Kadıköy Kiloyla Tasarlanabilir mi?

Kadıköy’ü yazmak kolay değil. Görünür referansları ve semti şekillendiren yapıları Üsküdar kadar eski olmasa da Kadıköy’ün de hatırı sayılır bir geçmişi var bir yandan. Öte yandan, “Kadıköy neresi?” sorusunu sorarak başlamak lazım. Yoksa Kadıköy Meydanı’nı tarif ederek mi? Hatta “Kadıköy Meydanı var mıdır?” daha iyi bir soru olmaz mı? Yok galiba…

İSKİ’nin arıtma tesisinden başlayan ve Haydarpaşa Garı ile sonlanan bir koy aslında Kadıköy dediğimiz yer. Ama Kadıköy’le ilgili iki çift sözü bile sahilde Harem’e, içeride İbrahimağa Çayırı’na, Söğütlüçeşme’ye, Güneyde Moda belki Kalamış’a (Marina) uzanmadan söyleyebilmek mümkün değil.

Koy boyunca sokaklar sahile öylesine açılıverir ve ta Haydarpaşa’dan Moda’ya kadar belirgin bir kıyı hattı vardır. Tarlabaşı yıkımlarına benzer bir eylem sonucu mu o hat oluştu diye düşünmeden edemem ama geriye dönüp, fotoğraflara eski haritalara bakınca aslında kıyıdaki bina hattının geçmişten, olağan bir şekilde bugüne geldiği izlenebiliyor. Olağan olmayan ise kıyının sürekli yer değiştirmesi. Geçen yüz yıl boyunca Kadıköy Koyu’nu düzenli olarak doldurmuşuz. Bu günlerde de devam ediyor, etmek istiyoruz gibi görünüyor. Kadıköy Koyu bu bina duvarı ve onun önündeki büyük boşluk.


Eski Kadıköy’den fotoğraflar

Semtlere, konulara girmeden hemen başta birkaç konuyu maddeli olarak vermek istiyorum.

Kadıköy Koyu’nun mahalleleri ve nüfusları şöyle[i]

  • Caferağa: 23.977 (Çarşı, Moda)
  • Rasimpaşa: 14.276 (Yeldeğirmeni)
  • Osmanağa: 8.466 (Çarşı, Altıyol, Kuşdili)

Kadıköy tarihçesinde şunları hatırlamak lazım:

  • Haydarpaşa Garı’nda cephane havaya uçurulması sonucu Gar’ın zarar görmesi (6 Eylül 1917)
  • Boğaziçi Köprüsü’nün açılışı -stadyuma kadar gelen yol- (29 Ekim 1973)
  • Independenta patlaması (15 Kasım 1979)
  • Haydarpaşa Garı yangını (28 Kasım 2010)
  • M4 Kadıköy – Kartal metrosunun açılışı (17 Ağustos 2012)
  • Marmaray’ın açılışı (29 Ekim 2013)
  • Avrasya Tüneli’nin açılışı (20 Aralık 2016)

Transfer Merkezi Kadıköy

Kadıköy Koyu bir transfer merkezi ve şu temel ulaşım donatıları ile yüklü:

  • Hızlı tren, ana hat yolcu trenleri, Marmaray
  • Metro
  • Vapur, motor ve deniz otobüsü
  • Otobüs, minibüs, dolmuş

Bir de Moda Tramvayı var ama onu bir kentsel dekorasyon öğesi olarak kabul edip konu dışı bıraktım. Ve son bir vurgu olarak Kadıköy’de artık yük trenleri de olmayacak.

