Basın Açıklaması: Mimarlık Mirası Karaköy Yolcu Salonunun Yıkımı Kabul Edilemez!

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin, Türkiye'nin ilk modern deniz yolcusu uğurlama ve karşılama salonu Karaköy Yolcu Salonu'nun yıkılmasına yönelik basın açıklamaları şu şekilde:

Galataport kapsamında restore edileceği açıklanan Karaköy Yolcu Salonu, 17 Şubat 2017 günü proje yöneticileri tarafından yıkılmıştır. Cumhuriyet dönemi mimari mirasımızın önemli bir parçası olan yapının yıkılmasının teknik/bilimsel ve hukuki herhangi bir gerekçesi ortada yokken, tarihi ve kültürel mirasımızı korumakla yükümlü idari kurumlar tarafından henüz herhangi bir açıklama da yapılmış değildir.

Karaköy Yolcu Salonu 1935 yılında Denizcilik İşletmeleri tarafından açılan yarışma sonucunda Mimar Rebii Gorbon tarafından tasarlanmış ve 1940’larda inşa edilmiştir. Yapı, erken Cumhuriyet döneminin özgün yapılarından biridir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin denizyollarına, deniz taşımacılığına vermiş olduğu önemin bir göstergesi olarak dönemin zor ekonomik koşullarına rağmen projesi yarışma ile elde edilmiştir. İlk modern deniz yolcu salonu olarak döneminin tasarım anlayışını, teknolojini ve malzeme kullanımını yansıtması açısından taşıdığı mimari değeriyle birlikte İstanbul’un sosyal yaşamının bir parçası olarak işlev görmüş olması, taşıdığı tarihsel, kültürel değerleri nedeniyle korunması gereken bir eserdir.

Nitekim 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma yasası kapsamında İstanbul I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 2.10.2002 gün ve 14294 sayılı kararıyla yapı “korunması gerekli kültür varlığı” olarak tescil edilmiş, aynı kurulun 05.03.2015 tarih ve 3210 sayılı kararıyla koruma grubu I olarak belirlenmiştir.

Korumacılığın tartışılmaz kuralları gereği böyle bir eserin restorasyonunun yıkılmadan yapılması, zorunlu ise mimari değeri bozulmadan yapının güçlendirilmesi gerekmektedir. Kaldı ki yapının statik olarak güvenilir olduğuna dair bilimsel bir rapor da söz konusudur.

Sadece on gün önce, “Galata Port” adı ile anılan projenin dayanağı planlara karşı açmış olduğumuz davayla ilgili olarak yerinde yapılan keşifte hâkim ve bilirkişi huzurunda ilgililerce yıkılmadan korunacağı açıklanmış olan yapının yıkılması kabul edilemez.

Hiçbir tedbir alınmadan dolgu üzerindeki yapıların önünde denize kazık çakılmasına ve dolgu yapılmasına izin verilmesi, bu önemli mimarlık değerimizin korunması için yeterli özenin gösterilmediğini, hatta yapının gözden çıkarıldığını göstermektedir. Denize kazık çakılırken, dolgu alan üzerindeki tarihi yapıların bodrum katlarında iş makineleri ile kazı yapılırken, yapıların mukavemetini sağlayacak hiçbir tedbirin alınmamış olması, çok sonradan tescilli yapıların sadece Kemankeş Caddesi cephelerinin askıya alınması, Karaköy Yolcu Salonunun yıkılmasının ardından diğer yapıların da yıkılması için gerekçe mi yaratılıyor sorusunu akla getirmektedir.

Kamu malı niteliğindeki tescilli tarihi, kültürel ve mimari mirasımıza zarar verenler hakkında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında işlem başlatılmasını ve en kısa zamanda kamuoyunun bilgilendirilmesini bekliyoruz.

Etiketler

Bir yanıt yazın