan Holzmeister ülkesine geri dönmedi. Avusturya’nın bağımsızlığı için mücadele eden hükümeti destekleyişi nedeniyle, II. Dünya Savaşı yıllarında Türkiye’ye sığınan yüzlerce aydın arasına katılmayı tercih etti.

1938-1954 yılları arasında İstanbul ve Ankara’da yaşayan Holzmeister, öncelikle TBMM binalarının projelendirilmesi ve kontrollüğünü üstlendiği bu 16 yıl içinde, İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin öğretim kadrosunda yer aldı ve Bayındırlık Bakanlığına danışmanlık yaptı. Holzmeister, yaşamı boyunca Türkiye ile bağlarını koparmadı. Ankara’ya son ziyaretini TBMM kompleksi içinde yapılacak ek binalar için görüşüne başvurulduğu 1978 yılında yaptı.

1983 yılında Salzburg eyaletinin Hallein kasabasında vefat eden Holzmeister, yaşamının son günlerine kadar mimarlık yapmayı sürdürdü. 1982 yılında düzenlenen serginin kataloğunda, kayda geçmiş çalışmalarının sayısı 670’i aşmıştı. Holzmeister’i ünlendiren eserleri arasında, Avusturya ve Almanya’da inşa ettiği çok sayıda modern kilise ile Salzburg Festival Sarayı’nın 1926-60 yılları arasına uzanan yenileme ve genişletme projeleri yer alır. Avusturya, Almanya ve Türkiye ağırlıklı işlerinin yanısıra İtalya, Irak ve Brezilya için yaptığı projeler, portfolyosunun parlak bölümlerini oluşturur.

Etiketler

Bir yanıt yazın