Ekonomi Profesöründen Manhattan’ı Genişletme Önerisi: “New Mannahatta”

Rutgers Üniversitesi Ekonomi Fakültesi profesörlerinden Jason M. Barr geçtiğimiz günlerde The New York Times Opinion'da yayımlanan makalesinde, Manhattan’ın güney ucuna 1.760 dönümlük dolgu alan eklenmesini önerdi.

Jason M. Barr’ın dolgu alan önerisi, yaklaşık olarak siyah çizgiler içerisindeki alanı kapsıyor.

Rutgers Üniversitesi’nde Ekonomi Bölümü’nde profesör ve Küresel Kentsel Sistemler doktora programında öğretim üyesi olan Dr. Barr, kentsel ekonomi alanında çalışmalar yapıyor. “Building the Skyline: The Birth and Growth of Manhattan’s Skyscrapers” kitabını kaleme alan yazar, gökdelenler şehirler ve ekonomi hakkında yazılar yazmaya devam ediyor.

1 Ocak’ta Eric Adams’ın New York’un 110. belediye başkanı olarak görevine başlamasının ardından Jason Barr, yayımlanan makalesinde Adams’tan Manhattan’ın en güney ucuna 1.760 dönümlük yapay bir arazi eklenmesini istedi.

Barr, bu genişleme projesinin iklim değişikliğinin yol açtığı tehlikeli selleri bastırmaya yardımcı olacağını ve sıra sıra konut kompleksleri, metro hatları, apartmanlar ve parklar barındırabilecek yeni bir mahalle olarak hizmet edeceğini iddia ediyor. Bu kıyı şeridi genişlemesi, şehrin 1 ve G metro hatlarının bir uzantısının yanı sıra Barr’ın “Ana Meydan” olarak adlandırdığı 35 dönümlük bir parka ev sahipliği yapacak. Üstelik, yapay kıyı boyunca bir dizi feribot terminali, beş adet park ve doğal bir sahil bisiklet yolu barındıracak.

Battery Park’ın güney bölgesinde nehre eklenecek olan dolgu arazi, 1626’da Hollandalılara satılmadan önce Yerli Amerikan kabilesi Lenape tarafından verilen orijinal isme atıfta bulunarak “New Manhatta” olarak isimlendirildi.

Ayrıca Barr, Belediye Başkanı Adams’ın beş ilçede inşaatın teşvik edilmesini içeren uygun fiyatlı konutlar için planladığı politikalardan bahsediyor ve New Mannahatta’nın bu işlevi kolaylıkla yerine getirebileceğini vurguluyor. Geleneksel kumtaşından beş katlı apartmanlara ve yüksek kulelere kadar her şekil ve boyutta konut barındıran bir mahalle tasavvur ediyor; New Mannahatta’nın Yukarı Batı Yakası’na benzer bir yoğunluk ve tarzda inşa edilirse yaklaşık 180.000 yeni konut birimine sahip olabileceğini dile getiriyor.

“New Mannahatta, birçok düşük gelirli aile için uygun maliyetli hale getirilebilecek kayda değer sayıda yeni birim ekleme hedefini gerçekleştirme olanağı sunuyor.”

Ekonomi profesörü, yazısında New York’un bir zamanlar Brooklyn Köprüsü, metro sistemi ve nehri doldurarak inşa edilen 92 dönümlük Battery Park City gibi büyük projelerin gerçekleştirildiği bir şehir olduğuna da dikkat çekiyor. Üstelik bir zamanlar, adını o sırada kıyıda bulunan inci kabuklarından alan Pearl Caddesi’nin kıvrımı adanın doğu kıyısını belirlerken batıdaki Greenwich Caddesi Hudson Nehri’ni sınırlıyordu.

Ancak ilk olarak, 1646’da New Amsterdam kolonisinin valiliğini devralan Peter Stuyvesant yönetiminde gerçekleşen bir dizi proje ile ada her iki tarafa doğru 2 ila 4 blok arasında genişletildi. 20. yüzyıla kadar dramatik bir dönüşüm geçirmemekle birlikte 1934 yılında ise FDR Drive yolu ile doğuya doğru genişledi. 1976’ya gelindiğinde Aşağı Manhattan, Dünya Ticaret Merkezi için kazılmış 1,2 milyon metreküp toprak ve kayanın kullanılmasıyla oluşturulmuş Battery Park City ile ek bir alan daha kazanmış oldu.

Günümüzde bölge, New York’un hareketli Finans Bölgesi’nden çok uzakta olmayan okulları ve parkları ile lüks bir yerleşim mahallesine dönüştü. Ancak suya yakınlığı Manhattan’ın bu bölümünü sel tehlikesi ile karşı karşıya getirdi. 2012 yılında Aşağı Manhattan’da şehrin sokaklarını suyla dolduran Sandy Kasırgası, yerel sakinlerin ve şehir yetkililerinin geri kazanılan bu arazinin ne kadar savunmasız olduğunu fark etmelerini sağladı. 

Barr, önerdiği projenin şehrin Finans Bölgesi’ndeki Wall Street gibi savunmasız alanları iç bölgelere iteceğini, yeni kıyı şeridinin bir tampon görevi göreceğini ve eklenen yapay sulak alanların koruma sağlayarak sel felaketlerinin büyük ölçüde önüne geçeceğini söylüyor.

“Araziyi daha yüksek bir kotta inşa etmek, yeni yarımadanın koruma kabiliyetini daha da artıracak. Bölge, tarihi ekolojileri yeniden yaratabilecek ve New York’un doğal dünyasının kalitesini iyileştirmeye adanmış çevresel ve ekolojik araştırma merkezleri kurulmasına imkan verecek.”

Barr, konut krizi ve iklim değişikliğinin beraberinde getirdiği deniz seviyesinin yükselmesi, sel ve fırtınalar gibi şehrin büyüyen sorunlarına karşı Belediye Başkanı Adams’ı agresif önlemler alarak harekete geçmeye davet ediyor.

“Belediye Başkanı Adams, New York’u daha güvenli ve daha uygun maliyetli hale getirecek bir miras yaratma şansına sahip. New Mannahatta, şehrin 21. yüzyılda büyümesini sağlamaya yardımcı olabilir.”

Manhattan Planı 200 Yaşında