İstanbul Buluşmaları 2011: “İstanbul: Siyaset, Planlama”

"İstanbul: Siyaset, Planlama" başlığıyla düzenlenen konferans 11-12 Ekim 2011 tarihlerinde İTÜ'de gerçekleşecek.

Türkiye’de siyasi çevreler kentleşme sorunlarına çözüm bulma adına hızlı proje üretimini benimsemekte, ancak çoğu kez üretilen bu projeler evrensel planlama ilkeleri ve kentsel planlama disiplini açısından bakıldığında planlama hiyerarşisi içinde yer bulamamakta ve bir kentin geleceği için verilecek makro kararlarda temel ilkeleri sağlayamamaktadır. Oysa İstanbul’un tarihi, coğrafi, kültürel, ekonomik ve mekansal karakteristikleri göz önüne alındığında, alt ölçekte verilecek kararların ve üretilecek projelerin, üst ölçekli plan ana ilkelerinde yer alan doğal ve tarihi çevrenin korunması, sürdürülebilir gelişmenin sağlanması ve büyümenin kontrolü, kentsel dayanıklılığın artırılması gibi kavramlarla ele alınması gereği vardır.

Çevresel, toplumsal, ekonomik sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda şekillenen 2009 İstanbul Çevre Düzeni Planın’ da da yer alan, kuzeye gelişim eğilimi gösteren kent gelişiminin kontrol altına alınması ile Merkezi İş Alanı üzerindeki ve Boğaz geçişlerindeki trafik yükünün azaltılması ilkeleri yıllardır İstanbul kentinin ana sorunlarına temel yaklaşımları ortaya koymaktadır. Ancak, üst ölçekli planların temel yaklaşımlarını yok sayarak, ‘plan’ yerine ‘proje üretimi’ni destekleyerek planlama ilkelerinden uzaklaşan bu uygulamalar, ülkemizde planlamanın evrensel ilke ve değerleri ile rolünün tekrar tartışılmasını gerektirmektedir.

Önceki yıllarda “İstanbul’da Büyük Projeler”, “Belirsizlik Ortamında İstanbul’un Planlama Gündemi”, “Kriz ve İstanbul” ve ‘İstanbul: Kültür, Başkent, 2010’ başlıklarıyla düzenlenen ‘İstanbul Buluşmaları’ etkinliğinin beşinci yılında, planlama ve kent gündemine ard arda gelen yeni projeler ve kararlar, konunun ‘siyaset ve planlama’ özelinde tartışılmasını gerekli kılmıştır. Bu yıl 11–12 Ekim 2011 tarihlerinde beşincisi düzenlenecek olan İstanbul Buluşmaları etkinliği “İstanbul: Planlama ve Siyaset” başlığıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ev sahipliğinde gerçekleşecektir.

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü, İstanbul Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü ve Yıldız Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü ortaklığıyla gerçekleştirilen etkinliğin bu yılki temasını siyasetin biçimlendirdiği bir kent olan İstanbul’da ‘İstanbul: Planlama ve Siyaset’ oluşturmaktadır. Kent üzerinden kurulan siyasetin mekansal, toplumsal, ekonomik ve yönetimsel açıdan açıklanması gereken yönleri bulunmaktadır. 2011 İstanbul Buluşmalarının bu yılki teması ‘Planlar ve Büyük Kentsel Projeler İkilemi’, ‘Planlama, Siyaset ve Ulaşım’ ve ‘Kent ve Muhalefet’ alt başlıkları ile planlamanın evrensel ilkeleri ve değerleri üzerine bir değerlendirme yapabilme olanağı sağlayacaktır. Tüm İstanbullular iki gün sürecek buluşmalara davetlidir.

