İngiltere’deki İsyanın Merkezi Tottenham’ın Tarihi Mirası

Tottenham'daki ayaklanma, büyük bir emekle restore edilen tarihi binaları yok ediyor. Yerel otoriteler binaların geleceğini güvence altına almak için acele etmezse bu durumdan karlı çıkacak tek kurum Tottenham'ın yerel futbol kulübü olacak.

Londra’nın etrafındaki kırsal alanları içine çekerek (konsantrik bir şekilde) yayıldığı klişe bir söylem olsa da, merkezdeki binaların ateş pahası olması ve insanların merkezden çepherlere doğru yayılması bu söylemin doğruluğunu gösteriyor. Sonuç olarak tüm ayaklanmalara rağmen Londra’nın dışında ve banliyölerde yaşayanlar, bu alanlarda arkalarında bırakabilecekleri bir miras oluşturabilir.

Tottenham bu konuya dair oldukça tipik bir örnek. 18 yy’ın sonuna doğru, Gürcü tüccarların şehrin kötü havasından kaçma arayışları sonucunda oldukça hızlı bir gelişim gösteren şehirde şimdi bile 808-810 Tottenham High Caddesi’nde yer alan ve iyi durumda olan 1715’den kalma Gürcü Konakları mevcut.

Bu nedenle bazı tarihi binaların 1981’de Toxteth’de olduğu gibi, ayaklanmalarda rehin alınarak tehdit altında bırakılması şaşırtıcı bir durum değil. Buna ek olarak genelde önemli olaylara sahne olan ana caddelerin üzerinde ya da yakınında yer alması, çoğu zaman vandalizm gibi haksız saldırılara ve ihmalkarlığa uğruyor olması, genelde ahşap olmaları sonucu oldukça yanıcı bir nitelik taşımaları bu yapıları ayaklanmalarda bir merkez haline getiriyor.

İngiltere’de yaşanan son olayların Tottenham High Caddesi’nde sahne almış olmasının oldukça iç sızlatan ironik bir yanı var. Son 10 yıl içinde kamu parasının ve toplumsal emeğin büyük bir kısmı bu sokak üzerindeki bir çok tarihi binayı restore edip korumaya harcanmış. İngiliz Mirası’nın öncülüğünde gerçekleşen ve örnek bir nitelik taşıyan 808-810 No’lu binaların restorasyon projesi, Tottenham Hotspur Futbol Klübü’nün yeni stadyumunu yerleştirmek amacıyla bir Gürcü Konağı da dahil olmak üzere 1914 öncesine ait 15 binayı yıkma girişimini durdurmak için büyük bir uğraş vermiş ve oldukça başarılı bir kampanya geliştirmişti.

Tottenham eylemcileri eğer kendi olanaklarına terk edilmiş olsalardı, yıkılması planlanan tarihi binaları alaşağı etme konusunda kendi yerel futbol kulüplerinin elde ettiğinden çok daha az bir başarı elde etmiş olacaktı. Fakat kayıp listesi alarm veriyor. 18. yy’ın başlarına ait bir Grade II binası kökten ele geçirilerek çapraz ateşe alındı, sıra evler biçimindeki Gürcü konakları, alt katlarının kuyumcu olması başta olmak üzere birçok nedenden ötürü harap edildi. Şu an için asıl kritik nokta ise, yerel otoritelerin bu harap edilen tarihi binaların güvensiz olduğu gerekçesini öne sürerek yıkım için acele etmesi. Oysa ki koruma konusunda uzmanlaşmış bilirkişilere danışılmadan hiçbir kararın alınmaması gerekiyor.

Ustaca yönetilen bu ayaklanmanın sonuçları, şehirdeki insanları maniple edebilir ve yenileme projesinin bir parçası olarak sürece katılımı arttırabilir. Ancak bu yenileme projesi için tarihi binaların üzerine düşeni gerçekleştirmesine izin verilmelidir. Bölgenin yaşadığı travmanın üstesinden gelmesiyle birlikte, toplumda tanıdık izleri koruma ve geri kazanma konusunda ortak bir his oluşacak, aynı zamanda restorasyon projesi bir meydan okuma olacak. Sonuç olarak İsyancıların mağdurları oldukça kalabalık bir liste oluştursa da Londra’nın tarihi mirasının bu mağdurlar listesi içinde yer almasına izin vermemek gerekiyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın