Denizli’de Söylemden Eyleme

21 Haziran Salı günü Denizli’de 3 ayrı masada, yerel, ulusal ve uluslararası mimar ve plancılardan oluşan 9 tasarım grubu Molla Deresi, Çatalçeşme ve Kirişhane için stratejik tasarım çalışmalarının ilk adımlarını attılar.

Türkiye’de ilk defa düzenlenen ‘Stratejik Tasarım Çalıştayı’ yöntemiyle, yerel, ulusal ve uluslararası mimar ve kent plancıları proje alanlarının geleceğini etkileyecek stratejik kararları almak adına Denizli’de bir araya geldiler.

Denizli Belediyesi, Kentsel Strateji ve Arkitera Mimarlık Merkezi tarafından şekillendirilen bu çalıştay, tasarım anlamında daha aktif ve daha seçenekli, kent üzerine alınan kararlar açısından daha şeffaf ve demokratik bir yöntemi benimsemeyi ve benimsetmeyi amaçlıyor. Bu doğrultuda bir önceki gün Denizli Valisi Yavuz Erkmen, önceki Belediye Başkanı ve Denizli Milletvekili Nihat Zeybekçi ve Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan ile de görüşmüşler, kamu, özel ve sivil örgüt temsilcilerinin oluşturduğu 100 kişilik Danışman Kurulu’nun beklentilerini almışlardı.

Alınan beklentilerin ışığında sabah detaylı bir alan gezisi yapan tasarımcılar, gezi esnasında edindikleri izlenimleri tartışmak için Çamlık’ta bir araya geldiler. Molla Deresi üzerinde çalışan grup Denizli’den Yonca Tarhan Mimarlık, İstanbul’dan Yalın Mimarlık ve Rotterdam menşeli IND Inter National Design’dan, Çatalçeşme üzerinde çalışan grup Denizlili Lale Mimarlık, İstanbul’dan Metin Keskin Mimarlık ve Madridli Nyjhevia, Kirişhane’de çalışan grup ise Denizlili Arke Tasarım, İstanbullu PAB Mimarlık Ofisi ve Romalı Insula Architettura E Ignegneria’dan oluşmaktaydı. Raportörler eşliğinde grup içi toplantılarını yapan tasarımcılar daha sonrasında Denizli Belediyesi’nin de katılımı ile daha büyük bir toplantı gerçekleştirdi ve belirledikleri tasarım ilkelerini paylaşıma ve tartışmaya açtılar.

Alınan kararlar her ne kadar bu üç bölgeye özel de olsa temelinde kent kimliğinin bir parçasını oluşturmak, sadece lokalde değil tüm şehri kendine çekme potansiyelini barındıran kamusal alanlar ve kullanımlar yaratmak, lokal bazda gelişirken aynı zamanda Denizli’nin entegre olarak gelişimini desteklemek, sosyo-kültürel kullanım ve sosyal katmanların entegrasyonu gibi konulara da eğiliyordu.

Yüksek derecede verim alınan bu toplantının esas vurgulanması gereken tarafı kent yönetiminin bu tip oluşumlara ne kadar açık olduğuydu. Tasarımcılarla birlikte çalıştaya aktif olarak katılan kent yönetimi ve yine aktif olarak bir gün önce fikir belirten sivil katılım yaşam alanlarımızın şekillenmesinde olması gereken yöntemin temelini oluşturuyorlar.

Grupların bir sonraki buluşmaları Temmuz ayının ortasında, yine Denizli’de gerçekleştirilecek.

Etiketler

2 yorum

  • suat-siv says:

    Bizde denizli li Mimarlık öğrencisi olarak katılabilirmiyiz acaba? 🙂

  • suleyman-boz says:

    “Denizli Yol Haritası” olarak adlandırılan ve stratejik 7 gelişme alanı hedeflenen kararların “7T” olarak da adlandırılan hedefler içinde yer alan Molladeresi, Kirişhane ve Çatalçeşme odak noktaları ile ilgili Denizli Belediyesi Danışma Kurulu’nda yapılan çalışmalar iyi niyetli ama yetersizdi.

    Şöyle ki bu 3 bölge için katılımcılara toplamı 10’ar dakika zaman ayrılması konunun “Mış gibi” yapıldığı kaygılarını doğurmadı değil!.. Belki de ileride “Danışma kuruluna danıştık” mazaretleri için öylesine bir oturumdu. Oysa her bir bölge için değil 10 dakika, 2-3 gün paneller yapılması gerekecek önemde bölgelerdi bunlar. Fakat Arkitera’nın haberlerinden anlaşılıyor ki nasıl ve hangi kriterlere göre seçildiği hakkında doyurucu bilgilerin açıklanmadığı Tasarımcı Gruplar’ı etkileyecek, yönlendirecek verilerin, hayallerin, önerilerin başka toplantılarda yapılmış olduğu anlaşılıyor.

