Mardin’de Mimarlık Eğitimi Deneyimi: ProjeHacklab Mardin

ProjeHacklab, Mardin’in eski kent merkezini, dokusu ve gündelik yaşam dinamikleri ile mimarlık eğitimi süreçleri için araçsallaştırma denemesi yapan bir mimari proje stüdyosudur...

ProjeHacklab1, Mardin’in eski kent merkezini, dokusu ve gündelik yaşam dinamikleri ile mimarlık eğitimi süreçleri için araçsallaştırma denemesi yapan bir mimari proje stüdyosudur. Stüdyo süreci, Mardin eski kent merkezindeki 12. yüzyıla dayanan geleneksel yapılaşmaya eklemlenerek gelişen ve kentin günümüzdeki organik dokusunu ortaya çıkaran kendiliğinden, kullanıcısı tarafından inşa edilmiş yapıların ve yapı eklerinin belgelenerek, mekansal stratejilerinin ortaya konulmasını ve bu yeni bilginin kentte yeni mekan üretimlerinde nasıl işe koşulacağının araştırılmasını hedefler. Bu stüdyo, Nizam Sönmez ile yürüttüğümüz ve Mardin’deki ilk proje stüdyosu deneyimimiz olan “bişey dönüştüren stüdyo2“da farkına vardığımız, kente ve bu kentte eğitime dair neler yapabileceğimize dair deneyimlerimiz üzerine gelişti. Bu yazıda, bişey dönüştüren stüdyo ile başlayan ve ProjeHacklab ile devam eden Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Mimarlık Bölümü’nde geçirdiğim iki yıla yaklaşan süredeki gözlemlerim üzerinden Mardin’de mimarlık eğitimi deneyimimi aktarmaya çalışacağım.

Mardin’i Kendine Laboratuvar Yapmak

Tüm kentler barındırdıkları bir mimarlık okulu için birer laboratuvar. Mardin de farklı değil. Proje stüdyoları ya da başka başka dersler kentin fiziksel dokusundan ve kent yaşantısından yoğun olarak beslenen, kenti arşınlayan çalışmalarla biçimleniyor. Mardin, özgün kent dokusu, gündelik yaşam dinamikleri, toplumsal ve kültürel özellikleri ile mimarlık eğitimi için önemli bir kaynak oluşturuyor. Eski yapılaşmanın ve ona özellikle 1950’lerden bu yana eklemlenen, kullanıcısı tarafından üretilmiş yeni yapılaşmanın ürettiği, sürekli bir yenisini keşfettiğimiz mekansal sürprizler ve mekan üretim pratikleri eğitim açısından araçsallaştırılan durumlar haline geliyor. Atölye çalışmalarına dahil ettiğimiz ve turizme hizmet etmekten çok yüzyıllardır devam eden geleneği sürdüren kalaycı, leblebici, bakırcı, takunyacı gibi zanaat pratikleri ile de kent yaşamı eğitimin bir parçası olmayı sürdürüyor.

Örneğin bişey dönüştüren stüdyo, kentin girdapları adıyla aradığı, kenti ve kent yaşamını oluşturan dinamikleri, çöp toplayan eşeklerin rotalarında, marangozlar çarşısında havada asılı duran talaş tozunda veya geleneksel çarşının dar sokaklarındaki seslerde buluyor ve fiziksel hesaplama ile bir kısmı 1:1 ölçekte yerinde üretilen tasarımlar aracılığıyla kente yeni örüntüler kazandırıyor. Bu süreçte zanaatların algoritmalarının keşfi ve üretim bilgilerinin “hacklenmesi” tasarımlara yeni yönelimler getiriyor (http://kentingirdaplari.blogspot.com.tr/).

Proje stüdyosunun paralelinde temsil odaklı dersler atölyeyi sokağa taşıyor. Bir taraftan kentin özgün dokusu, sokakta başlayıp Marangozlar Kahvesi’nde biten birçok temsil odaklı çalışmaya malzeme olurken, diğer taraftan da Mardin’in Şahmeran’lı Camsab’lı, kaleden Mezopotamya’ya uzayan kuyuları ya da Hoca-i Hızır’lı efsaneleri tüm bu işleri tetikler ve besler hale geliyor. Sipahiler Çarşısı’nda bir dükkanın kepenginde kendine yer bulan ve şehre karışan hikayeler, şehirden aldığını dönüştürerek şehre geri veriyor (http://bitmeyensehir.blogspot.com.tr/).

ProjeHacklab de yine başlangıç noktası bu kent olan bir mimari proje stüdyosu. Vernaküler modern olarak adlandırdığı kentin kendiliğinden ürettiği fiziksel dokusundan yola çıkıp, buradaki keşifleri araçsallaştırarak bir hacklab tasarlamayı vadediyor. (https://projehacklab.wordpress.com/).

