İspanya’da Bir Ev: Casa Sabugo

Tagarro-De Miguel Arquitectos tarafından tasarlanan Casa Sabugo; İspanya’nın Asturias bölgesinde, Sabugo de Otur kırsalında bulunuyor.

Sabugo de Otur, sahil ve dağ manzarasının bir arada bulunduğu, doğal mirasın korunduğu bir köy. Çitfçilik ve büyükbaş hayvancılığın yaygın olduğu bölgede evler düzensiz yayılıyor. Bölgenin doğal koşulları, köy mimarisine arduvaz çatılı, kalın ve yalın hacimler olarak yansıyor.

Proje, burada uzun süre yaşamış olan ev sahibi ailenin anılarını ve umutlarını korurken, bir yandan da onlara yeni bir yaşam tarzı sunuyor. Doğal çevreye, gereksinimlere ve sınırlamalara uyum sağlayan yapı, mütevazi ve sade görüntüsüyle kompakt bir mimari sunuyor. Ancak içeride dış dünyayı inkar eden, karanlık ve çevreden korunmuş bir atmosfer bulunuyor. Bu yüzden, yapının geçmişine ve özüne saygı duyacak şekilde iç mekana ışık, hava ve deniz sunarak konutun nefes alması sağlanıyor.


Fotoğraf: Marián García Mesa

Mevcut hacmin, çevre duvarların, boşlukların ve çatı örtüsünün korunduğu projede doğudaki ön duvar yıkılarak, yapının çevresi ile görsel iletişiminin artırılması istendi. Mimarlar, bu durumu “duvarın opaklığına karşı görünürlüğü aramak” olarak özetliyor. Doğu Duvarı’nın yıkarak yapıya hayat vermek için zarar vermek, tüm projenin kilit noktasını oluşturuyor. Yıkılan duvar yerine camdan bir duvar inşa edildi. Camın şeffaflığı ile iç mekanın sınırlarının büyümesine izin verildi.

Mevcut yapıya ve doğal çevreye saygı ile yaklaşarak saflığı engelleyen gereksiz unsurların silinmesi, yeniden inşa etmeden özgürlüğün sınırlarının aranması, tasarımın temel prensipleri olarak öne çıkıyor.


Fotoğraf:Marián García Mesa

İç mekan küçük ve net bir hacme sahip olduğu için bir galeri boşluğu yaratılarak çatı katıyla beraber üç kat birbirine bağlandı. Zemin katta küçük bir mutfak, tuvalet ve bir oturma odası; birinci katta yatak odası ve banyo; çatı katında ise denizi gören özel bir oturma alanı bulunuyor.


Fotoğraf:Marián García Mesa

Yapıda kullanılan malzemeler seçilirken aşırı düzen ve mükemmellikten kaçıldı. Evin anılarına ve kendi enerjisinde saygı duyarak kullanılabilir durumdaki duvar ve ahşap sütunlar korundu. Yalnızca bunlara ek olarak çelik ve cam gibi yeni malzemeler eklendi. İç mekanda kullanılan hafif çelik merdivenin basamakları genişletilerek aynı zamanda masa ve raf olarak da kullanılabiliyor.


Fotoğraf:Marián García Mesa

Camın, sınırları bulanıklaştıran transparanlığı; bulutları, gökyüzünü ve ayı yansıtması diğer önemli etkilerden biri. Hafif bir malzeme olan cam ile ağır taşın birlikte kullanımı yapıya bir kontrast katıyor. Çerçeveleri eksiltilen pencereler düzensiz duvar sınır profilleri yaratılıyor. Pencere boşluklarının yeri, binanın önceki haliyle aynı olmasına rağmen yeni halinde farklı algılanıyor.

Evi tamamen bitmiş göstermek yerine, eklentileri göstererek çelik lekelerinin ortaya çıkarılması tercih ediliyor. Bu eski yaşanmışlıklar ile evin zihinlerde daha uzun süre yaşayacağı düşünülüyor.


Fotoğraf:Marián García Mesa

Kırık taşların üzerinde bulunan orijinal duvar, ona eklenmiş olan camın saydamlığını ve kusursuzluğunu daha çok vurguluyor. Proje, basit kusurlu şeylerin mütevazi güzelliğine ve hafızaya değer katmayı amaçlıyor. Kullanıcıları, bir şeyleri daha yavaş algılamaya ve daha güçlü tadımlamaya itiyor.


Fotoğraf:Marián García Mesa

Etiketler

Bir yanıt yazın