    İşin bu tür ilişkiler yönü bizim konumuz dışında, sadece şu konuya dikkat çekmekte yarar var: Bundan 30 yıl önce de Denizli’ye “Hariçten “bakan, uzman, çağrılmış ve o zamanın yerel egemenlerince, seçilmiş tasarımcıların Kirişhane’nin hemen güneyinde “Üçgen Çarşısı” olarak adlandırılan bölgeye yaptıkları o “Yapıştırma” projeyi Yol Haritası’nın yönlendiricilerinin, lokomotiflerinin ve bu işin yetkililerinin bir türlü görmek istemeleri Denizli’de yeni yol kazalarına davet olarak algılanmaktadır.

    Üçgen Çarşısı’nın 30 yılda hiç verimli olmamış bir çöküntü alanı olarak kurtarılmayı beklediğini bu Tasarımcılar, yerel yöneticiler bilmiyor galiba!.. Korku filmlerine plato olarak kullanılabilecek bu bölge ortadayken, Kirişhane’ye yeni, yine hariçten “Yapıştırma” projelerin hayalinin sorgulanması gerekir.

    Şunun da bilinmesi gerekir, Belediye 3-4 yıl önce Kirişhane’yi içkili mekanlar bölgesi olarak belirlemişti. Geçen sürede basında “Kırmızı sokaklar” adıyla anılan bu bölgede bir gelişme, animasyon görülmedi. Bir mayalanma olmadı. Önceki başkan olduğu iddiasında.. Madem öyle neden Kirişhane bölgesi yeniden yukarıdaki çalışmanın konusu bunun da açıklanması gerekir..

    Denizli’de bu tür çalışmaların karşılık görebilmesi, benimsenebilmesi için Kente “Hariçten bakmayan”, kenti “Taşralı, yolunacak horoz” gibi görmeyen yaklaşımlara gereksinim vardır. Kentin tarihini, yaşama biçimini, sosyolojisini, ticaretini, yaşama alışkanlıklarını, gecesini, gündüzünü iyi bilen uzman kişi ve STK temsilcilerinden oluşan, adeta bir jüri görevi üstlenecek bir kontrol organı ile bu çalışmaların yanlış yollara sapması önlenebilir.

    Bizim gördüğümüz kadarı ile “Denizli Yol Haritası” yeni yol kazalarına gebedir.
    Bu süreçte birileri projeler tasarlayabilir, o projeler uygulanabilir.. Ama gün gelir yapılan o yerlere keçi bile bağlamayı istemezsiniz.
    Üçgen Çarşısı örneği, Denizli 2. Sanayi bu dediğimize 2 çarpıcı örnektir.

    Seçilen bu tasarım ekiplerinin Denizli’yi anlayabilmeleri ve bölgelerini planlayabilmeleri için değil 10 dakika, değil 2 gün kentte bulunma, 20 yıl burada rahle-i tedrisattan geçmeleri yeterli olur mu siz karar verin!..

    Evet, Denizli İstanbul’dan ve Avrupa’dan gelişmekte olan bir kent olarak görünüyor.. Bu kentin gelişme istidadı, enerjisi, artı değerlerinin yönlendirilmesi, planlanması düşünülürken lütfen daha dikkatli, özenli olalım. Anlık, konjonktüre bağlı müdahalelerden kaçınalım.
    Bir ay sonra, karakucak yapılan tasarımlar önüne serildiğinde Danışma Kurulu’na bu sefer kaç dakika verilecek acaba?
    Şu konu da dikkatlerden kaçırılmalıdır, yarışma, çalıştay ya da başka yöntemlerle elde edilen projelere Belediye ya da Vilayet yetkilileri sadık kalacak mıdır? Bu tahhüdü verebiliyorlar mı? Ortada arkitera katılımcılarının da çok yakından izlediği bir Denizli Hükümet Konağı Yarışma Projesi garabeti varken, yarışma projesinin ve çevrsinin nasıl “Kuşa çevrildiği” belli iken bu tür çalıştay, danışma kurulu, seçilmiş tasarımcılar vs. yöntemleri ile nereye varılacağı üzerine de kentlinin peşin hükümlerini değiştirmek epey zor olacağa benzer..

    Biz bu kentte yaşayan sorumlu bir birey olarak belki de bir “vakanuvist” hassasiyeti ile kent arenasında ortaya konan oyunu izlemeyi sürdüreceğiz..

    Hayırlısı olması temennilerimizle..

Bir yanıt yazın