Mardin’de Vernaküler Modern

Mardin’de günümüzde de izlenebilen yapısal oluşum 3 farklı tarihsel döneme dayanıyor. Öncelikli olarak yıllarca başkenti olduğu Artukoğulları döneminde (1102-1409) yoğun olarak sürdürülen imar faaliyeti sonucu ortaya çıkan yapılar kentin ana karakterini belirlemiş. Sonrasında Akkoyunlular (1462-1516) ve 16. Yüzyıldan itibaren de Osmanlılar döneminde kentin günümüze ulaşan yapısal karakterini oluşturuyor3. Son derece özgün olarak gelişen kent mimarisi 1950’li yıllardan itibaren Mardin’den batıya gerçekleşen göçler ve devamında 1990’lı yıllarda Güneydoğu’da köylerin boşaltılması ile Mardin’e olan göçler sonucu kentin demografik yapısında meydana gelen değişimin paralelinde dönüşmeye başlamış. Ek olarak, geleneksel yapıların donatıları ile güncel yaşamsal donatı gereksinimleri arasında ortaya çıkan uyumsuzluk nedeniyle de kentin geleneksel dokusuna eklemlenerek organik olarak gelişen yeni bir mimari dil ortaya çıkmış. Merdivenden odaya farklılaşan ölçeklerde ortaya çıkan bu oluşumlar, mekânsal stratejileri ve kentin geleneksel dokusuna eklemlenme biçimleri ile son derece özgün bir mimari dil ortaya koyuyorlar.

“Vernaküler Modern” olarak adlandırdığımız bu mimarlık, Mardin eski kent merkezinin Unesco dünya mirası listesine adaylığı paralelinde yıkım sürecine girmiş. Özellikle 2010 yılından bu yana sürdürülen kentsel dönüşüm ve ‘temizleme’ çalışmalarında yıkımı hedeflenen ve birçoğu gerçekleşen 500 yapı ve eki ile kent “100 yıl önceki görünümüne kavuşurken” bu son derece özgün mimari oluşum da yok ediliyor4.

ProjeHacklab’in hedeflerinden ilki yok olma sürecine giren ve kentin yaşayan, çok katmanlı ve organik dokusunun doğrudan parçası olan bu vernaküler modern mimarinin ve mekânsal oluşum stratejilerin keşfi ve belgelenmesi olarak ortaya çıktı. Bu doğrultuda, çalışmanın esas amacı belgeleme çalışması sonucu ortaya konacak olan mekânsal stratejilerin bilgisinin bir anlamda “hacklenmek” suretiyle yeni mimari oluşumlarda nasıl işe koşulacağının araştırılmasıydı. Çalışma kapsamında “hacklemek”, varolagelenin bilgisinin keşfi ile yeni üretimlere altlık olabilecek tasarım stratejileri geliştirilmesi doğrultusunda araçsallaştırılmaya çalışıldı.

Belgeleme sürecine 1950 sonrası ekleri içeren örnek birkaç yapıya tüm öğrencilerle birlikte gidilerek hangi unsurların hangi parametreler üzerinden analiz edileceği ve ideogram ve diyagramlarla nasıl belgelenebileceği üzerine çalışmalarla başlandı. Bu parametreler, yapının yapılış yılı, yapılış amacı, kullanılan malzeme, kim tarafından üretildiği, hangi dönemlere ait yapı elemanları içerdiği, mevcut yapıya nasıl bir mekansal nitelik kazandırdığı vb. olarak sıralanabilir. Her bir öğrenciden beşer adet yapıyı bu parametreler veya kendi bulacakları yenileri üzerinden belgelemeleri istendi.

Belgelenen yapılardan bir mekansal strateji örüntüsü ortaya çıkarılması planlanmıştı. Bu gerçekleşemese de vernaküler mimarlık bilgisinin fark edilmesi, yeniden düşünülmesi ve gözden kaçırılabilecek bir bilgiye ışık tutulması ile bir noktada proje tasarım süreçlerine farkında olarak ya da olmaksızın dahil edilmesi projenin eğitim açısından ana hedefi oldu.

