5. Mansiyon (ETMO, Eren Tümer Mimarlık Ofisi), DEGİAD – Yaşayan Pamukkale Ulusal Mimari Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

Bir kesişim mekânı olarak Sokak

 

“Kentsel mekânlar ve onların gündelik hayattaki işlevleri, kentliye sürekli olarak deneyimleyebilecekleri, daima devinen ve birbiriyle kesişen bir ağ sunar. Bu sistem aynı zamanda bireyin başka kentsel işlevler ya da olgular ile, başka bireyler ya da çevresi ile KESİŞMESİNE, bir başka deyiş ile karşılaşmasına olanak verir. Bireyin kendi özü dışındaki her şeyi ifade eden çevresi ile KESİŞME anı ise SOKAKLAR ve CADDELER ile başlar.”

Birçok uygarlıkta -tıpkı tasarımın çıkış noktası olarak ele alınan ve bir Helenistik dönem kenti olan HİERAPOLİS örneğinde de gözlemlenebildiği gibi- kentlerin gelişimine yön veren sokakların ve caddelerin, mekânların oluşumu ve kullanım çeşitliliği sürecinde belirleyici bir rolü olduğu görülmektedir.

Bu bağlamda, yarışmaya konu olan Atatürk Caddesi ve çevresinin tasarımı, özel ve kamusal mekânlar arasında önemli bir ara kesit oluşturabilecek, toplumsal kullanımlara göre kendiliğinden gelişebilecek ve sosyal bir araç haline gelebilecek biçimde düşünülmüş ve ele alınmıştır.

Atatürk Caddesi (Tarihin İzinden)

 

Hierapolis / Frontinus Caddesi

Mevcut durumu itibariyle Atatürk Caddesi’nin: zemin katlarında ticari bölümleri bulunan konut birimleri ve bu birimlere sonradan eklenmiş olan birbirinden bağımsız ve düzensiz birçok ticari eklenti ile biçimlenmiş olduğu görülmektedir. Bir tasarım problemi olarak ele alınan bu düzensizliğin ve caddenin atıl halinin yalnız başına cephe sağlıklaştırılması ile giderilemeyeceği düşünülmüş ve bu bağlamda bölgenin geçmişinden referans alınarak tasarımın bu doğrultuda geliştirilmesi hedeflenilmiştir. HIERAPOLİS antik kentinin temel kurgusunu oluşturan FRONTINUS caddesi ele alınmış ve bu analiz neticesinde, kentin giriş ve çıkışını yani BAŞLANGIÇ ve BİTİŞ eylemlerini birbirine bağlayan, omurgasında ticari işlevler barındıran, lineer ve oldukça güçlü bir aks ve bu aksa eklemlenmiş “kentsel boşluklar” olduğu tespit edilmiştir.

Bu bağlamda, Atatürk Caddesi’nde de, -tıpkı Frontinus Caddesi’nde olduğu gibi- ticari işlevlerin yanı sıra kentsel boşlukların da yer alması istenilmiştir. Bu ara mekânlarda bölgenin hafızasında yer alan “zeytin sıkma, dericilik, dokumacılık, cam ve taş ustalığı” gibi eylemlere ait atölyelere yer verilmiştir. Bu atölyeler, bu avluları canlı tutacak ve kentin hafızasının canlanmasına olanak sağlayacaktır.

Atatürk Caddesi’nin BAŞLANGIÇ ve BİTİŞ kurgusu ise; doğusunda TRAVERTENLER ve HİERAPOLİS ANTİK KENT girişi ile başlayıp, batısında tasarlanan ve dönemsel festivaller ile konserlere ev sahipliği yapabilecek birçok amaçlı MEYDAN ile son bulacak biçimde düzenlenmiştir.

Öte yandan Atatürk Caddesi’nde bulunan mevcut yapıların cephe sağlıklaştırması ise yine Hierapolis kentinin dokusu ele alınarak kurgulanmıştır. Cephelere eklenen doğal taş duvarlar ikinci bir cidar olarak kullanılmış ve bu ikinci cephe, caddenin doğusundan başlayıp batısında tasarlanan MEYDANI da saracak biçimde, bir bütün olarak tasarlanmıştır.

Pamukkale Meydanı

 

Mevcut durumda Atatürk Caddesi’nin batı çıkışı, Turgut Özal Caddesi ve Fatih Sokak’ın kesiştiği bir kavşak ile son bulmaktadır. Aynı zamanda Turgut Özal Sokak, Pamukkale Büyük Cami’nin batısından geçerek kuzey yönünde ilerlemekte ve bu bölgede bir trafik yoğunluğu oluşturmaktadır. Bu anlamda, bu bölgedeki araç trafiğinin sokağın başlangıç ve bitiş kurgusunu olumsuz yönde etkilediği düşünülmüş ve Turgut Özal Sokak ile Büyük Cami arasında kalan sokak yayalaştırılarak trafik akışı Sefa Sokak üzerinden Fatih Sokağa aktarılmış ve alan tamamen yayalaştırılacak ve bisiklet kullanımına uygun biçimde yeniden kurgulanmıştır.

Bu bölgede oluşan yaklaşık 5.300 m2’lik alanda ise; Atatürk Caddesi’nde tasarlanan “zeytin atölyelerinin” “yerinde üretim” ve “deneyimleme” kurgusunu desteklemesi düşünülen bir ZEYTİNLİK, Büyük Cami önünde oluşturulan CAMİ MEYDANI ve Atatürk Caddesi’nin hemen çıkışında kullanıcıyı karşılayan PAMUKKALE MEYDANI ile Cami Meydanı ve Pamukkale Meydanını birbirine bağlayan Pamukkale yöresinde yetiştirilen tarım ürünlerinin satılabildiği bir PAZAR YOLU tasarlanmıştır.

Öte yandan, yılın belirli dönemlerinde düzenlenen Pamukkale Turizm ve Kültür Festivali’ ne, konserlere ve toplu etkinliklere ev sahipliği yapabilecek olan Pamukkale Meydanı, biçimsel olarak Hierapolis Agorası’ndan yola çıkılarak tasarlanmıştır.

CittaSlow Pamukkale

 

Pamukkale’nin mevcut dokusu ve demografik yapısı incelendiğinde, bölgenin geleceğe yönelik planlama kurgusunun gerek turizm faaliyetleri açısından, gerekse de Pamukkale’nin MARKA DEĞERİNİN arttırılabilmesi açısından “yavaşlatılmış bir kent” olarak yapılması önerilmiştir. CittaSlow kavramının gerekliliklerinden olan “Çevre Politikası, Altyapı, Kentsel Yaşam Kalitesine ait Politikalar, Tarımsal Faaliyetlerin Desteklenmesi, Esnaf ve Sanatkarlara Dair Politikalar, Misafirperverlik ve Sürekli Eğitim Politikaları, Sosyal Uyum ve çeşitli Ortaklıklar” gibi unsurların karşılanabilme potansiyelleri, Pamukkale açısından uygulanabilir ve geliştirilebilir olarak değerlendirilmiştir. Önerilen tasarımda ise bu etkenlerin mekânsal karşılıkları örnek olarak ele alınmıştır.

Peyzaj Tasarımı

 

Tasarıma konu olan Atatürk Caddesi’nin kentsel bir KESİŞME noktası olarak ele alınması fikri, genel tasarım konseptine çıkış noktası teşkil eden Hierapolis Antik Kenti ve Frontinus Caddesi örnekleri ve geçmişten referans alma düşünceleri ile hayat bulmaktadır.

Peyzaj tasarımında temel hedef KESİŞME teması ile uzun bir sürecin sonunda olumsuz evrilen bu ara mekânın kaybolan kent kimliği modern ya da klasik tasarım anlayışları ile yeniden planlanması şeklinde değil, aksine öze dönüş-kaybolan kent belleğini yeniden hayata geçirme temelinde şekillendirmektir.

Bu bağlamda, gerek cephe için seçilen malzemeler, gerekse de tasarım konseptine başka bir bağlamda destek sunan CittaSlow kavramları ile şekillenen alanlarda;

  • Mevcut ağaç dokusu mümkün olduğunca korunmuştur.
  • Pamukkale Meydanı olarak tasarlanan alanda atölye işlevlerini ve yerinde üretim fikirlerini destekler nitelikte bir ZEYTİNLİK (Olea Europea bahçesi) tasarlanmıştır.
  • Cami Meydanı ile Pamukkale Meydanını birbirine bağlayan ve “PAZAR YOLU” olarak tasarlanan aks zemininde, ahşap görünümlü poliüretan deck malzeme kullanılmıştır. Meydan ve sokak zemininde ise doğal taş ve traverten kullanılmıştır.
  • Öneri bitki türlerinin seçiminde estetik ve fonksiyonel bitkisel tasarım ilkeleri göz önünde bulundurulmuş; renk, doku ve form açısından mimari yapı ve objeleri vurgulayarak ön plana çıkaracak bitki türlerinin seçilmesine dikkat edilmiştir.
  • Peyzaj projesinde yer alan öneri bitki türleri tasarlanan meydan alanı için: Prunus spinosa (Süs Eriği), Lagerstromia indica (Oya, Dantel Ağacı), Acer negundo (Akçaağaç), Cercis siliquastrum (Erguvan); Saçak ve çevresi için: Liquidambar styraciflua(Sığla Ağacı), Betula Alba(Huş),Lagerstromia indica (Oya, Dantel Ağacı), Hibiscus rosa-sinensis (Ağaç Hatmi); dikilmesi önerilmiştir.
Etiketler

1 Yorum

Bir yanıt yazın