Trenler & Marmaray & Haydarpaşa Limanı

Marmaray tünelinden sadece banliyö ve YHT geçmeyecek; tünel uluslararası yük ve yolcu trenlerine de geçiş sağlayacak. Marmaray yapılmadan önce bu bağlantı Haydarpaşa Garı’nın hemen kuzeyindeki iskeleden trenlerin feribota yüklenmesi ve Sirkeci’de indirilmesi ile yapılıyordu. TCDD, Marmaray’da meydana gelebilecek olası problemlere karşı Haydarpaşa feribot iskelesini çalışır tutmak istiyor (Sirkeci’de demiryolu kalmayınca Avrupa yakasında iskele nasıl olacak bilmiyorum). Bu nedenle Haydarpaşa’da yedek de olsa bir de feribot iskelesi varlığını sürdürecek.

Haydarpaşa Garı yeniden yolculara ev sahipliği yapmaya başlayıp, Haydarpaşa Limanı kamusallaştıktan (ne şekilde olursa olsun kamusal, erişilmesi gereken bir mekan olacak) sonra Kadıköy Koyu ile Haydarpaşa Limanı arasındaki yaya bağlantısının nasıl yapılacağı başlı başına kentsel bir tasarım problemi olacak. Bugün Kadıköy Koyu’ndan Haydarpaşa Limanı’na erişmenin tek yolu Haydarpaşa Garı ile İskelesi arasındaki yol. Haydarpaşa Garı’nın düzenlenmesinden anladığım kadarıyla da bu konuda bir öneri geliştirilmemiş.

Bu bağlantı nasıl olabilir? Kadıköy’den Harem yönüne yaya bağlantısında demiryolu nasıl aşılabilir?

  • Ya deniz doldurulacak ve Haydarpaşa İskelesi işlevsiz bırakılacak (Bu oldukça mantıksız bir iş olurdu. Ama unutmayalım Vizzion Architects’in (Şefik Birkiye) Gap İnşaat için önerdiği çalışmada Haydarpaşa İskelesi işlevsizleştiriliyordu, Türkiye’de her şey mümkün).


Vizzion Architects Haydarpaşa projesi

  • İkinci seçenek Haydarpaşa Garı peronlarının altında, diğer tarafa geçişe ve demiryolunun ihtiyaç duyduğu türlü çeşit servise hizmet verecek yeni bir dünya yaratılabilir (Bu türün iyi örneklerinden biri Stuttgart Garı’ndaki Koenigstrasse bağlantısı).
  • Eğer çözümsüz bırakılmayacaksa son seçenek Et Balık Kurumu binasının kuzeyinden bir yaya köprüsünün siloların olduğu yere kadar devam etmesi olabilir. Bu köprü yaklaşık 200m uzunluğunda olacak ve peronların da üzerinden geçeceği için en azından 7-8 m temiz açıklık bırakması gerekecek raylarla arasında (Kadıköy – Haydarpaşa Yarışması 1. Ödülü de bunu öneriyor).

Haydarpaşa – Kadıköy Yarışması, 1. Ödül – Kadıköy Koyu – Haydarpaşa Limanı yeşil köprü

Mevcutta Kadıköy’le Marmaray arasındaki bağlantıyı Kadıköy – Tavşantepe (M4) metrosuyla yapabiliyoruz. Kadıköy’den Metrobüs’e yani Söğütlüçeşme İstasyonu’na erişmek için -raylı sistem tercih edilmiş ise- iki aktarma yapmak gerekiyor (aslında iskele ile Söğütlüçeşme İstasyonu kuş uçuşu 1km kadar). M4 ile Ayrılıkçeşmesi oradan Marmaray ile Söğütlüçeşme (Elbette M4, Ünalan istasyonu da Metrobüs’e erişim için bir seçenek ama hem uzun yürüme mesafeleri hem de Metrobüs’ün ilk durağı olmaması nedeniyle tercih edilmeyecektir). Söğütlüçeşme ayrıca 3 katlı tünel olarak bildiğimiz ve Metrobüs’ün yerini alacak yeni metro hattının da Anadolu yakasındaki ilk istasyonu olacak gelecekte.

Haydarpaşa Garı tamamlandığında, Gar’dan Gebze’ye Marmaray hattı olacak mı, bunu henüz bilmiyoruz. Keşke olsa.

Otobüs durakları

Üsküdar’ın aksine Kadıköy bir otobüs depolama alanı olmaktan çıkamamış durumda Deniz otobüsü İskelesinden Haydarpaşa Camisi’ne kadar olan kıyı otobüs minibüs dolmuş veya taksilerin kullanımı / işgali altında. Bu alanda dolmuş, minibüs ve otobüslerin çok sayıda başlangıç durağı var. Depolama alanlarının ve ilk duraklarının tıpkı Üsküdar Meydanı için yapıldığı gibi Kadıköy Meydanı dışına çıkarılması bir zorunluluk.

Peki mevcutta Otobüs, minibüs ve dolmuşlar Kadıköy’e nasıl girip çıkıyor?

Sahil boyunca uzanan Rıhtım Caddesi’nden servis alan Kadıköy’ü besleyen caddeler şunlar:

  • Tıbbiye Caddesi (Üsküdar’dan Kadıköy’e giriş)
  • Söğütlüçeşme Caddesi (Altıyol’dan Kadıköy’e giriş)
  • Orgeneral Şahap Gürler Caddesi (Ayrılıkçeşmesi’ne çıkış)
  • Tuğlacı Emin Bey Caddesi (Moda’ya çıkış)

Dolmuşlar temel olarak Bostancı ve Üsküdar yönüne gidiyor. Gerekirse Moda yönüne, tercihli otobüs yolundan Altıyol’a ya da Üsküdar yönüne çıkabiliyorlar.

Minibüsler bir köşede tutuluyor ve geldikleri gibi, köşeden Ayrılıkçeşmesi yönüne çıkıyorlar.

Üsküdar Meydanı’ndan iki tür otobüs girişi ve iki tür otobüs çıkışı var:

  • Mektebi Tıbbiye’den girenler ve Söğütlüçeşme Caddesi’nden girenler.
  • Söğütlüçeşme Caddesi’nden çıkanlar Orgeneral Şahap Gürler Caddesi’nden çıkanlar

 

Anlatması bile kolay değil Kadıköy’deki toplu taşıma hareketlerini…

Şükrü Saraçoğlu Stadyumu

Kent içinde stadyum olur mu? Kadıköy’ü konuşurken bu soruyla yüzleşmemek de mümkün değil. Benim cevabım “neden olmasın ama bugünkü haliyle değil”. Bugün Kalamış, Kızıltoprak hatta tüm Minibüs Caddesi, Bağdat Caddesi ve Sahil Yolu civarında oturan ya da çalışanlar maç olduğunda evlerine nasıl gideceklerini ya da bölgeden nasıl çıkacaklarını düşünüyor. Fenerbahçe Stadyumu’nun çevresinde önemli tasarım problemleri var, yaya rotaları yok, tanımsız ya da yetersiz. Maça gelenlerin maç öncesi eğlence hayatları ile ilgili bir yönetim planı yok (şurada yerler, içerler, sonra da şunu şunu yaparlar diye bir plan yapılmıyordur herhalde, karşılığını göremiyoruz). En önemlisi stadyumun bir açık alanı yok. Etrafında kamusal mekan yaratma potansiyeline sahip arsalar var, bu alanlar stadyumun açık alanları olarak düzenlenseler ne güzel olur.

Kurbağalıdere Yarışması

Açılmasında kişisel olarak emeğim olan ve jürisinde de yer aldığım Kurbağalıdere Yarışması başarılı bir yarışma olarak sonuçlanamadı. En başından itibaren temel amaç -en azından benim temel amacım- Metrobüs nedeniyle Söğütlüçeşme’de oluşan problemlere tasarım odaklı yanıt verilmesiydi. Öncelikle jüriyi (en başta kendimi dahil ederek) başarısız buluyorum. Jüri performansı yarışmacıların performansını belirler, sonuçlara yansır. Ancak bu tür yarışmalar fazla açılmadığı için buna başarısızlık mı yoksa tecrübesizlik mi demeli onu da bilemiyorum. Diğer yandan, zamanın belediye başkanı için yarışma sadece siyasi bir araç imiş o kısmı da bir tarafa durabilir. Bugün Söğütlüçeşme istasyonu açıldı, Metrobüs hayatına devam ediyor ve problemler hala çözülmedi. Olduğu gibi duruyor. Uzun yürüme mesafeleri, sorunlu aktarmalar, keşmekeş bir Söğütlüçeşme var elimizde.

Yarışma demişken Kadıköy’de açılan yarışmalarla ilgili iki çift söz de söylenebilir, bunlardan 3 tanesi[ii] hem yakın tarihli hem de kenti şekillendirme dinamiğine sahip olduğu için önemli:

  • Kadıköy Meydanı – Haydarpaşa – Harem Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışması, 2000
  • Kurbağalıdere Vadisi Fikir Projesi Yarışması, 2013
  • Caferağa Spor ve Kültür Merkezi Mimari Proje Yarışması, 2016

Farklı ölçeklerdeki bu yarışmaların hiçbirisi uygulanamadı. Yarışma süreçleri ayrı birer yazı konusu. Belki sadece ilk yarışmadan bir konunun altı çizilebilir.

Kadıköy Meydanı – Haydarpaşa – Harem Çevresi Kentsel Tasarım Proje Yarışması

Ali Müfit Gürtuna döneminde açılan yarışma 2001’de tamamlandı. Çok sayıda katılımdan dolayı yarışma sergisi Feshane’de yapıldı. Şartnameye şuradan ulaşabilirsiniz.

Yarışma oldukça doğru bir kararla Kadıköy Koyu ile Haydarpaşa Limanı’nı beraberce ele alıyor. 1. Ödül, Kadıköy Koyu ile Haydarpaşa limanını üstten yeşil, yaklaşık 100m genişliğinde bir köprü ile bağlamayı öneriyor. Bu öneri Kadıköy – Harem bağlantısını çözüyor. Ne var ki aynı öneride yaya köprüsüne paralel bir de karayolunun yer alması Haydarpaşa Limanı kıyısına karayolu erişimini de sağlamış oluyor.

Kadıköy Haydarpaşa Yarışması, 1. Ödül, Can Kubin

Kadıköy’de Cami

“Kadıköy’de bir camiye ihtiyaç var mı, yok mu?” Ben sormuyorum, 3-5 yıldır devam eden bir tartışma bu ancak uzatmaya, ağdalı cümlelere, derin araştırmalara gerek duyan bir tartışma değil. Bir kesim ne olursa olsun, fetih işaretlerini koymak için, karşısındaki kesim de kalesini düşürmemek için mücadele edecek. Burada ne yazdığının, uzmanların ne söylediğinin falan zerre önemi yok. Tartışma bitmeyeceğine göre sorun nasıl çözülecek? Yerelin karar vermesini sağlayarak. Kadıköy’ün 3 mahallesi ya da tüm Kadıköy ilçesi sınırlarında bir referandum yaparak neden karar verilmesin?

Kadıköy kıyısına yapılacak bir cami için yerel yönetimin bypass edilmesi zaten oldukça tuhaf. En azından böyle bir referandum ile bu sığ tartışmadan kent demokrasisi adına bir kazanımla çıkılabilir.

Kadkıöy Camisi, Hilmi Şenalp

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Kentsel Tasarımı

Sağlık Bilimleri Üniversite’si Haydarpaşa Limanı’nın hemen arkasındaki bölgede, hastanelerle ilişkilerini devam ettiren yeni bir devlet üniversitesi. Üniversite yönetiminin gar, Haydarpaşa Limanı, Selimiye Kışlası ve Karacaahmet Mezarlığı arasında kalan kent parçasının uzun vadeli kullanım senaryolarını talep etmesi üzerine Kivi, Atelye 70 ve Yalın Mimarlık ortak girişimiyle Eylül 2017 – Mart 2018 arasında bir kentsel tasarım çalışması yapıldı.

Bu tasarımın, Kadıköy tartışmasındaki en önemli sonucu Mektebi Tıbbiye Caddesi’ni kontrollü bir üniversite iç yoluna dönüştürerek Kadıköy’e erişimi Dr. Eyüp Aksoy Caddesi üzerinden öneriyor olması.

SBÜ için kentsel tasarım; Kivi, Atelye 70, Yalın Mimarlık

Kadıköy limanı ile Haydarpaşa limanı bağlantısı

Mevcut durumda Haydarpaşa Garı’nın deniz tarafındaki cılız bağlantısı dışında bir bağlantısı yok. Üsküdar’dan başlayarak Marmara Denizi’ne doğru devam edildiğinde Kaynarca Tersaneleri’ne kadar yaklaşık 40 kilometrelik kıyıda sürekliliği bozan az sayıda yer var, bunlar Haydarpaşa Limanı, Moda Deniz Kulübü ve Fenerbahçe Ordu Evi. Haydarpaşa Limanı yakın gelecekte kamusallaşacak. Moda Deniz Kulübü ve Fenerbahçe Ordu Evi’nin kıyı sürekliliğini bozmaması için söz konusu kurumlarla uzlaşarak ve denize dolgu yapmadan çözüm üretilmesi İstanbul’un ve İstanbulluların kazancına olur.

Kadıköy Koyu – Haydarpaşa Limanı arasındaki yaya sürekliliği ise bu makro ölçekli bakıştan tümüyle bağımsız olarak çok daha önemli. Haydarpaşa Limanı’nın, kente nasıl kazandırılacağı tartışmasının en önemli konusu herhalde Kadıköy merkezi ile bağlantısının nasıl olacağı.

Söğütlüçeşme Odağı ile Kadıköy Koyu bağlantısı

“Söğütlüçeşme Odağı” olarak adlandırdığım şu 3 başlık esasında:

  • Marmaray
  • Metrobüs (3 katlı tünel bitince metro)
  • Stadyum

Kadıköy Belediyesi nihayetinde bir ofis binası. Ya da evlendirme dairesi. Bunlar kentin olağan, her yerinde bolca rastladığımız donatıları ama diğer üçü öyle değil.

Kadıköy Koyu ile Söğütlüçeşme Odağı arası ticaret, kültür ve eğlence tesisleri ile dolu. Bu iki odak arasında bugün konforlu bir şekilde yürümek olası değil. Yüksek kapasiteli ve rotası belirgin bir yaya yürüyüş aksı / sistemi oluşması yaya konforu açısından bir zorunluluk.

Haldun Taner Sahnesi’nin işlev değişimi

Haldun Taner Sahnesi 1927 yılında inşa ediliyor. Tabelasında İtalyan mimar U.Ferrari ve 1927 bilgisi var. 1937’ye kadar kiracı bulunamadığı için boş kalıyor. 1940-70 yılları arasında hal binası olarak çalışıyor. 1970’li yılların ortasına doğru boşaltılıyor. 1984 yılında kültür merkezine dönüştürülmesi amacıyla restore ediliyor. Bugün Şehir Tiyatroları ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’na ev sahipliği yapıyor.

Cafer Bozkurt Mimarlık, İBB için bir yenileme projesi hazırlamış. Projeye göre mevcut durumda bir salonu olan binaya küçük bir salon ve bir tam bodrum kat ekleniyor. Öneride yapı, kültür merkezi işlevini devam ettirmiş oluyor.

Haldun Taner Sahnesi restorasyon projesi, CBA Mimarlık

Meydanın ortasında böyle bir kültür merkezi olur mu, gerek var mı, çalışıyor mu soruları öteden beri zihnimde dolanırdı zaten. Bu yazı vesilesiyle biraz daha okuyup etraflıca düşündükten sonra cevabımı verdim. Kadıköy Meydanı’nın ihtiyacı bana göre böyle bir kültür merkezi değil. Kadıköy Hal Binası, eski işleviyle de akraba olarak “Kadıköy Pazarı” olabilir. Zemin kotunda sadece yeme içme mekanlarını barındıracak bu mekan Kadıköy Çarşısı’ndaki yeme içme işgaline daha sistematik bir cevap vermek açısından da anlamlı olabilir. Elbette bir bodrum kat ilavesi yapılması da gerekmez.

Kadıköy Hal Binası

Dünyadan pazar yeri örnekleri

Daha fazla otopark yapmamak

Kadıköy’e halen otomobille gelinebiliyor çünkü 3.000’in üzerinde[iii] otopark kapasitesi var. Peki Kadıköy’de bu kadar otoparka gerek var mı? Söğütlüçeşme’den Kadıköy Koyu’na erişimin kolaylaşması sağlanabilse, mevcut otoparkları kaldırmayı önermekten bile çekinmeyebilirim. Kurbağalıdere Yarışması’nda yarışmacılardan Ahmet Turan Köksal, Kurbağalıdere – Kadıköy İskele arasında bir deniz tüneli önermişti. Söğütlüçeşme – Kadıköy İskele arasında 1km’lik bir yaya tüneli nasıl olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Çarşıyı yönetelim mi tasarlayalım mı?

Kuşkusuz Kadıköy planlama ve tasarım çalışmalarında Çarşı’nın korunması temel amaçlarından birisi olmalı. Seçkinleştirmeden, işlev değişiklikleri ile tek tipleştirmeden, yok etmeden, kentsel dönüştürmeden nasıl koruyabiliriz? “Ah aman canım zaten kaybettik, nesini koruyacağız bu zamandan sonra” diyen bir kesim de olacaktır mutlaka. Kadıköy Çarşısı, taşıdığı onca yüke rağmen halen en iyi korunmuş yerlerden biri. Evet nargileciler, yeni nesil kahveciler, meyhaneler, Çarşı için büyük tehdit oluşturuyor. Tam da bu noktada geçenlerde Gazete Duvar odaklı gelişen bir tartışma var, başlıkları ve linkleri şöyle:

Kadıköy çarşısının halen onlarca gastronomi değeri var: Çiya, Lahmacuncu Halil ve Ruha, Beyaz Fırın, Adapazarı Islama Köfteci, Ekspres İnegöl Köfteci, Ali Muhittin Hacı Bekir, Baylan, Yanyalı Fehmi vesaire…[iv]

Bu yönetim planı Rasimpaşa Mahallesi’ni de (Yeldeğirmeni) bir ana odak olarak kabul ederek yapılırsa işe yarar.

Bitirirken

  • Kadıköy Koyu – Haydarpaşa Limanı bağlantısının yapılması.
  • Kadıköy Koyu – Söğütlüçeşme arasında yaya rotaları / tüneli.
  • Haldun Taner Sahnesi’nin işlev değişikliği ile Kadıköy Pazarı yeme-içme mekanı olması.
  • Kadıköy Çarşı’nın olduğu gibi korunması için yönetim planı oluşturulması.
  • Kadıköy’ün bir transfer merkezi olmaktan olabildiğince çıkarılması (Karayolu araçları depolaması meydan dışına).
  • Yeni otoparklar yapılmaması.

Yarışma demeye korkuyorum, zaten tarif ettiğim problemlerin yarışması daha önce açılmış. Ama bir yandan da üzerinden 18 yıl geçmiş. Bu tasarım problemleri İBB’nin kilo işi ihaleleri ile çözülmeyeceğine göre nasıl çözülecek? Ben hala yarışma dışında bir yol bilmiyorum.

Kadıköy Koyu’nun bazı bölümleri için hazırlanan proje Üsküdar projesinin aksine İBB QR isimli web adresinde yok. İBB’nin danışmanlık türü ile ihaleye çıktığı ve ihaleyi alan büyük müşavirlik şirketlerinin yaptırdığı projelerden birisi de Kadıköy. Peki Kadıköy kiloyla tasarlanabilir mi?

İBB Kadıköy projesi

[ii] Kadıköy’de açılan diğer yarışmalar şunlar Kadıköy Halkevi, 1938 (Rükneddin Güney’in projesi uygulandı); Kadıköy Belediyesi Selamiçeşme Parkı Düzenlemesi Fikir Proje Yarışması, 1990; İstanbul Kadıköy Hükümet Konağı, 1993.

[iii] Kadıköy Koyu, Çarşı, Söğütlüçeşme ve Haydarpaşa Garı otoparkları dahil.

[iv] Mimar Arif Atılgan’ın bloğunda Kadıköy’le ilgili ve bu değerlerle ilgili çok sayıda makalede bilgiler var.

Etiketler

2 yorum

  • ahmet-turan-koksal says:

    Bir Kadıköylü olarak yukarıdaki yazıda temel olarak bahsedilmiş konuları öncelik olarak sıralamak isterim.
    Yani bir ek yapmaktansa doğru tanımlamaların baskınlığı.

    1- Genel ölçekte Doğu’dan gelen (Pendik-Tuzla-Sabiha Gökçen yönünden) ve Tarihi Yarımada’ya ulaşmak isteyenler için Kadıköy + Söğütlüçeşme + Uzunçayır karmaşasını, Marmaray çözecek zannımca. Ancak yine de bu üçlünün beraber çalışmasını engelliyor.

    Yazıda sözü geçen önerim şuydu: Şartnamede Kurbağalıdere’nin kullanıması önemseniyordu. Doğal olarak biz de derenin denize çıkma özelliğini kullanmak istedik. Ancak moda iskelesi kullanılmıyordu. Söğütlüçeşme’den Kadıköy rıhtıma gitmek için yolcuların Boğa heykeline kadar yokuş çıkıp inmesi gerekirdi. Öneri bir deniz düneliydi. (Aynısı İngiltere’de kullanılıyor)

    Yolcular ufak vaperottalarla indi bindiyle isterlerse sadece kadıköy çarşıya isterlerde beşiktaş eminönü ve hatta üsküdar’a geçebileceklerdi.

    Ödül grubuna bırakınız ilk elemelerde elendik. Biraz da gülmüşlerdi bu öneriye… Olsun varsın, üst geçit yarışmasında alt geçit ve kampüs düzenlemede finiküler önermişliğimiz de vardır. Hiçbiri de saçma değildi.

    2- Kadıköy’deki en büyük sorun buranın bir ulaşım üssü olarak kullanılması. Otobüsler için bir deniz+kara birleşme noktası mı yoksa kültürel ve ticari bir merkez mi olacağı. İkisini birden kaldırmıyor. Otobüs garı halinden çıkması lazım. Minibüsler için de öyle…

    3- Son olarak Fenerbahçe stadı kadıköy’e yürüyerek gelmenin en büyük engeli. Tabii maç sırasında araç yolunu işgal eden futbol seyricisi de var. Önerim stadın yanında söğütlüçeşme ile buluşturan üst kotta bir yaya meydanıydı. İşte o zaman maç zamanı isteyen istediği kadar zamanı stadın etrafında araçlarla muhatap olmadan geçirir. Ekonomik olarak da çözülebilir.

    Ben de bir yazı yazabilirdim ama burada ek yapmak daha doğru oldu.

    Ömer Bey’e katılmadığım nokta yoktur.

    Teşekkkürler.

  • omer-yilmaz says:

    Ahmet Bey’e nazik katkısı için teşekkür ediyorum .

Bir yanıt yazın