Asya’da Hava Kirliliği Artıyor

Asya'da son yıllardaki hızlı ekonomik büyümenin çevreye maliyeti insan sağlığını da etkiliyor.

Fabrikalardan ve kalabalık otoyollardan yayılan hava kirliliği sorunun sadece bir parçası. Hava kirliliği kırsal kesimlerde de görülüyor.

Asya’daki bir çok büyük kent gibi Hong Kong’un üzerinde de bir duman örtüsü var ve kardiyovasküler rahatsızlıklar ve solunum hastalıkları bu yüzden yaygın.

Hong Kong Üniversitesi Kamu Sağlığı Bölümü’nden Profesör CM Wong, “Asya’daki hava kirliliğinin boyutu ekonomik büyüme nedeniyle dünyanın diğer ülkelerinkinden daha ciddi boyutta. Hava kirliliğinin büyük bölümü de Asya kaynaklı,” şeklinde konuşuyor.

Profesör CM Wong Çin’in sanayileşmiş bölgelerindeki Wuhan, Hong Kong ve Şanghay’da ve Tayland’ın başkenti Bangkok’da hava kirliliği ve ölüm oranları arasında yakın bir bağ bulunduğunu söylüyor: “Bulgularımız dört büyük kentte de birbiriyle tutarlı.”

Hong Kong’da kötü hava kentin uluslararası finans merkezi olarak ününe gölge düşürüyor. Finans sektöründeki işyerlerine göre, diğer ülkelerden eleman almak hava kirliliği nedeniyle zorlaşıyor.

Hong Kong’da hava kirliliğinin yarısı taşıma araçlarından kaynaklanıyor. Nitrojen dioksit çocuklarda astımı tetikliyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre nitrojen dioksitin güvenilir düzeyde olması için yılda ortalama metreküpte 40 mikrogramı geçmemesi gerekiyor.Prof Wong, “Bir gün içinde nitrojen dioksit seviyesi 130, 140’a çıkabiliyor,” diyor.

Hong Kong Üniversitesi araştırmacılarından TQ Thach 11 yıldır nitrojen dioksit seviyelerini inceliyor. Araştırma sonuçları görüş seviyesinin azalmasıyla yüksek ölüm oranları arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor.

TQ, “Burada görebildiğim kadarıyla görüş mesafesi 5 kilometreden fazla değil. Görüş mesafesinde her 6,5 kilometrelik azalma ölüm oranlarını 1,13 oranında arttırıyor,” diyor.

1990’lı yıllarda Hong Kong hava kalitesini, sülfür dioksit salınımını sınırlayarak kontrol altına alabilmişti. Sülfür dioksit çocuklarda solunum yolu hastalıklarına, yaşlılarda ise ölüme yol açabiliyor.

Carlson Chan, Hong Kong Çevre Koruma Bakanlığı’nda hava kalitesi politikalarından sorumlu. Chan şirketlerin bu sınırlamalardan kaçmanın yolunu bulduğunu söylüyor: “1998’de, sanayi yakıtlarda sülfür maddesini yüzde 0,5’ten binde 5’e indirdiğimizde fazla karşı çıkan olmadı. Bir çok şirket üretim fabrikalarını Hong Kong dışına taşıdı.”

Hong Kong’un sınır komşusu Çin’in ihracat merkezi Guangdong bölgesi. Fabrikaların sayısı arttıkça hava kirliliği de Hong Kong’a geri döndü.

Kuzey Tayland’da kuru mevsimlerde ya da ekim zamanı, yanmakta olan ağaçlardan çıkan duman dağları kaplıyor. Tayland’da ormanlar yakılarak tarım arazileri açılıyor.

Taylandlı bu çiftçi orman yangınlarının havayı kirlettiğini ancak kendisinin sadece küçük bir alanı yaktığını söylüyor.

Chiang Mai Üniversitesi profesörü Tippawan Prapamontol ve ekibi dağlık yerleşim yerlerinde yüksek düzeyde polisiklik aromatik hidrocarbon ya da kısa adıyla PAH maddesine rastlamış.

PAH araçların egzos dumanında, orman yangını dumanında, çöp yakımında ve asfalt dökümü sırasında ziftte görülen bir madde. Amerika Çevre Koruma Dairesi EPA’ya göre, PAH’e uzun süre maruz kalmak insanlarda bağışıklık sistemini çökertiyor.

Prof. Prapamontol, “İnsanlara ‘şimdi bir sorun yok ama ilerde olacak’ demek çok zor,” diyor.

Uzmanlar hükümetleri hava kalitesini arttırmak için daha katı kurallar uygulamaya çağırıyor. Ancak yetkililer Dünya Sağlık Örgütü tavsiyelerine uysa da hava kalitesini güvenli bir düzeye indirmek yıllar sürebilir.

Etiketler

Bir yanıt yazın