Time Dergisi’nde Mimarlığa Yolculuk

Dönemlerinin tanınmış mimarları Amerika'nın en ünlü dergisi Time'da nasıl yer almıştı?

Time Dergisi, bir zamanlar dönemin mimarlık akımlarını Amerikan toplumuna tanıtmak üzere içeriğinde birçok mimara yer veriyordu. Buckminster Fuller’dan Le Corbusier’ye kadar pek çok tanınmış mimar bu derginin kapağında yer almıştı. 

13 Kasım 1926’da derginin kapağında Ralph Adams Cram yer alıyordu. Gotik tarzıyla öne çıkan Cram o dönem St. John the Divine Katedraliprojesini inşa ediyor, Princeton kampüsünü tasarlıyordu ve 71 projesi de tamamlanmıştı.

1938’de ise Şelale Evi projesiyle öne çıkan Frank Lloyd Wright Time dergisinin kapağında yer almıştı.

15 Ağustos 1949’da İkinci Dünya Savaşı’nın sona erdiği yıllarda Time’ın kapağında Richard Neutra vardı ve dergi bu sayısında Amerikan modernizmini ele alıyordu.

1956’da Time, Eero Saarinen’i ziyaret ederek mimarla Detroit’in endüstriyel banliyölerinde bir gezinti yapmış ve devletin mimarlık anlayışı hakkında sohbet etmişti.

1958’de dergi, Edward Stone’u kapağına taşıyarak yayınladıkları More Than Modern başlıklı makalede Brüksel’de yapılan World Expo’da Amerika pavyonu ele alınmıştı.

5 Mayıs 1961’de ise Le Corbusier tanıtılarak dergide mimara tam 10 sayfa ayrılarak “Çağımızın Leonardosu”, “dünyanın en iyi mimarı” ifadeleriyle bahsedilmişti.

18 Ocak 1963’te ise kapakta Dünya Ticaret Merkezi’nin tasarımcısı genç mimar Minoru Yamasaki yer alıyordu. Road to Xanadu başlıklı makalede Yamasaki’nin, çağdaşları Mies ve Corbusier’den farkları tartışılıyordu.

1963’te Time, plancı ve mimar William Perriera’yı kapağına taşıyarak Chandigarh, Barisila gibi yeni oluşturulan yerleşim birimlerini incelemişti. O dönem Kaliforniya’da büyük ölçekte bir yerleşimin planlanmasından sorumlu olan Perriera projeyi, “Bu bölge Manhattan’ın kapladığı alandan 6 kat daha büyük ve burada 300.000 insanın yaşaması öngörülüyor” sözleriyle tanıtmıştı.

Time 1964’te Amerika’nın savaş sonrası ikliminde kubbe benzeri yapılarıyla öne çıkan mimar Buckminster Fuller’ı kapağına taşımıştı. “Mimarlığın kurtarıcısı” olarak nitelendirdikleri Fuller için “50 yıl ilerisini öngörebilen romantik bir öncü, dünyanın gelecekte nasıl bir yer olarak görüneceği ve insanlığın ihtiyaçları neler olacak gibi sorulara cevap arayarak hayallerini gerçekleştiren bir dahi” sözleriyle bahsetmişti.

8 Ocak 1979’da ise Philip Johnson Time’daydı. Postmodernizmin öncü mimarını ağırlayan dergi, artık modernizme veda edildiğini, yayınladığı bir makalede yer alan “1970’ler modernizmin öldüğü dönemdir” sözleriyle duyurmuştu.

25 Nisan 2005 tarihinde Time kapağında yer alan mimar ise Daniel Libeskind oldu. Richard Lacayo tarafından kaleme alınan bir yazıda Libeskind’in gökdelenler devletine eleştirisi  “kuleler banalleşti çünkü sürpriz ve eğlence etkisini yitirdiler” cümlesiyle verilmişti.

Etiketler

Bir yanıt yazın