‘Çanak Çömlek’ler

Başbakan Erdoğan, geçenlerde, Kızılcahamam’da bir toplantıdaki konuşmasında “Bizim bir Marmarayımız var. Basit çanak çömlek hikayesi bize 4 sene kaybettirdi. 3 sene, 4 sene önce Marmaray açılacaktı.”

“Denizin dibindeki 3-5 tane çanak çömlek bulunmuş, çatal, kaşık bulunmuş bunları koruyorsun… Bu ideoloji değil de nedir?” dedi. Başbakanın ‘basit çanak çömlek, çatal kaşık’ dediği şeylere daha yakından bakmak lazım.

TARİHİ DEĞİŞTİREN KALINTILAR

Yenikapı’da 58 bin metre kare alandaki arkeolojik kazılarda deniz seviyesinden+3 metre ile -1 metre arasında 19. yüzyıl Osmanlı Dönemi’ne ait imalathaneler, işlikler ile sokak dokusu bulundu. -1 metre ile -6.30 metre arasında, Erken Bizans Dönemi’nin en büyük limanı olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkarıldı, 5 ile 11. yüzyıllar arasına tarihlendirilen 35 batık tekne bulundu. Dünya üzerinde, toprak altında iyi korunmuş bu kadar çok batığın bir arada bulunduğu başka bir arkeolojik alan henüz ortaya çıkarılmış değil. Alt seviyelere inildiğinde, deniz seviyesinin yaklaşık -6.30 metre altında Neolitik Dönem taş temelli dal örgü mimari kalıntılar ile bu kalıntıların çevresinde Hocker pozisyonda (anne karnındaki pozisyon) ve urne gömülerin tespit edilmesi İstanbul’un Neolitik döneminin tarihlendirilmesine önemli katkılar sağladı. Ahşap kullanılan bu gömüt mimarisinin yakın benzeri henüz bilinmemektedir. Ve bulunan bir mezarın günümüzden 8 bin 500 yıl öncesine tarihlenmesi sadece Türkiye’de değil tüm dünyada büyük ilgi uyandırmıştı. 2008-2009 arası Yenikapı’da Metro projesi kazısında arkeolog olarak çalışırken de bizleri ayrı bir heyecanlandırmıştı.

Ayrıca batıklar içindeki malzemeler, amphoralar, toprak içinde korunagelmiş at ve deve iskeletleri ve neolitik dönem ok, yay, kano küreği vb. sayamayacağım kadar çok çeşitli eser de bu kazılarda ele geçti. Envanterlik eser sayısı ise 38 bin. Neolitik dönemden (insan topluluklarının yerleşik yaşama geçtiği dönem) Osmanlı’ya kadar kesintisiz giden bir tarihsel süreç Yenikapı’da ortaya çıkmıştı. İstanbul’un bilinen tarihi daha da gerilere gitmişti.

TARİHİ DOKUYU HİÇE SAYMAK

Peki, Marmaray’da ortaya çıkan bu kalıntılar ortadayken, İnternet taramasından bile, bu bilgiler öğrenilebilecekken, dünyanın bile ilgisini çeken bilimsel sonuçlara ulaşılmışken Başbakanın bunlara 3-5 basit çanak çömlek demesi neden?

Nedeni Türkiye’de birçok rant projesinde tarihi dokunun yok edilmesinin önünü açmak. Artık her projede tarihi yıkıp geçmenin bahanesi hazır; 3-5 çanak çömlek, altı üstü çatal kaşık… Projeler ‘halk için’ vakit kaybetmemeli. Ve bu uğurda o çok sevilen ‘ecdad’ bile tanınmıyor. Osmanlı’dan Bizans’a, farketmez, rant alanı içerisindeyse değersizleştir, ortadan kaldır.

Arkeolojik ve tarihi veriler ışığında geçmişi sorgulayan, düşünen ve bunlar üzerinden geleceğe dair yorumlar yapabilen nesiller artık daha zor şartlarda yetişecek gibi gözüküyor…

MARMARAY’I KAZILAR MI UZATTI?

Marmaray’da çalıştığım dönemde, mühendislerin bizlerle yaptığı sohbetlerde aktardığı şekliyle; uzun bir süre su altı beton tüplerinde suya dayanıklılık sorunu vardı. Daha sonra Yedikule bölgesinde burgu makinası binaların temeline zarar verdiği için bir süre çalışma o bölgede durmuştu. Ayrıca kazılar bitmesine rağmen hâld1 banliyö hattı inşaatları 4 yıldır bitirilemedi. Ama ne hikmetse fatura yine arkeolojik kazılara çıkarılıyor.

Diğer yandan bir proje arkeolojik kazılar nedeniyle uzayabilir de. Tahrip edildiğinde bir daha ele geçemeyecek buluntuları kaybetme ve tarihi verilere ulaşamama riski olan her yerde kazılar önemlidir. İstanbul gibi tarihi bir coğrafyada her an her alanda tarihi buluntulara rastlama olasılığı vardır. Başlayan ve başlayacak her proje bunu göz önünde bulundurmak zorunda. Geçmişin öğrenilmesi ve bunun gelecek kuşaklara aktarılması rant projelerine kurban edilemez.

Etiketler

Bir yanıt yazın