ProjeHacklab stüdyosundaki belgeleme sürecinin sonunda, yeni ihtiyaçlara yönelik olarak farklı zamanlarda ve farklı kotlarda eklenen yeni yapılara ulaşım için ortaya çıkan tuhaf merdivenler ve merdiven kuleleri, yapılarda yeni ıslak hacim ihtiyaçları doğrultusunda avlulara ya da yapı cephelerine konsol olarak eklenen mutfak ve tuvaletler, bir yapının terasından diğer yapının damına geçiş için yapılan ve sokakların üzerinden atlayan köprüler, avlularda ya da eyvanlarda güneş ve ısı kontrolünü sağlayan cephe ekleri ve saçaklar en çok tekrar eden yapısal ekler olarak ortaya çıktı. Bu eklerin hemen hepsinin yapım malzemesinin betonarme veya yığma tuğla olduğu fark edildi. Bu yapıların belgelenmesi sonucunda bir örüntü ortaya çıkıp çıkmayacağının araştırılması, lisans proje stüdyosunun zaman kısıtlaması ve bunun daha kapsamlı bir araştırmanın konusu olması nedeniyle ProjeHacklab kapsamında gerçekleşemedi. Fakat tüm bu araştırma süreci MAÜ Mimarlık Bölümü’ndeki meslektaşlarım Figen Işıker ve Nurcan Güneş ile ortak olarak yürütmeye başladığımız ve Mardin’e ait mekansal bir atlas üretmeyi hedefleyen 18 aylık kapsamlı bir Bilimsel Araştırma Projesine dönüştü.

ProjeHacklab stüdyosu sonucunda öğrencilerin keşfettikleri ve analiz ettikleri yapılardaki bir takım özelliklerin tasarladıkları hacklablere yansımaları tabii ki oldu. Başlı başına bir hacklab tasarlama düşüncesi, hacklabin odaklandığı konu alanını ve bu doğrultuda kentte işgal edilebilecek, sızılabilecek yerleri bulmak, Mardin’de müşterek olanı araştırmak, kendi kendine ve başkalarıyla paylaşarak üretmek ideali ve bu kendiliğinden ve çoğu zaman da yasal olmayan yollarla ortaya çıkan mekanların araştırılması işi kolektif olarak üretilen proje sürecinde çoğu kendiliğinden gelişen ve birbirini tamamlayan adımlara dönüştü. Yürütücüye not: Bir hacklab projesi yapıyorsan süreci de müşterek işletmek zorundasın. Bu noktada çocuklarımın son derece yüksek kritik düşünce yetilerine değinmem gerekiyor. Stüdyonun ana kurgusunun stüdyo süreci içerisinde şekillenmesi ve hem araştırdıkları yapılardaki kritik bakışları hem de stüdyo sürecindeki eleştirilerde aktif olarak yer almaları stüdyo sürecinin kendiliğinden bu yönde şekillenmesini getiren en önemli etkendir. İlk karşılaşanı şok edecek kadar doğrudan iletişim kurma biçimlerini ve bunun bir yansıması olarak gördüğüm kritik düşünme yetilerini çoğunun bu bölgeden ve “doğuştan protest” olmasına bağlıyorum. İyi ki öyle…

Bitirirken

Mardin asla tükenmeyecek gibi görünen ve her gün bir yenisi ile karşılaştığınız sürprizlerle dolu. Kentin hem geleneksel olarak gelişen yapısı hem de kullanıcı eliyle bu mevcut dokuya eklemlenen görece yeni yapılar ile birlikte kendine özgü toplumsal, kültürel ve gündelik yaşam dinamikleri mimarlık eğitimini de özgün ve heyecanlı kılıyor. Bunun parçası olmak isteyen herkesin, buradakilerin söyleyeceği gibi, başımızın üstünde yeri var.

Kaynakça

1ProjeHacklab, Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Mimarlık Bölümü’nde 2015-2016 Bahar yarıyılında Zeynep Ataş yürütücülüğünde ve Mardin Artuklu Mimarlık 4. ve 6. dönem öğrencilerinden Mikail Oğuz, Ahmet Özdemir, İlkcan Akkuş, Cemal Temel, Mehmet Yanar, Mehmet Emin Yavuz, Emrah Sunar, Fatma Bayram, Ömer Akın, İsmail Elçi, Ayhan Arslan, Sümeyye Günenç, Sadık Tekin, Bünyamin Yakut, Eyyüp Dinç ve Saadet Gültekin tarafından kolektif olarak kurgulanan bir mimari proje stüdyosudur. https://projehacklab.wordpress.com/

2Yrd. Doç. Dr. Zeynep Ataş (MAÜ) ve Ar. Gör. Dr. Nizam Sönmez (İTÜ) tarafından 2015-2016 Güz yarıyılında MAÜ Mimarlık Bölümü’nde yürütülen bişey dönüştüren stüdyo- Kentin Girdapları için bakınız:
http://kentingirdaplari.blogspot.com.tr/

3Alioğlu, F.(2000) Mardin Şehir Dokusu ve Evler. Kent Yayınları: İstanbul

4http://emlakkulisi.com/mardinde-kentsel-donusum-projesi-gerceklestirilecek/43287

Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın