“Yerinden Edilme”

Video Tezgahı'nın, 1. İstanbul Tasarım Bienali'ndeki ''Musibet'' sergisi için ürettiği ve İstanbul Modern'de sergilenen videolar Net 17950 ve Adequate başlığını taşıyor.

Özden Demir’in yazıp yönettiği “Net 17950” ve Sinem Serap Duran’ın yazıp yönettiği “Adequate” adlı videolar Deplase üst başlığı altında günümüz kentsel dönüşüm projelerinde “Yerinden Edilme” sonrası yaşanabilecek durumlara ilişkin 2 farklı yaklaşımı barındırıyor.

Aşağıda 1 dakikalık versiyonları yayınlanan 2 kısa filmin tamamı, İstanbul Modern’de görülebilir.

Deplase (Déplacer)

Net 17950

Net 17950_trailer from Video Tezgahı on Vimeo.

“Şehrin hikayesi, bireylerin hikayeleri ile kurulur. Hikayeler birikir, binalara, sokaklara ve eşyalara siner. Odayı örten tavan, dış yüzünde sokağı dinlemiş duvar, içinde yaşanan her an, çizilen her rota, hepsi hikayenin bileşenleridir.

İktidar ve egemen ideoloji, kimi zaman kamu yararı için, kimi zaman da açık yerinden etme faaliyetleri ile kentleşme hareketinin öncülüğünü yaparken hikayeleri görmezden gelir. Dönüşüm hareketi fiziksel mekanı şekillendirip şehri oluşturan sosyal dokunun parçalanmasına neden olurken, şehir yıkımlar ve de yapımlar sonucu oluşan travmanın etkisiyle hafıza kaybının eğişine gelir.

İstanbul’da her gün binlerce kamyon, yıkımla oluşan molozu kentin çeperlerine taşıyıp onları parçalarına ayırarak, eski kömür madenlerini evlerinden, sokaklarından edilen hikayelerle doldurur. Belleğin tüm bileşenleri, dokular, eşyalar, sesler, döküm alanında katmanlar halinde birikip kent için sıfır noktasını belirler.

Kömür madeninden kalan boşluktaki doğa, eskiden yapılı olan dokunun kalıntıları ile karşılaşır. Sıfır noktası, yerin ne altı, ne de üstü, ama izi taşıyan ince zardır. Kent artık bu zardaki karşılaşmanın mekanıdır. Hikayeler ve bellek, moloz ve hafriyat yığını içinde nefes almaktadır. Sıfır noktası, binlerce İstanbul’dan biri, aynı zamanda hepsinin kesişimi, şehrin içindeki şehirdir.

Yerinden edilen Ali için burada düşsellikle gerçeklik arasında bir yeniden inşa başlamıştır. Yeniden inşa edilen, belleğin kendisidir. Ali’nin şehirdeki bireysel deneyimi onun tüm zorluklara karşın yarattığı niştir ve nişe müdahale, onu yeni nişler bulmaya, bağını korumaya sürüklemiştir.

Ali sıfır noktasında geçmişi elleriyle bulur, muhafaza eder, belgeler. Şehrin sesleri havada asılıdır ve Ali tarafından duyulmaktadır. Ali, kendi anıları ile beraber kentte karşılaştığı herkesin hatıralarını da su yüzüne çıkartır. Bu biricik ilişki, Ali için yaşadığı mekan ile görünmez iplerle, misinalarla kurulan bağı korumanın bir yoludur. Sıfır noktasında, bellek muhafaza edilir, yeniden yaratılır.

Sıfır noktası kimileri için ise, belleğin kamyon başı kilo hesabı ile ölçüldüğü yerdir.

Toplam 31.300 kilogram, Net 17950.”

Adequate

Adequate_trailer from Video Tezgahı on Vimeo.

“Bireysel hafızaların birikimi bir kentin tarihini inşa ederler. Günümüz İstanbul’unda sürekli gerçekleşmekte olan kentsel dönüşüm projeleri sonucu kent mekanındaki özel yaşam alanı olan “ev” in süregelen toplu yıkımları, bireysel hafıza ile beraber kent hafızasının da yok oluşuna sebep olmaktadır. Bu yıkımlar ile yaşam yerlerini değiştiren kitlelerin, kentle kurdukları aidiyet ilişkilerini sürekli yenilemeleri ve kent içindeki yaşam ritüellerini yeniden tanımlamaları gerekmektedir. Bireylerin kenti değil, kentin bireyleri tanımladığı bu koşullar, yerle kurulan aidiyet çabasını, kentlinin bitmek bilmeyen bir ritüeli haline getirmektedir.

Benzer bir ilişki, işlevi gereği kendine yetebilen, kent benzeri bir yaşam döngüsüne sahip, kapalı bir ticaret merkezinin içinde özel yaşam alanı olarak “ev” kurmuş bir ailenin, yeni bir aidiyet ilişkisi kurma çabası ile simüle edilmek istenmiştir. Günümüzde ticari merkezler gibi işleyen kentler, bireylerdeki aidiyet hissini zayıflatmakta, “uygun olmayan” özel yaşam ritüellerini, “upuygun” bir görünümle kentliye sunabilmektedir.”

Etiketler

Bir yanıt yazın