Kayaköy’de Kaygılı Bekleyiş

Barış ve dostluğa adanan ‘Levissi’ kimliksiz turizmin tahribatını yaşamasın.

“Barış ve Dostluk Köyü” olması için 80’lerden buyana sayısız etkinlik düzenlenen Kayaköyü’nün turistik “konaklama tesisi”ne dönüşmesine yönelik süreç başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na en uygun teklifi verenler, 49 yılığına kiralayacakları tarihî yerleşimde “300 yataklı” tatil köyü kuracaklar.

Ne var ki Kayaköyü’nde özellikle Mimarlar Odası’nın önerdiği “geçmişin anılarına saygılı tasarım” ilkeleri ile Muğla Koruma Kurulu’nun aynı ilkeleri gözeten “yaşatarak koruma” kararları dikkate alınmazsa, Anadolu Rumlarının Türklerle kardeşlik içinde yarattıkları özgün kültür mirasımız “turizm” adına kimliğini yitirerek sıradan bir tatil köyüne dönüşebilecek.

‘Koruma ilkeleri’

1923’teki “mübadele”de Yunanistan’a göçen Rum sakinler, “yakında döneriz” umuduyla hemen tüm eşyalarını evlerinde bıraktılar. Bu özlem gerçekleşmeyince harabeye dönüşen köylerini, artık çocukları ve torunları “turistik” ziyaretlerle görebiliyorlar.

Eski adı Levissi olan köyün Kaya Çukuru denen ovasında, karşı yamaçlardaki Türk köyü sakinleri ile “ortaklaşa” tarım yapan Rum sakinlerin “üretim içindeki bu beraberlik”leri içten bir kardeşliğin asırlarca yaşanmasını da sağladı. Örneğin tüm çocuklar “aynı okullar”da okur; doktorlar “herkes”in derdine koşar; hatta düğün ve cenazelerde de birlikte olunurdu…

İşte bu geçmişin anısına Kayaköyü’nün Barış ve Dostluk Köyü olarak yaşatılması için Mimarlar Odası’nın çeyrek yüzyıldır sürdürdüğü çabaların yanı sıra, Kurulun ova ve çevre köylerini birlikte “sit” ilan ettiği kararlarında, “turizm amaçlı kullanım” için özetle şu koşullar getirilmişti:

“-Metruk ve harap taş evler ile köy dokusundaki ‘terk edilmiş’liğin peyzajı korunacak; tarihsel anılar ‘algılanabilir’ olacak;

-Ovanın çevresindeki Türk köylerinin turizmde ‘ev sahibi’ olmaları için, “ev pansiyonculuğu” teşvik edilecek;

-Ovada ‘tarım turizmi’ geliştirilecek; doğayla uyumlu yapılaşma esas alınacaktır.”

‘Ekolojik mimari’

Kayaköyü’ndeki “bir kısmı tatil köyü ünitelerine dönüştürülmek istenen” özgün taş evler sadece sanat tarihi açısından değil, “ekolojik mimarlık” hedeflerine de esin kaynağı olabilecek “çevreci örnek”ler… “Mimarîde Enerji Etkin İyileştirme” konulu bir yüksek lisans tezinde Kayaköyü evleri bu açıdan da ele alınarak, günümüzün “enerji tasarrufu-ısı yalıtımı-çevreyle barışık” mimari arayışlarının asırlar öncenin geleneksel yapı kültürüyle gerçekleştiği kanıtlanıyor.

Mimar Hilal Alyanak, kullanılan yöresel malzemelerden, “komşuluklara saygılı” yerleşim kararlarına; enerjide “güneşi yeğleyen konum”lanma ve mekân kurgularından, “en az tüketime dayalı yapım teknikleri”ne kadar doğayla mükemmel bir uyum sergilendiğini belirten tezinde diyor ki; “Kaya evlerinin tüm ayrıntıları, öncelikle çevrenin korunması, doğaya uyumlu katılım ve sağlıklı yaşamda sürdürülebilirliği temel alan ekolojik mimarînin günümüze ışık tutacak sırlarını içeriyor.”

İşte bu “sır”ların ‘yenileme’lerde (restorasyon) mimarlık kültüründe “sürdürülebilirlik” açısından mutlaka gözetilmesi gerektiği ise Bakanlığın tahsis koşullarında yer almıyor; çünkü önemsenmiyor…

‘Dingin’lik korunmalı

Kayaköyü ve ovasının bir başka zenginliği de “dingin”lik… kentlerimizde doruğa çıkan gürültüden kaçmak isteyenlerin doğanın sessizliğiyle buluşacaklarını anımsatan Kaya sevdalılarından Aylin Örengil bakın neler söylüyor:

“Köyümüzde çocukların özgürce koşturdukları; insanların, bağında-bahçesinde tehlikesiz ve rahatça yaşadıkları; hayvanların serbestçe dolaştıkları ortam yitirildi. Küçüklü büyüklü motorlu araçlar, ova yollarında tozu dumana katıyorlar. Planlamada bu ilkelliğe de önlem getirilmeli.”

Sonuç olarak Kayaköyü’nün turizmle yaşamasına kimse karşı çıkmıyor; ancak bunun için “tarihsel ve doğal özgünlüğün korunması” ve “anılarla birlikte tüm insanî değerlerin önemsenmesi”ni hedefleyen bir hassasiyetin proje ve uygulama sürecinde etkin olması isteniyor.

(Bu akşam 22,00 de Ulusal Kanal’daki İmar Dosyası programımızda Mimarlar Odası Muğla Şube. Başkanı. Osman Köseoğlu ile Kayaköyü’nü konuşacağız..)

Etiketler

Bir yanıt yazın