İstanbul’da Planlar ve Büyük Kentsel Projeler İkilemi
1980’lerden beri devam eden neoliberal politikaların etkisi altındaki kentsel gelişmenin paradigması kamuoyunun önünde yavaş yavaş netleşti ve bu seçim döneminin kentsel projeleriyle iyice gün yüzüne çıktı. 30 yıldır yaşanan bu süreç, önümüzdeki dönemin kentsel siyasetinin nasıl sürdürüleceğine de işaret ediyor. Dönemin ana akımı olan kamu mallarının ve alanlarının özelleştirilmesi, kentsel dönüşüm, tarihi kent merkezlerindeki ve çeperlerdeki gayrimenkul yatırımları gibi büyük kentsel projeler dünyanın tüm metropollerinde olduğu gibi son on yıldır İstanbul’un da ana tartışma konularıdır.

Büyük kentsel projelerin önündeki tüm engelleri kaldırmak üzere 30 yıldır yönetimin yeniden düzenlenmesi her kurumun bağımsız karar alma, aldığı kararı onaylama ve bağımsız uygulama yapma yetkisini yerleşik hale getirdi. Yerelleşme söylemine karşın mevcut sistemin kendi içinde merkezileşmesi ve denetim mekanizmalarının işlevsizleştirilmesi, kentsel büyük yatırımlara karar verecek ve kaynak aktaracak kurumların merkezi yönetim kurumları haline getirilmesi ise devam ediyor.

İstanbul’da 2009 yılında onaylanan Çevre Düzeni Plan kararları birçok örneği ve süreçleri ile bu konuda tartışma imkanı sunmaktadır. Planda kentsel gelişme modeli için kabul edilen iki temel ilke bulunmaktadır; ilki İstanbul’un gelişiminin Marmara kıyısı boyunca devam ettirilmesi böylece kentin yaşam kaynağı olan kuzey ormanlarının korunması, ikincisi ise doğu ve batı yönlerinde yeni merkezlerle kentin gelişiminin dışarıya doğru açılması böylece uzun evrede Avrupa-Anadolu günlük seyahatlerinin azaltılması, kompakt alt kentler yaratılarak yaşamı kolaylaştırmak ve ucuzlatmaktır. Bu sadece 2009 planının değil, metropol ölçeğinde ilk plan olan 1980 planının da, daha sonraki 1995 planının da temel ilkeleridir. Buna rağmen bağımsızlaştırılarak yetkilendirilmiş olan merkezi yönetimler, yerel yönetimin onayladığı metropolün anayasası olan çevre düzeni planını dikkate almayan büyük kentsel projeleri onaylamakta ve uygulamaktadırlar. Planın genel ilkelerinin yanı sıra kentteki emlak ve arsa değerlerinin temelinden sarsıldığı bu durum, çok güçlü bir muhalefet oluşmadığı sürece, geri dönülemez bir kentsel büyümeyi tetikleyecektir.

İstanbul Buluşmaları 2011 toplantısının “İstanbul’da Planlar ve Büyük Kentsel Projeler İkilemi” Paneli yukarıda çizilen genel çerçeve içinde aşağıdaki konuları tartışmaya açacaktır;

Merkezi yönetim bir taraftan bölgelerin, kentlerin üst ölçekli plan kararları ile yönetilmesi için yeni düzenlemeler gerçekleştirmekte, diğer taraftan bu planları devre dışı bırakan yetkilendirmeleri yürürlüğe sokmaktadır. Diğer taraftan yerel yönetimler de plan tadilatları aracılığıyla kentin üst ölçek kararlarına uygun olmayan süreçleri onaylamaktadırlar.

Bu tutumların gerekçeleri nelerdir, neden planlama kurumu bu kadar parçalı hale getirilmektedir, neden her kurum kendi içinde merkezileşmektedir?

Bu tutumlar yetkilendirilen kamu kurumlarına nasıl kolaylıklar sağlamaktadır, yatırımlara katkısı ne olmaktadır?

Merkezi ve yerel yönetimlerin bu tutumlarının uzun vadede kente ve kentliye getireceği yararlar var mıdır?

Planlama, Siyaset ve Ulaşım
Ulaşım, İstanbul’da ilk akla gelen kent sorunu olma özelliğini, geçmişte olduğu gibi, bugün de korumakta. Günümüzde hala süren bu sorunun yaya-araç-yolculuk-zaman gibi kavramlarla ve arz-talep dengesini kurarak çözülmesi yönündeki çalışmalar ise hep bir engele takıldı. Özellikle İstanbul’da sınırlı arazilerin, yoğun nüfus ve yapılaşmış çevrenin, baskı altındaki doğal eşiklerin ve yüksek rant potansiyelinin gölgesinde, ulaşım konularında bilimin öngördüğü bir yol izlenmesi daha da zor bir hal aldı. Ulaşımın etkileri, artık araç sayıları ve kullanım oranlarındaki değişimler, trafikteki rahatlama veya sıkışıklığın artması gibi alışılagelmiş yansımaların ötesine geçti; ulaşımın arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınmadığı ve parçacı bir yol izlendiği vakit ne denli geri dönüşü zor/kalıcı izler bıraktığı ortaya çıktı. Özellikle plan değişiklikleri ile plan bütünlüklerinin tamamen bozulması ulaşım sorununu daha da içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir.

Planlarla öngörülmeyen ya da planlara değişiklikler ile işlenen arazi kullanım ve ulaşım kararlarının yarattığı tablo, kentin dönüşümünde ve genel yapısında ek yapılaşma-nüfus ile birlikte kronikleşen ulaşım sorunlarına yol açmıştır. Planlamadan uzak karar süreçleri sonrasında yapımı gündeme gelen yeni tüneller, yollar, köprüler, kavşaklar ve transfer merkezleri ise ulaşımın içinde bulunduğu bu çıkmazı daha da derinleştirmeye aday olmuşlardır. Günümüzde İstanbul’da ulaşımı, bir bilim dalının uğraşı ve kent gereksinimleri çerçevesinde üretilmesi gereken kararların referansı olmaktan çok; siyasetin şekillendirdiği haliyle tanımlayabiliyoruz. Az sayıdaki başarılı uygulamalar dışında, ulaşım artık planlama ve siyasetin etkinliği arasında gidip gelen, işlevsel niteliğinden çok yaratacağı çarpan etkilerinden dolayı uygulama şansı bulabilen bir düzeye indirgenmiştir. ‘Planlama, Siyaset ve Ulaşım’ alt başlığı altında İstanbul ulaşımı, siyaset ve planlama gündemi içindeki durumu üzerinden tartışmaya açılarak aşağıdaki sorular çerçevesinde değerlendirmeler yapılmaya çalışılacaktır:

İstanbul’un gelişimini etkileyecek önemli ulaşım projelerinin uygulanmasında planlama ve siyasetin etkinliği, rolleri ve sonucu belirleyici tarafları nelerdir?

Ulaşım kararlarını siyasi açıdan cazip kılan; planlama ve ulaşım bilimini etkisiz kılan faktörler nelerdir?

Ulaşım politikalarının uygulanmasında kentsel farkındalık, muhalefet ve bilinç hangi düzeydedir? Bu düzey, siyaset ve planlama arasında ulaşımın aldığı konumu anlayabilmekte midir?

İstanbul’un gelecekte modern ve örnek bir ulaşım sistemine (altyapı, üstyapı, hizmet ve etkinlik bütününde) kavuşabilmesi için gerekli temel ulaşım projeleri nelerdir? Bu projelerin uygulanması sürecinde siyasetin ve planlamanın temel görevleri ve ortak paydaları neler olabilir? Bu süreç siyaseten hangi oranda desteklenmektedir?

İstanbul’da planlama ve siyaset düzleminde şekillenen ulaşım kararları örnekler üzerinden nasıl değerlendirilebilir?

Kent ve Muhalefet
Kaynakların paylaşımını gerektiren her alanda siyaset, siyasetin olduğu her yerde ise iktidar ve muhalefet bulunur. Toplumsal yaşamda, kaynakların eşit olmayan dağılımı ve buna bağlı çıkar çatışmaları, iktidarı yaratmıştır. Muhalefet ise, iktidarı dengeleyerek toplumsal istikrarı sağlayan temel unsurdur.

Üretim yapısından kaynaklanan eşitsizliklerin yanı sıra, kolektif tüketim ve yeniden üretim araçlarının da eşitsiz dağılım gösterdiği kentlerde, kentsel gelişmelerin siyasete konu edilmesi kaçınılmazdır. Sanayileşme ritminden daha hızlı ve enformel süreçlere dayalı bir kentleşme yapısının egemen olduğu İstanbul’da, kentsel planlamanın temel konusu olan yaşam kalitesine yönelik düzenlemelerin, siyaseti besleyen çelişki ve çatışmaların özeğinde olması doğaldır. Kentsel arazinin giderek metalaşması ve sanayisizleşmeye eşlik eden rant ekonomisinin temel unsuru haline gelmesi de, iktidar ve muhalefet arasındaki olağan gerilimi attırmaktadır. İktidar, İstanbul için kentsel stratejileri ve projeleri ile, siyasal gücünü mekânda somutlaştırırken, kentsel muhalefet ise toplumsal dengenin ve başta arazi olmak üzere kısıtlı kaynakların akılcı ve adaletli paylaşımının güvencesi olarak güçlenmektedir.

İstanbul ekonomisinin sanayiden hizmet sektörüne yönelişinin mekansal sonucu olan kentsel dönüşüm ve yenileme projeleri, iktidar-muhalefet karşıtlığının somutlaştığı mekanlardır. İktidar, sosyal adaletin tesisi için kendisine bahşedilen meşru otoritesini ekonomik değer yaratmak için cömertçe kullanırken, ortaya çıkan toplu mağduriyetler ve yerinden etme süreçleri, bu projeleri kentsel muhalefetin canlandığı çatışma eksenleri haline getirmektedir. Dönüşüm ve yenileme projelerinin yanı sıra, giderek ticarileşen kamusal mekanlarda ve İstanbul’un küreselleşme çabası içinde yok sayılan mahallelerde de dışlayıcı bir yaklaşım sergilenmektedir. Söz konusu yaklaşımın egemen ve belirleyici olduğu kentsel gelişme yapısı içinde, planlama kurumuna yeni aktörlerin eklenmesi ve karar süreçlerinin yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır.

Sağlıklı bir yeniden yapılanma süreci ve kentsel muhalefeti içselleştirmekle kalmayıp, işlevselleştirmiş bir kentsel planlama kurumu hedefleniyor ise, akademik çevrelerin öncülüğünde, kapsamlı tartışmaların yapılması gerekir. Kent ve Muhalefet alt başlığı altında, kentsel gelişmelerde toplumsal gerilimi azaltacak karar süreçlerinin yeniden yapılanmasına yönelik düşüncelerin tartışılması hedeflenmektedir.

Bu hedef doğrultusunda, kentsel muhalefetin kavramsallaştırılmasına yönelik tartışmaların aşağıda tanımlanan sorular etrafında gelişmesi, uygulama süreçlerine ışık tutacak pratik sonuçlar elde edilmesini kolaylaştıracaktır.

Planlama paradigmasının araçsal akılcılıktan iletişimsel akılcılığa doğru tarz değiştirmesi ve kentlinin özne olduğu planlama karar süreçleri çerçevesinde kentsel muhalefet nasıl konumlandırılabilir? Katılım ile muhalefetin kavramsal farklılıkları nelerdir? Muhalefetin etkinliği ve sürekliliği nasıl sağlanabilir?

Sosyal devletçi yapıyı zayıflatan politikalara karşı olarak güçlenen ve sınıf temelli toplumsal hareketlerin yerini alan ‘yeni toplumsal hareketler’ ile planlamanın kesişme noktası kentsel muhalefettir. Kentsel muhalefet, yeni toplumsal hareketlerin kuramsal temelinden nasıl yararlanabilir?

Sermaye birikim süreçlerinde mekanın metalaşması ve planlamanın bizatihi mekan için mücadele eden konuma itilmesi çerçevesinde, planlama kurumu saf mı değiştirmektedir? İktidar aygıtı olan planlama, mücadele ve direnci temsil eden muhalefetin aygıtı olmaya daha mı yakındır? Ya da planlama, kendi içinde de bölünmeye mi başlamıştır?

İstanbul’da gerçekleşen/gerçekleşmekte olan projeler kapsamında, kentsel muhalefet deneyimleri nelerdir? Elde edilen sonuçlar ve/veya karşılaşılan temel zorluklar nelerdir?

İktidarın, kentsel projelerin tasarım ve uygulama süreçlerinde, toplumun katılımına bakış açıları nedir? Bu bakış açılarını somutlaştıran örnekler nelerdir?

PROGRAM

1. GÜN
09.30 – 10.00 Kayıt İşlemleri

10.00 – 10.30 Açılış konuşmaları

Prof. Dr. Muhammed ŞAHİN (İTÜ Rektörü)

Prof Dr. Orhan HACIHASANOĞLU (İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı)

Prof. Dr. Handan TÜRKOĞLU (İTÜ ŞBP Bölüm Başkanı)

Necati UYAR (TMMOB ŞPO Genel Başkanı)

Tayfun KAHRAMAN (TMMOB ŞPO İstanbul Şube Başkanı)

10.30 – 11.15 Tematik Sunuş

Prof. Dr. Ruşen KELEŞ

11.15 – 11.30 Çay-Kahve Arası

11.30 – 13.30 Açılış Oturumu: Planlama ve Siyaset

Moderatör: Erhan DEMİRDİZEN (ŞPO)

Konuşmacılar:
Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN (Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı)

Ahmet TURGUT (MHP 61. Dönem İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı)

Prof. Dr. Fatma ÜNSAL (MSGSÜ)

13.30 – 14.30 Yemek Arası

14.30 – 16.30 2. Oturum: İstanbul’da Planlar ve Büyük Kentsel Projeler İkilemi

Moderatör: Prof. Dr. İclal DİNÇER (YTÜ)

Konuşmacılar:

Nazmi DURBAKAYIM – İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı

Adnan GÜRDAL (Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı)

Doç. Dr. Hatice KURTULUŞ (İstanbul Üniversitesi)

Doç Dr. Pelin Pınar Özden (İstanbul Üniversitesi)

Asuman YEŞİLIRMAK (Mimar)

2. GÜN
09.30–10.00 Kayıt İşlemleri

10.00 – 12.00 3. Oturum: Planlama, Siyaset ve Ulaşım

Moderatör: Tayfun KAHRAMAN (ŞPO)

Konuşmacılar:
Prof. Dr. Mesture AYSAN BULDURUR (İTÜ)

Dr. Orhan DEMİR (Şehir Plancısı – Ulaşım Uzmanı)

Adnan EKİNCİ (Ulaştırma Bakanlığı-Bakanlık Müşaviri)

Prof. Dr. Haluk GERÇEK (İTÜ)

12.00 – 13.00 Yemek Arası

13.00 – 15.00 4. Oturum: Kent ve Muhalefet

Moderatör: Prof. Dr. Fatma ÜNSAL(MSGSÜ)

Konuşmacılar:

Dr. Şükrü ASLAN (MSGSÜ)

Esra BALCI (İstanbul SOS)

Yard. Doç. Dr. Erbatur ÇAVUŞOĞLU (MSGSÜ)

Cemal EJDER – Sarıyer Mahalle Dernekleri Platformu

Prof. Dr. Deniz İNCEDAYI (Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı)

15.00 – 15.30 Çay-Kahve Arası

15.30 – 17:00 Değerlendirme ve Kapanış Oturumu

Moderatör: Prof. Dr. Aykut KARAMAN (MSGSÜ – ŞBP Bölüm Başkanı)

17:00 – 18:00 Kapanış Kokteyli

* Her oturumun süresi 120 dakika olup; bu sürenin 90 dakikası konuşma, 30 dakikası soru-cevap şeklinde değerlendirilecektir.

** Konuşmacıların program düzenindeki konumları, soy isimlerinin alfabetik sıralamasına göre düzenlenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın