Bergen Sanat Akademisi’ne Snøhetta’dan Yeni Bina

Mevcut Bergen Academy of Art & Design'ın yerini alan Snøhetta tasarımı yeni kampüs yapısı (KMD), önceden dağınık halde bulunan fakülte birimlerini tek bir çatı altında birleştiriyor.

Benzer disiplinleri barındıran 14.800 metrekarelik yeni fakülte, Bergen’in ikinci büyük kültür yapısı olma özelliğini taşıyor. Yapı, iki aks üzerinde organize edilmiş. Bunlardan iç mekana hizmet eden aks öğrencilere ve personele odaklanırken dış mekanda kurgulanan aks ise kamuya açık durumda. Bu akslar ayrıca KMD çatısı altında, projenin en belirgin ve dominant özelliklerinden birisi olan proje salonunda birbiriyle çakışıyor.


Fotoğraflar: Tomasz Majewski ve Trond Isaksen

Yaratıcı çalışma alanları sade bir işlevselliği sağlayacak şekilde kurgulanırken sosyal kısımlar ve yönetim birimleri, insanların birlikte çalışıp rahat edebileceği şekilde tasarlanmış. Diğer yandan cephede çıkıntılar oluşturan kutu benzeri konsol pencereler, öğrencilerin molalarda kahve içerken rahatlayıp birlikte iyi vakit geçirmesine yönelik planlanmış sosyal alanlar olarak hizmet ediyor. Yapının estetiği ise kolektif enstalasyonları ve bireysel anlatımları karşılama amacıyla yarışmayacak şekilde kurgulanmış.

Yapı, Norveç’in batı sahiline hakim olan yağmurlu iklim koşullarına dayanacak nitelikteki malzemeye odaklanmış, düzenli, çevreye duyarlı ve dayanıklı bir tasarıma sahip. Sanat ve tasarım çalışmaları için uygun, doğal ve dayanıklı bir çevre sağlayan stüdyoları, öğrenciler için tasarlanan çalışma alanlarını ve diğer mekanları oluşturan iç mekan paleti ise yalın tutulmuş.

Yapının cephesini saran işlenmemiş prefabrike alüminyum elemanlar, derinlik, genişlik ve uzunluk olarak değerlendirilmiş bir yapboz oluşturuyor. Sadece alüminyum yüzeyin ritmini vurgulayan konsollu, kutu biçimli geniş pencereler tarafından sekteye uğrayan 900 adet çeşitli boyutlarda, deniz suyuna dayanıklı ham alüminyum elemanlar ile duvarda farklı mesafelerde çıkmalar oluşturulmuş.

Metal kasetler, batı sahilinin hava koşullarına göre değişip alüminyumun metalik etkisini güçlendiriyor. Dayanıklılık ve güçlülük ise cephenin tasarım sürecinde alınan kararlar için anahtar kelimeler olarak kabul edilmiş. Yağmurlu ve bazen fırtınalı kıyı iklimi tüm dış mekan malzemelerinin sadece zor koşullara dayanmakla kalmayıp ayrıca eşsiz kalitesini zaman içerisinde göstermesini gerektiriyor. Cephede bulunan işlenmemiş alüminyum yüzeyler zamanla eskiyip okside olarak, renk ve doku farklılıklarında çeşitliliği arttıracak şekilde tasarlanmış.

Etiketler

Bir yanıt yazın