Kentsel İntermedya: Şehir, Arşiv, Hikaye

Berlin, Boston, İstanbul ve Mumbai merkezli dört araştırma aracılığıyla disiplinler arası kent çalışmalarına yönelik yenilikçi yöntemleri inceleyen sergi, 7 Mart - 1 Nisan tarihlerinde SALT Galata'da.

©Harvard Mellon Kent Girişimi

Küratörler: Eve Blau ve Robert Gerard Pietrusko

Sergi Tasarımı: Eric Höweler (Höweler + Yoon ve Harvard Üniversitesi Tasarım Enstitüsü)

Kentsel İntermedya: Şehir, Arşiv, Hikâye, Harvard Mellon Kent Girişimi’nde disiplinler arası kent çalışmaları için geliştirilen yenilikçi intermedya yöntemlerine odaklanır. Harvard Üniversitesi ve Andrew W. Mellon Vakfı’nın desteklediği dört yıllık bir proje kapsamında; Berlin, Boston, İstanbul ve Mumbai merkezli dört kent araştırması temelinde hazırlanan sergi, bu alandaki kalıplaşmış anlatılar ve hâkim kavramsal çerçevelerin dışında kalan tema ve hikâyelere yer verir. Arşiv belgeleri, dijital veri setleri, mimari çizimler, fotoğrafçılık, kartografi, grafik tasarım, yazılı içerik, animasyon, film ve video gibi araçların kullanımıyla kentsel çevre, şehirde yaşayanlar ve şehir kültürüne dair üretilen yeni çalışma yaklaşımları görsel anlatımlarla sunulur.

Berlin, Boston, İstanbul ve Mumbai, tıpkı birer portal gibi, serginin temelini teşkil eden şu üç ana temaya açılır: Planlı-plansız, formel-informel süreçlerin birbirine bağımlılığı; göç ve devingenliğin kentsel izleri ile kapsama ve dışarıda bırakma biçimleri; doğa ve teknoloji ile kentsel ekoloji ve altyapı sistemlerinin ilişkisi.

Kentsel İntermedya, projenin üç bileşeni olan kent, arşiv ve hikâyeyi bir araya getiren bir araştırma, bir metodoloji denemesi ve bir arayüzdür. Her hikâye, kentsel çevre ve süreçlere dair mevcut anlayışları sorgulamak üzere, iç içe geçen bir dizi matris üzerinden bugünün meselelerini tarihî ve mekânsal boyutlarıyla araştırır. Matrislerin aracılık ettiği hikâyeler, sergide yorumlamaya, ayrıntılandırmaya ve anlamsal olarak yeniden kurgulamaya açıktır. Arşiv kısmıysa, kaynağıyla künyelenerek hikâyelere eşlik eden muhtelif görsellerden oluşur. Bu şekilde, saha çalışması ya da arşiv araştırması esnasında edinilen her bir belge, fotoğraf, harita, film ve videonun tarihsel ve nesnel bütünlüğü korunur. Kat -1’deki sergi mekânında ekranlara yansıyan hikâyelerle eş zamanlı olarak akan bu arşiv kayıtlarının bir kaynak havuzu meydana getirmesi, her bir belgenin bir diğer anlatıcı ve kurgusallıkla bambaşka hikâyelerin önünü açabileceğine işaret eder.

Etiketler

Bir yanıt yazın