Dededen Kalan Hatıralar

PTT elindeki muazzam pul koleksiyonunu hayata döndürmeye karar verdi. Nasıl mı?

Dedesinin yadigarı, babasının övünç kaynağı bir pul koleksiyonu evde öylece duran ben, Ankara’da bir pul müzesi görene dek “Gelin size pul koleksiyonumu göstereyim”in ne ifade ettiğinin ötesinde, bir pul koleksiyonun niye bu kadar davetkar ve ne kadar çekici olduğunun farkında değildim.

PTT Pul Müzesi 2013 yılında Tasarımhane tarafında açılan çok yeni bir proje. Elimizdeki mükemmel arşivi nasıl en iyi şekilde kullanacaksak öyle davranalım diyecek kadar vizyoner bir işveren mimar ilişkisi ile yola çıkılıyor.

Müzenin yer aldığı bina ise 1933-34 yıllarında, TBMM gibi Cumhuriyet döneminde pek çok kamu binasına imza atmış Avusturyalı mimar Clemans Holzmeister tarafından Emlak ve Eytam Bankası için tasarlanmış. Yapıda hala Holzmeister’den izler bulmak mümkün.

Bir pul müzesi yapmak hedefiyle yola çıkılmamış aslında. PTT Müzesi olarak başlamış müze. Ama eldeki materyal o denli etkleyici olunca vardığı nokta karşısında hem işveren hem de Tasarımhane sonuçtan oldukça tatmin oluyor. Adı da PTT Pul Müzesi oluyor.

Projenin başlangıcında ekibin belirlediği ilk tasarım kriteri, herşeyin bukadar hızlı ve teknolojik olduğu günümüzde geçmişe dair böylesine bir koleksiyonun nasıl sunulacağı. Proje yöneticisi ve küratörü Güzin Erkan, cevabı gerçekle sanalın dengesinin kurulduğu, insanların teknolojiye olan ilgisi kullanılarak haberleşme tarihine ait böylesine büyük bir arşive ev sahipliği yapan bir müzede bulduklarını belirtiyor.

“Biz sadece mekan yapmıyoruz, bir hikaye yazıyoruz ve deneyim alanı oluşturuyoruz” diyen Proje Kordinatörü Oben Karatepe, artık dünya pratiğinde de müze tasarımlarının sadece izlemeden öteye geçtiğini, izleyicinin anlamak adına deneyimlemeyi de tercih ettiğini belirtiyor.

Müzenin genel konsepti, hikayesi, koleksiyon ve içerik stratejilerinin kurgulanması, sergi alanlarının projelendirilmesi ve uygulamasına kadar her şey Tasarımhane tarafından gerçekleştiriliyor. Fakat projeden 2 yıl önce biten binanın restorasyon projesi onlara ait değil. Hal böyle olunca bazı detaylar ekibin istediği gibi olmuyor. Yeni işlevin ihtiyacı ve yapının belirlenen dokunulamayacak alanları, bazı detayların çözümünde sıkıntılara yol açıyor. Fakat Tasarımhane’nin projesinin eski ile yeninin buluştuğu, Holzmeister’i yansıtan, kamufle edici ve keyif verici mekanlar yarattığını belirtmek gerekiyor.

Müze 4404 orijinal parçadan oluşan ülke koleksiyonuna ve 1500 parçadan oluşan dünya pulları koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Projenin mimarları tasarım sürecine, 2 ay filateli ile ilgili araştırma yaparak başlıyor. Dolayısıyla programın ve planın içeriğinin, küratöryal bir çalışmanın ardından oluşturulduğunu söylemek mümkün.

6500 m2 alana ve 5 kat üzerine yayılan müzenin giriş katında hikayenin hepsine ulaşmak mümkün. Böylece filateli ile çok ilgilenmesiniz de haberleşme tarihi ve pullar ile ilgili genel bir bilgiye sahip olup müzeden ayrılabiliyorsunuz. Ama çok daha detaylı bilgiyi üst katlarda bulmanız mümkün.

Ekip uzunca bir süre eldeki arşivin nasıl bölümleneceği ve pulların nasıl temalara ayrılacağı üzerine de çalışıyor. Sonuç olarak müzede 1863 yılında çıkan ilk tuğralı pullardan günümüze kadar uzanan Türk Pulları Koleksiyonu’ndan 189 ülkeye ait Dünya Pulları’na uzanan geniş bir perspektife sahip bir sergi ortaya çıkıyor.

Kronolojik, tematik ve dünyadan pul koleksiyonları olarak sergilenen arşiv, Atatürk Pulları, Doğa Pulları, Spor Pulları, Kültür Pulları vb. gibi 7 tematik bölüme ayrılıyor. Bu bölümlenmeyle binanın programı, geçmişte banka olan binanın fonksiyonel programı ile kimi zaman örtüşüyor denebilir. Banka olmasının bir avantajı da kasalarda artık pul saklanabiliyor oluşu… Fakat kimi zaman oda oda olan bu yapının serginin dolaşımını zorlaştırdığını söyleyebiliriz. 

Ayrıca müzede pulların tasarım aşamalarını görmek de mümkün. Pulların eskiz aşamalarından, renklendirme süreçlerine kadar tüm çalışmaları müzede bulabilirsiniz. (Grafik tasarımcıları için harika bir arşiv.)

Restorasyon çalışmaları sırasından böylesine bir fonksiyon değişikliği öngörülmemesinden ötürü havalandırma, iklimlendirme dahil olmak üzere tüm mekanik sistemler de pulların saklama koşullarına göre yeniden yapılıyor. Bir yangın anında su ile söndürmenin pullara zarar vereceği dikkate alınarak gaz ile söndürme sistemi kurgulanıyor.


Yangın söndürme sistemi

Müzede kısa film alanları, hologram kütüphane, pul makinası gibi izleyiciyi dinamik bir katılımcı haline getirecek alanlar mevcut.

Ya da doğduğunuz yıl basılan pulu inceleyeceğiniz kiosklar.

Çalışma kapsamında PTT’nin tüm arşivinin dijitalleştirilmesinin de Tasarımhane tarafından yapıldığını söylemekte fayda var. Müzede sergilenen, haberleşmenin ve dünya tarihinin de çok önemli bir belgesi olan koleksiyona dahil pulların tümüne, kiosklarda yer alan dijital arşiv sayesinde istenilen noktadan ulaşım sağlanıyor.

Gezinin bitiminde aklımda tabiki evdeki pullar vardı. Şimdi Ankara’ya tekrar gidip ilk kattaki filateliye giriş kısmında biraz daha bilgi edinip pullara ilgi gösterme zamanı… Grafik, tasarım ve tarihe ilgi duyan herkes için ise PTT Pul Müzesi’ni ziyaret zamanı!

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın