Bir Autopoiesis Sistem Olarak İstanbul/Galata

17-20 Ocak 2019 tarihleri arasında ÖzÜ-X'te yapılacak olan atölye, "IAPS-CS Kültür ve Mekan Tasarım Atölyesi" programının alt etkinliklerinden biridir.

IAPS-CS Kültür ve Mekan buluşmaları Tasarım Atölyelerine başvurular başladı!

“Sonsuz bir kentsel artikülasyon mekanı olarak İstanbul” ana teması altında ÖzÜ-X’te gerçekleşecek olan IAPS-CS Kültür ve Mekan Tasarım Atölyeleri, İstanbul’un çoklu yapısı bağlamında söylem, eylem, inşa ve ifşa üzerine artiküle edilen kent sorgusunu yedi farklı atölye çalışmasıyla ortaya koymayı amaçlıyor.

2018 yılı içerisinde mezun olmuş olan öğrencilerin de katılımına açık atölyelere başvurmak isteyen öğrencilerin 23 Kasım 2018 tarihine kadar bu adresteki çevrimiçi formu doldurmaları gerekiyor.

Bir Autopoiesis Sistem Olarak İstanbul/Galata

Yürütücüler: Gökce Ketizmen Önal, Arzu İl Varol

Ben bir tek dev saniye içinde hem fevkalade hem korkunç olan milyonlarca eylem gördüm; hiçbiri de beni, hepsi mekânda aynı noktayı kapladıkları halde, birbirlerini gölgelememeleri, örtmemeleri kadar etkilemedi. Gözlerimin yakaladığı şey eşzamanlıydı, ama şimdi yazacaklarım zaman içinde sıralanacaklar, çünkü dil sıralayıcıdır.

Jorge Luis Borges, Alef **

Coğrafi bir büyüklük olarak kent eşzamanlı mekânsallıkları içerir. Farklı zaman ve mekânların eş zamanlı biraradalığında, özne ve nesnelerin hesaplanamayan karmaşık ilişkileri bağlamında çok yönlü bir “oluş” içindedir. Oysa dil ardışık bir dizilimi zorunlu kılar ve dil bilimden devşirilmiş artikülasyon kavramı kaçınılmaz olarak bu ardışık ilişkiyi barındırır. Kenti oluşturan ve farklılaşarak çoğalan fiziksel, zihinsel ve toplumsal mekânsallıklar arasındaki çok yönlü ve katmanlı ilişkiyi okuyabilmek için “artikülasyon” kavramını içerdiği tek yönlü ilişkiden arındırmak gerekir.

Kentler; hiçbir zaman tamamlanmayacak, ideal ve tam olmayacak, bitmez tükenmez “oluş”lardır. Bu oluş hali ‘autopoiesis’ bir sistem gibi sürekli kendini yeniden üretme peşindedir. Kentin sürekli kendini yeniden üreten yapısını ‘autopoiesis’ bir sistem olarak ele almak, kentin “oluş” halindeki çok yönlü artikülasyonun kavranmasında yenilikçi bir çerçeve oluşturur.

Bu atölye kapsamında, kentin kendi kendini üretme eğiliminin sürekli olduğu “autopoiesis” bir sistem olarak nasıl ele alındığı ve “oluş” halini çoğaltan bir dinamik olarak kentsel artikülasyonun sistem içinde nasıl bir rol oynadığı sorularına odaklanılmaktadır. Atölye sürecinde; kent ve autopoiesis kavramının, kentsel kurgu/oluşum/ katmanlaşma ekseninde yapısal bir dinamik olan artikülasyon ile ilişkisinin tartışılması, tespit edilen ilişki biçimlerinin açığa çıktığı iletişim strüktürlerinin Galata kentsel alanı üzerinde keşfi ve yorumlanması amaçlanmaktadır. Atölye katılımcılara İstanbul / Galata özelinde kentin artikülasyonunu yeni bir kavram olan “autopoiesis” aracılığı ile sorgulatma, yaklaşımlarını aktarma ve kente dair farklı eleştirel mekânsal perspektifleri kazandırma arzusundadır.

*Niklas Luhmann tarafından sosyal sistem teorileri alanında geliştirilen autopoiesis kavramı orijinal olarak Sili’li Humberto Maturana ve Francisco Varela adli iki biyolog tarafından 16. ve 17.yy erken dönemlerinde kullanılmıştır. Yunanca kelimenin kökeni autos:= kendi ( self) , poiein = üretmek ( to produce) anlamına gelmektedir ve ‘kendini yeniden üretme ‘olarak tariflenir. (self-(re)production) (kaynak: David Seidl,(2004) Luhmann’s theory of autopoietic social systems, Münchner betriebswirtschaftliche Beiträge Munich Business Research , erişim: https://www.zfog.bwl.unimuenchen.de/files/mitarbeiter/paper2004_2.pdf

** Aktaran Soja, Edward W., Postmodern Coğrafyalar, SEL Yayıncılık, 2015, s: 8, 9.

Etiketler

Bir yanıt yazın