Tanyeli, Sabancı Üniversitesi’nde İstanbul Mimarisini Değerlendirdi

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin "İstanbul Perspektifleri" başlıklı söyleşi serisinin ikincisine mimar, mimarlık tarihçisi ve öğretim üyesi Uğur Tanyeli konuk oldu. Tanyeli, İstanbul’un mimarisinin son yıllarını değerlendirdi.

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, İstanbul kültür-sanat hayatının şekillenmesinde etkin rol oynamış aktörlerle izleyicileri buluşturan “İstanbul Perspektifleri” başlıklı söyleşi serisi devam ediyor. Serinin ikinci etkinliğinin konuğu, “İstanbul, Yakın Plan: Mimarlığın ve Kentin Son On Yılı” temasıyla mimar, mimarlık tarihçisi, öğretim üyesi Uğur Tanyeli oldu.

Asuman Suner’in moderatörlüğünde yapılan söyleşide Uğur Tanyeli, Beyoğlu ve Bağdat Caddesi örneklerinden başlayarak İstanbul’un değişiminden bahsetti. Tanyeli, değişimin kaçınılmaz olduğunu vurgularken bugün dünyadaki metropollerin nüfus dinamiğine göre şekillenmesinin normal bir süreç olduğunu ifade ederek New York’ta çok bilinen Çin Mahallesi örneğini verdi.

İstanbul şehrinin entelektüel kapasitesi, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması ve cezbedici mimarisiyle dünyadaki diğer bilindik metropollerden ayrıştığını ve Türkiye’ye bambaşka bir marka değeri kattığını vurgulayan Tanyeli, “Eğer İstanbul olmasaydı Türkiye, dünyada dördüncü sınıf bir ülke olurdu. Hem iş hem kültürel anlamda Türkiye’nin standardını değiştirmiştir” dedi. Değişikliğin hayatın değişmez bir gerçeği olduğunu ifade eden Uğur Tanyeli, sözlerine şöyle devam etti:

İstanbul’un çehresi tartışmasız değişmiştir. Ancak sürekli güncel olarak yaşadığımız her problemi geçmişin ne kadar güzel olduğu yanılsamasıyla cevaplamaya çalışırsak gerçeklik boyutundan uzaklaşırız. Geçmişte olan şeyler göreceli olarak bazı kişiler için çok güzel, bazı kişiler için korkunç olabilir. Dolayısıyla görecelilik kavramından uzaklaşmadan, geniş perspektifte bakmakta fayda vardır. Bu, toplumdaki uyum ve huzur için gereklidir.

2018-2019 dönemi boyunca her ay bir etkinliğin yapılacağı söyleşi serisinde, İstanbul’un kültürel dokusunun 1980’lerden bu yana nasıl şekillendiğini ve dönüştüğünü öznel hikayeler üzerinden anlamlandırabilecek bir tartışma platformu yaratmak amaçlanıyor. Kentin kültürel dokusunun dönüşümü, mimarlık, görsel sanatlar, sanat piyasası, festival kültürü, sahne sanatları boyutlarını içeren farklı perspektiflerden ele alınıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın