“Sanat Aracılığıyla Yas Tutuyor, Hatırlıyor, Kınıyor, İyileşmeye Çalışıyoruz”

5 Eylül-1 Kasım tarihleri arasında şehri kuşatacak 14. İstanbul Bienali'nin basın toplantısı Özel İtalyan Lisesi'nde gerçekleşti.

14. İstanbul Bienali’nin basın toplantısı 2 Eylül Çarşamba günü Özel İtalyan Lisesi’nde gerçekleştirildi. İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve İstanbul Bienali Direktörü Bige Örer’in konuşmalarının ardından toplantı, 14. İstanbul Bienali’ni şekillendiren Carolyn Christov-Bakargiev’in bienale dair detaylı bilgiler aktarmasıyla devam etti.

TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori başlığıyla Carolyn Christov-Bakargiev tarafından bir dizi işbirliği içerisinde şekillenen etkinlikte; Afrika, Asya, Avustralya, Avrupa, Ortadoğu, Latin Amerika ve Kuzey Amerika’dan 80’in üzerinde katılımcının 1.500’ün üzerinde eseri iki ay boyunca şehrin farklı noktalarında gezilebilecek.

Carolyn Christov-Bakargiev, bienalin teması TUZLU SU’ya dair fikirlerini şu şekilde açıklıyor:

Boğaziçi ekseninde kentin geneline yayılan bu sergi bir materyalin –tuzlu su– ve çelişen düğüm ve dalga imgelerinin etrafında dönüyor… Sergi, dünyayı şiirsel ve politik olarak şekillendiren ve dönüştüren, görünür ve görünmez farklı dalga örüntülerini ve frekanslarını, su akıntılarını ve yoğunluklarını ele alıyor. Hem zamanı askıya alan durdurulmuş hareketler vardır (denizler, okyanuslar üzerinde insan taşımacılığının düğümleri, savaş, emek, etnik temizlik düğümleri) hem de dalgalar gibi dağınık ve tekrarlanan hareketler vardır (ayaklanma dalgaları, ‘jouissance’ dalgaları, elektromanyetik dalgalar). Hem kelimenin düz anlamıyla su dalgaları vardır hem de insan dalgaları, duygu ve anı dalgaları. Dalgaları teşhis ederek, görerek örüntülerinin farkına varırız – sualtındaki su örüntüleri, rüzgâr örüntüleri. Belki de bir dalga sadece zamandır – bir dalganın yüksek ve alçak noktaları arasındaki farkta duyumsanan his zamanı, dolayısıyla mekânı ve dolayısıyla yaşamı imleyebilir. Sanatla birlikte ve sanat aracılığıyla yas tutuyor, hatırlıyor, kınıyor, iyileşmeye çalışıyoruz ve kendimizi bu mekânda beraber yaşamış birçok topluluğun neşe ve canlılık olasılıklarına adıyor, formdan yeşeren yaşama sıçrıyoruz.

TUZLU SU, Boğaz hattı boyunca, Karadeniz’den Marmara Denizi’ne ve şehrin iki yakasında müzelerin yanı sıra tekneler, oteller, eski bankalar, otoparklar, bahçeler, okullar, dükkânlar ve özel konutlar gibi kara ve su üzerindeki geçici yerleşim alanlarına yayılıyor.  14. İstanbul Bienali’nde, İstanbul Modern, ARTER, Özel İtalyan Lisesi ve Galata Özel Rum İlköğretim Okulu karma sergilere ev sahipliği yaparken, diğer tüm mekânlarda tek sanatçı ya da sanatçı topluluklarının işleri görülebilir.

 14. İstanbul Bienali’nde yer alacak 1.500’ün üzerinde eser arasında sanatçıların yeni işlerinin yanı sıra, okyanusbilim tarihi, çevre incelemeleri, sualtı arkeolojisi, Art Nouveau, nörobilim, fizik, matematik ve teosofi tarihinden başka yapıtlar ve 2015’in başında Carolyn Christov-Bakargiev’in bir arkadaşıyla birlikte, Robert Smithson’ın Büyük Tuz Gölü üzerindeki Sarmal Dalgakıran’ından (1970) topladığı tuz kristalleri de bulunuyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın