Bir Mimarsanız…

Beni yanlış anlamayın. Kesinlikle bir mimar olmayı seviyorum.

Neredeyse, mimar olmadan önceki yaşam sürem ile mimarlık yaptığım süre eşit (lütfen hesaplamaya kalkmayın) ve bu noktada gerçekten kendimi başka bir şey yaparken düşünemiyorum. Aslında, başka bir mesleğe sahip olduğumu hayal bile edemiyorum. Meslekten öte bir hale geldi. Benim kim olduğumun tanımının bir parçasına dönüştü. Ancak gerçekten dünyamın algısının her yönde değişeceğini hiç kimse söylemedi. Hiç kimse bunun derime işleyeceğini söylemedi. 

Mimar olduğunuzda şunların gerçekleşeceğini de kimse size söylemedi:

– Kendi zevkinize mali gücünüzün yetmesi mümkün olmayacak.

– Hizasından hafifçe sapmış her şeyi anında fark edeceksiniz.

– Hiçbir binaya onun “mimarisi”ni okumadan bakamayacaksınız. Sadece bir mekan analizi yapıp asla orayı deneyimleyemeyeceksiniz. Sadece bir görgü tanığı olarak kalacaksınız…

– Doğal ışık ve gölgelere sonuna kadar hayran olacaksınız. 

– Hiçbir şeyin kaçmasına izin vermeyeceksiniz, beyniniz dönecek ve gözünüze uyku girmeyecek.

– Kimseyle ne yaptığınız hakkında konuşamayacaksınız. Hiç kimse bir mimarın ne yaptığını bilemez.

– Aynı zamanda hem yorgun hem de memnun olacaksınız.

– Sırtınız ağrıyacak. 

– Düşündüğünüzden daha az saygı göreceksiniz.

– Utangaçlığınız kibir olarak yorumlanacak.

– Yıllar boyunca elinizin gelişmesi için çalışacak ve sonunda ustalaştığınızı düşüneceksiniz. Yine de her gün, ama her gün çalışmaya devam edeceksiniz.

– Bir projede yaptığınız her bir hatayı hatırlayacaksınız ve bu sizi doğru olarak yaptığınız her şeyi görmekten alıkoyacak.

– Her zaman için her şeyi düzenlemek isteyeceksiniz. Ancak bunu yapmamayı seçeceksiniz. 

– Gençken, kahramanlarınız alakasız insanlar olacak. Yaşlandıkça anlamaya başlayacaksınız.

– Gerektiğinden çok daha az inşaat hakkında bilginiz olacak.

– Hayatınızdaki kilometre taşlarının izi o an üzerinde çalıştığınız projelere göre şekillenecek.

– Her şey hakkında bir şeyler bildiğinizi fark edeceksiniz, ama sadece birkaç şey hakkında çok şey bileceksiniz.

– İnşa edilmiş çevrenin sürekli gelişen bir biçim olduğunu anlayıp nesillerce bireysel çabalar sayesinde parça parça oluşturulduğunu göreceksiniz. Bireysellik ve toplum arasındaki dengeyi görmeye başlayacaksınız.

– Sık sık ilgi odağı olmak için bir fırsatınız olacak, ama bundan nasıl yararlanacağınızı bilmeyeceksiniz.

Sonuç olarak ilginç olacaksınız…

Etiketler

16 yorum

Bir yanıt yazın