Hodri Meydan!

Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından Oktay Ekinci, TMMOB'un yetkilerinin sınırlanması hakkında yazıyor.

Herkes soruyor: “TMMOB’ye ne yapmak istiyorlar?”

Tek kelimeyle “susturmak…” İki kelimeyle “etkisiz kılmak.”

Çünkü “Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği” (TMMOB) ile bağlı mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı odaları, TMMOB’nin kurulduğu 1954’ten bu yana, meslek etiği ile bağdaşmayan “siyasi tutum”larla “kesintisiz” mücadele ediyorlar.

Çünkü aynı tutumlar, ülke ve ulus çıkarlarının yanı sıra, mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığının ulusal ve evrensel sorumluluklarıyla da çelişiyor.

Nitekim TMMOB ve odalarda “sadece meslektaşlarının oyları”yla yarım yüzyılı aşkındır görev alan hemen tüm yönetimler; örneğin “kıyı yağması”na, “kentsel talan”a, “rant projeleri”ne, “ayrıcalıklı yapılaşma”ya sessiz kalmadılar; “depreme duyarsız imar düzeni”ni eleştirdiler; mesleklerinin “doğayı, kültürü ve yaşam alanlarını yok eden” kentleşmeye tutsak kılınmasına karşı direndiler; son yıllarda gemi azıya alan “pazarlamacı özelleştirme”lere karşı da halkın ve gelecek kuşakların çıkarlarını savunmak için 7 gün 24 saat nöbetteler…

Sonuç; TMMOB ve odaları “artık” susturmak!

Hiçbir iktidarın, hatta 12 Eylül faşizminin bile yeltenmediği “yasa” oyunlarıyla, 400 bini aşkın teknik elemanı etkisiz kılmak.

“Enerjiport” sitesindeki 4 Aralık tarihli “Özelleştirmeye Müjde” haberi(!) ibret vericidir; “TMMOB’nin yetkilerine sınırlama getirilerek, özelleştirmelerin yargıya taşınması önlenmiş olacak!”

Yani TMMOB ve odalar, kentler, kıyılar ve her yerdeki, kamuya ait tesis ve arazileri “toplum yararı”na değerlendirmek yerine ona buna satılmasına karşı “artık” dava açamayacak! Gün geçtikçe iştahı kabaran yağmacılar ise “yargı”ya takılmadan tüm zenginliklerimize el koyacak…

“Sabah gazetesinin” aynı “müjde”yi veren “150 milyarlık neşter” başlıklı haberi de özetle şöyleydi: “Hükümet, TMMOB’ye neşter vurmaya hazırlanıyor. 3. köprü, nükleer santrallar, Dubai şeyhinin Levent projesi, kentsel dönüşüm gibi 150 milyarı geçen yatırımlara engel olmak amacıyla davalar açan TMMOB’nin yapısı değişiyor.” (1 Aralık)

Peki, bu amacın yasal düzenlemesi neleri öngörüyor?

TMMOB’nin gelir ve harcama yetkileri kısıtlanacak.

Birliğin odalarla ortak politika geliştirmesine engel olunacak.

Ülke yararı ve meslek ilkelerine aykırı; özel çıkarlara dönük karar, plan ve projelere dava açılamayacak.

TMMOB ve odalar “özerk” meslek kuruluşları olmaktan çıkacak, ‘bakanlık denetimi’nde ‘iktidarlara bağımlı’ kurumlara dönüşecek…

Ancak unutulan “evrensel” bir gerçek var. Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı, ne yapılırsa yapılsın, mesleğin bilimsel, toplumsal ve insani temel ilkeleri ve yükümlülükleriyle çelişen tutum ve politikalarla asla uyuşamaz. Uyuşursa, o mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı olamaz.

Bu nedenle TMMOB’yi etkisiz kılma çabası, birliği oluşturan mesleklerin “varlık nedeni”ne aykırı boş bir çaba olmaktan öteye gitmeyecektir.

Meslek onuruna sahip, halktan yana ve yurdunu seven tüm mühendis mimar ve şehir plancıları adına “hodri meydan”…

Etiketler

Bir yanıt yazın