Kanal İstanbul Muamması

Hükümetin çılgın projeleri arasında yer alan ve yapımı muammaya dönen Kanal İstanbul’un güzergahının değişeceği yönündeki açıklamalar yeni bir tartışma başlattı.

Uzmanların projenin mevcut güzergahıyla ilgili jeolojik, çevresel, arkeolojik çekincelerini dile getirdiği, bu nedenle yeni güzergahla ilgili bakanlıkların çalışmaya başladığı öğrenildi. Projenin güzergah değişiminde kamulaştırma bedellerinin de etkili olduğu iddia ediliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl ilgili bakanlıklar ve kurumlarla yaptığı toplantıda “hızlandırın” talimatı verdiği Kanal İstanbul’un güzergahının değişeceğinin açıklanmasıyla tüm gözler projenin yeni ayrıntılarına çevrildi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanlarının yaptığı çalışmada mevcut güzergahla ilgili olumsuz görüş bildirmesi üzerine projenin konumunun da değiştirilmesi kararı çıktı. Uzmanların raporuna göre Kanal İstanbul’un mevcut güzergahı arkeolojik, jeolojik, çevresel ve ulaştırmayla ilgili etkiler açısından uygun bulunmadı.

ÖNCE ALTYAPI ÇALIŞMASI

Bugüne kadar projenin güzergahıyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadığına dikkat çeken yetkililer, “Ulaştırma Bakanlığı, önümüzdeki günlerde projeyle ilgili yeni altyapıyı hazırladıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile birlikte yeni güzergahı oluşturacak” bilgisini verdiler.

Ulaştırma Bakanlığı, bu çalışmaların ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan çılgın projenin çevresel etkileri, bölgedeki SİT alanları, yapılacak yeni şehrin nüfus planlaması ve kentsel dönüşümle ilgili bilgi isteyeceği öğrenildi. Konuyla ilgili henüz Çevre Bakanlığı’ndan bilgi istenmediği öğrenilirken, iki bakanlığın çılgın projenin belirlenen güzergahıyla ilgili bilimsel açıdan “olumlu” görüş vermesinin ardından projeyle ilgili ihaleye çıkılacağı kaydedildi.

Yapılan çalışmaya göre projeyle ilgili 2016 yılı sonuna kadar ihaleye çıkılması planlanıyor. Kanal İstanbul’un mevcut güzergahında kamulaştırma bedelleri nedeniyle sorunlar yaşandığı için mevcut güzergahtan vazgeçildiği de iddialar arasında yer alıyor.

EKONOMİK KAYGILAR MI?

TMMOB Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı Baran Bozoğlu da projeyle Marmara ve Karadeniz’in çevresel hassasiyetinin olumsuz etkileneceğini açıkladı. “Kanal İstanbul başlı başına yapay felakettir” diyen Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Orada yepyeni bir ada yaratıyorsunuz. Çok geniş karasal alanı yok ediyorsunuz. Bunun içinde yeraltı sularının durumu, deniz ekosisteminin yapısındaki değişiklikler, şehri besleyen göllerin durumu gibi konuların çevresel etkisinin engellenmesi mümkün değil. Çünkü yepyeni bir yapay kanal yaratılıyor. Proje, Karadeniz’deki su akışının Marmara’ya hızlı devam etmesi anlamına gelecek. 2011 yılından beri projenin geçeceği iddia edilen yerlerde arsa fiyatları çok arttı. Bu da kamulaştırma bedellerine yansıdı. Güzergah değişiminin altında bize göre çevresel değil ekonomik kaygılar yatıyor.”

1 MİLYON 200 BİN NÜFUSA GÖRE HAZIRLANMIŞTI

Kanal İstanbul ilk gündeme geldiğinde hazırlanan kentsel tasarımda projenin etrafına kurulacak yeni şehir 1 milyon 200 bin nüfusa göre hazırlanmıştı. Ancak yapılan çalışmalardan sonra “nüfus çok yoğunlaşır” gerekçesiyle yeni şehrin nüfusunun aşağı çekilmesi ve 500 bin kişiye göre planlanması kararlaştırılmıştı. Güzergah değişiminden önce yeni şehrin Kanal İstanbul’un her iki tarafında 250+250 bin ya da 300+200 bin şeklinde inşa edilmesi planlanmıştı.

Kanal İstanbul hayata geçerse, çevresinde kurulacak yeni şehirde donatı alanları, konferans salonları, turizm merkezleri ve parklar yer alacak. Güzergahın Küçükçekmece ile Arnavutköy arasında olması beklenen Kanal İstanbul projesinin 10 milyar dolara mal olabileceği hesaplanıyor.

Kanal İstanbul’un 25 metre derinliğinde ve 150 metre genişliğinde olması öngörülürken kanal üzerinde en az 8, en çok 11 köprü inşa edilmesi değerlendiriliyor. Açıklamalara göre Kanal İstanbul, alttan kesik “V” harfi şeklinde inşa edilecek. Kanalın derinliğinin ise 20 metre olması planlanıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın